10-01-2017
"Müftülükler konusunda azınlığın iradesi ve görüşü hiçe sayılarak tasarrufta bulunulmaktadır"
Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu yayınladığı açıklamayla, geçtiğimiz günlerde Dimetoka Müftülüğü'ne azınlığın görüşü alınmadan atama yapılmasına tepki gösterdi.
Danışma Kurulu açıklamasında, Gümülcine ve İskeçe müftülükleri ile ilgili dedikoduların yayıldığını hatırlatılarak, "İskeçe Müftüsü Ahmet METE'nin adının bir takım pazarlık söylentilerine karıştırılması esef vericidir" ifadelerine yer verildi.
Konuyla ilgili olarak Danışma Kurulu'nun açıklaması şöyle:
"Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu'nun 8 Ocak 2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda almış olduğu karar gereği bu duyurunun kamuoyu ile paylaşılması uygun görülmüştür. Son günlerde yine Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığının iradesi ve görüşleri hiçe sayılarak, Müftülükler konusunda tasarruflarda bulunmaya devam edildiği endişeyle görülmektedir. Bu çerçevede, Tayinli Dimetoka Müftü Naibi'nin, Azınlık toplumuna hiç danışılmadan yerine atama yapılması hem şaşkınlıkla hem de tedirginlikle karşılanmaktadır. Gümülcine ve İskeçe Tayinli Müftülükleri ile ilgili benzeri dedikoduların sürekli yayılması, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığının oylarıyla seçilen İskeçe Müftüsü Ahmet METE'nin adının bir takım pazarlık söylentilerine karıştırılması esef vericidir. Diğer taraftan, bir kaç ay önce İskeçe Çınar Camisinde, son günlerde de Meriç bölgesindeki Büyük Derbent (Megalo Dereio) köyünde ortaya çıkarılmak istenen fitnenin de aynı resmin parçası olduğu düşünülmektedir. Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığının, yapılmak istenen oldu bittileri kabul etmeyeceği açıktır.
Bu vesileyle şu hususların altını bir kez daha çizmekte yarar görülmektedir:
- Müftülükler, din hizmetlerinin idaresinden sorumlu basit bir devlet dairesi değildir. Dini konularda önderlik ve yol göstericilik yapan, toplum liderliği ve kazai yetkileri bünyesinde toplayan, meşruiyeti 1400 yıllık İslam geleneğine ve uluslararası anlaşmalara dayanan köklü bir kurumdur.
- 10 haneli köyün temsilcisi için bile seçim yöntemine başvurulması medeniyetin bir ölçüsüdür. Hal böyleyken, çerçevesi 1913 Atina antlaşması ve Lozan Barış antlaşması ile belirlenen Müftülük gibi bir makamın, Azınlık toplumunu temsil etmeyen dar bir çevrenin hesapları etrafında şekillendirilmesi, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı tarafından hiç bir şekilde kabul görmemektedir. Azınlık, Müftüleri seçimle belirlenmesi iradesinden vazgeçmeyecektir. Dolayısıyla seçilen Müftülerin tanınmasını bu toplum beklemektedir.
- Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı, ayrılmaz tarihi mirası olan vakıf mallarının şeffaflıkla yönetilmesi arzusundadır. Müftülük sorunuyla birlikte vakıflar sorununa da toplumun beklentisi doğrultusunda çözüm bulunmalıdır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.