03-05-2018
"Çocuğunuzu azınlık okuluna gönderin"
İlkokullara kayıtlar 2 Mayıs Çarşamba günü başladı. Kayıtlar 18 Mayıs Cuma gününe kadar devam edecek.
Batı Trakya'daki Türk azınlık eğitim kurumları başkanları, çocukların azınlık okullarına gönderilmesi çağrısında bulundu.
GÜNDEM, ilkokullara kayıt döneminin başlaması nedeniyle Batı Trakya'daki üç eğitim kurumunun başkanıyla konuştu.
2 Mayıs Pazartesi günü başlayan ilkokula kayıt dönemi 18 Mayıs Cuma gününe kadar devam edecek. İlkokula kayıt yaptırmak isteyen öğrenci velilerinin bu süre içerisinde gerekli evraklarla azınlık ilkokullarına giderek kayıt işlemini yaptırmalaları gerekiyor.
GÜNDEM, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Aydın Ahmet, Rodop - Evros illeri SÖPA Mezunu Öğretmenler Derneği Başkanı Salih Ahmet ve İskeçe ili SÖPA Mezunu Azınlık Okulları Öğretmenler Derneği Başkanı Nurettin Kıyıcı ile konuştu.
Azınlık eğitim dernek başkanları, azınlık çocuklarının azınlık okuluna gitmesi çağrısında bulundu.
AYDIN AHMET: "ÇOCUÄžUN KENDİ KİMLİÄžİYLE YAŞAMASI HAYATİ ÖNEME SAHİPTİR"
Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Aydın Ahmet, eğitim sürecinin çocukların hayatında en önemli konuların başında olduğunu belirterek, azınlık okulunun önemine vurgu yaptı.
Aydın Ahmet şunları söyledi: "Bu yıl ilkokullara kayıtlar 2-18 Mayıs 2018 tarihleri arasında yapılıyor. Geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitimi muhakkak hepimiz için çok önemlidir. Ancak çocuklarımızın eğitimi kadar kendi kültür dairesinde yetişmeleri de mühimdir. Azınlık olarak kendi kimliğimizle yaşamanın yegâne yolu çocuklarımızın azınlık okullarına gitmesi ile mümkündür. Bu hususta duyarlı olmak ve çocuklarımıza ait oldukları kültürü öğretmek durumundayız. Özerk olan azınlık eğitiminden vazgeçmemiz söz konusu dahi olamaz. Ülkemiz yöneticileri bu talebimize saygı duymalıdırlar. Bu talep gayet insanidir. Her ebeveyn kendi geleceği olan evladını ait olduğu kültür içinde büyütmek ve yaşatmak ister. Bu sebeple özerk olan okullarımızın çocuk azlığı bahane edilerek kapatılmasına karşıyız."
Kapatılan azınlık okullarına da değinen BTTÖB Başkanı Aydın Ahmet, "Son on yıl içerisinde 60 azınlık okulumuzu maalesef yitirdik. Bundan çok büyük üzüntü duymaktayız. Okullarımızda bilinçli olarak yıllar içinde eğitim kalitesi düşürülerek ve bunun üzerine oluşturulan güçlü bir algı ile velilerin devlet okullarına yönelmesi sağlanmıştır. Okullardaki eğitim kalitesini bahane ederek, çocuklarını azınlık okullarına göndermeyen veliler, çevrelerindeki gördükleri tüm tahsilli yetişmiş insanların azınlık okullarından mezun olduklarını unutmamalıdırlar. Ki bizler azınlık okullarına gittiğimiz yıllarda teknoloji bu kadar gelişmiş ve çeşitli eğitim imkânları bu kadar yaygın değildi. Buna rağmen azınlık okulları bizlere inanılmaz bir bilinç kattı ve azınlığa duyulan aidiyeti geliştirdi." diye konuştu.
Azınlık okullarının, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı'nın varlığı için hayati önemi olduğunu dile getiren Ahmet şöyle devam etti: "Çocuğumuzun öğretim eksikliğinin her daim telafisi mümkün olmakla beraber kaybolan benliğini geri kazanmanın yolu çok meşakkatlidir. Birincil amacımız tarihimize, kültürümüze, milli ve manevi değerlerimize bağlı nesiller yetiştirmek olduğunu, bunun da ancak azınlık okullarıyla mümkün olacağının altını bir kez daha çizmek istiyorum. Bu hususta iyi düşünmek ve doğru kararlar vermek durumundayız. Çünkü bu vereceğimiz kararın çocuğumuzun tüm yaşamını etkileyeceğini hesap etmeliyiz. Bu okullarımızın ve azınlığımızın geleceği açısından bu olumsuzluğu azınlık okullarında ısrar ederek yenebiliriz. Azınlık olarak bunun üzerinde ivedilikle durmalı ve çözümler üretmeliyiz. Velilerimiz azınlığımızın bekası için muhakkak azınlık okullarımızı tercih etmeliler. Okullarımızı kaybettikten sonra konuşulacak bir eğitim mevzuu zaten kalmayacaktır. Kısaca eğitimi konuşabilmek için, içinde eğitim verilen okullarımızın var olması gerekir.
"DÜNYADAKİ TÜM AZINLIKLAR BU MÜCADELEYİ VERMEKTEDİR"
Ayrıca ana dilini geliştirmek, tüm olumsuzluklara rağmen ancak azınlık okullarında mümkündür. Bilimsel olarak ana dilin eğitimdeki önemi kanıtlanmıştır. Bu sebeple dünyadaki tüm azınlıklar ana dilde eğitim almanın mücadelesini vermektedir. Batı Trakya Türk azınlığının, azınlık eğitim dili Türkçedir. Resmi dil Yunanca ile paralel olarak Türkçe de geliştirilmelidir. Özgüveni yüksek bireyler yetiştirmek istiyorsak, çocuklarımız ana dilinin var olduğu ve ana dilinin saygı gördüğü okullara göndermeliyiz. Bu sebeple de azınlık okullarında ısrar etmeliyiz. İlkokula kayıtları yapılacak tüm yavrularımıza tüm eğitim ve öğretimleri boyunca sonsuz başarılar dilerim."
SALİH AHMET: "AZINLIK KİMLİÄžİNİN EN ÖNEMLİ KURUMLARINDAN BİRİ AZINLIK OKULUDUR"
Rodop - Evros illeri SÖPA Mezunu Öğretmenler Derneği Başkanı Salih Ahmet, kayıt döneminin iki yıldır Mayıs ayına alındığına dikkat çekerek, velilerin bu konuya önem vermeleri gerektiğini ifade etti.
Salih Ahmet şunları kaydetti: "Devlet genelinde olduğu gibi, Azınlık İlkokullarında da 2018- 2019 Eğitim-Öğretim yılı için kayıtlar 2 Mayıs Çarşamba günü başlayıp, 18 Mayıs Cuma gününe kadar sürecektir. Önümüzdeki eğitim yılında birinci sınıfa, 1 Ocak 2012 tarihinden 31 Aralık 2012'ye kadar doğmuş olanların kayıtları yapılacaktır.
Okula yeni başlayacak olan öğrenciler için şu belgeler gerekmektedir:
Çocuğun,
1. İkamet ettiği yeri belgeleyen herhangi bir evrak,
2. Sağlık (aşı) defteri (έ’ιέ²έ»ιέ¬ριο υέ³εέ¯ας),
3. Sağlık belgesi (A.έ”.έ¥.Μ.)
4.Okulöncesi eğitim belgesi."
Azınlık okulunun, azınlığın kimliğinin en önemli kurumlarından biri olduğunu vurgulayan Salih Ahmet, "İnancımız odur ki azınlık mensubu çocuğun yeri azınlık okuludur." dedi.
Dernek başkanı Salih Ahmet şunları ifade etti: "Azınlık Okullarına yeni kayıt yaptıracak olan öğrenci velilerine şunları söylemekte yarar görüyorum. Öncelikle isabetli bir karar alarak çocuklarının temel eğitimleri için okullarımızı tercih ettiklerinden dolayı onları kutluyor; yaklaşık beş bin kişiden müteşekkil ailemize 'hoşheldiniz' diyorum. Emin olsunlar ki çocuklarını teslim edecekleri bu kurumlarda, yarının büyüklerine en iyisini, en güzelini vermek için çırpınan anne baba şefkati gösterecek fedakar öğretmenler hazır bulunmaktadır. Yine şunu bilsinler ki, çocuğu okula göndermekle iş bitmiyor. Tam aksine ailenin görevi ondan sonra başlıyor. Eskiden bir anlayış vardı: 'Eti senin kemiği benim' diye. Çağımızda artık bu anlayışa yer yoktur. Artık öğretmen de aile de hem etin hem kemiğin korunması yönünde hep birlikte çaba göstermelidir. Beklentimiz, ailelerin de çocuklarının eğitiminde aktif rol almalarıdır. Tabi ki biz öğretmenler olarak ders esnasında gerekenleri yapacağız. ancak ders bitince çocuk okuldan ayrılacak ve başka ortama girecek. İşte bu noktada eğitimde devamlılığın sağlanması için ailenin devreye girmesi şarttır. Bu da ancak okulla işbirliğinde mümkün olacaktır. Ortak paydaları çocuğun eğitimi olan öğretmen ve aile, aynı çocuk için, birlikte çalışmak durumundadır. Bu birliktelik sağlanamazsa çocuğu hangi okula gönderirsek gönderelim, tam randıman elde edemeyiz."
Salih Ahmet, çocuğun azınlık okuluna gönderilmesinin herşeyden önce bir kültür meselesi olduğunu söyledi. Ahmet şöyle devam etti: "Her zaman dediğim gibi azınlık okullarında hem Yunanca hem Türkçe eğitim olduğu için bunu büyük bir avantaj olarak görüyorum. Çünkü devlet okullarında Türkçe eğitim yok; sadece Yunanca var. Bizim okullarımız ise iki dilli eğitim veriyor. İki dilliliğin ise her açıdan birçok avantajı var. Burada eğer çocuk ana diline çok iyi hakimse, diğer ikinci bir dili de çok rahatlıkla öğrenebilir kanaatindeyim. Biz bunu hergün pratikte de, yani uygulamada da görüyoruz. Dolayısıyla Türkçe derslerinde başarılı olan bir çocuk, haliyle Yunanca derslerinde de başarılı olacaktır. Yıllardan beri görev yapan bir öğretmen olarak bunu rahatlıkla söyleyebilirim."
NURETTİN KIYICI: "BU BİR KÜLTÜR MESELESİDİR"
İskeçe İli SÖPA Mezunu Azınlık Okulları Öğretmenler Derneği Başkanı Nurettin Kıyıcı da azınlık toplumunun en önemli sorununun azınlık eğitimi olduğunu vurguladı.
İlkokula kayıt döneminin başladığına ve 18 Mayıs tarihinde sona ereceğine dikkat çeken Kıyıcı, "Bugüne kadar kayıtlar 1 Haziran tarihinde başlardı. Ve Eylül ayında okullar açıldığında da devam ederdi. İki yıldır farklı bir uygulama yapılıyor. Çocuğunu okula kayıt ettirmesi gereken veliler lütfen acele etsin. Bir an önce gelip kayıtlarını yaptırsınlar. Tabii ki öğrenci velilerimize tavsiyemiz, çağrımız çocuklarını azınlık okuluna kayıt ettirmeleridir." diye konuştu.
Kıyıcı, "Bir çocuk hangi kültürde ve hangi dilde eğitim alırsa o kültürün insanı olur. Bizim okullarımız, yani azınlık okulları çift dilli. Türkçe ve Yunanca eğitim veriliyor. Azınlık çocukları bu okullarda hem kendi dilini ve kültürünü öğreniyor, hem de ülkenin dilini ve kültürünü öğreniyor. Çocukları kendi dilinden de, kendi kültüründen de, ülkemizin resmi dilinden ve kültüründen de mahrum bırakmamalıyız. Bu da azınlık okulu sayesinde olur. Bu yüzden de bir kez daha diyorum ki çocuklarımızı azınlık okullarına göndermeliyiz. Çünkü bu okullar bizim okullarımız, bizim kültürümüz."
"AZINLIK OKULUNDAN UZAKLAŞAN ÇOCUK ZAMANLA KENDİ KÜLTÜRÜNDEN UZAKLAŞIR"
Azınlık okulundan uzaklaşan çocuğun kendi kültüründen zamanla uzaklaşacağını belirten Kıyıcı, "Okul demek bir kültür demektir. Azınlık okullarında bazı sorunlar yaşanıyor olabilir. Bazı eksikler de olabilir. Ama şunu unutmayalım ki bütün okullarda eksikler var. Eğer bir çocuk kendi okulundan , yani azınlık okulundan uzaklaşırsa o zaman o çocuk zamanla kendi kültüründen de uzaklaşacaktır. Uzak kalacaktır. Özellikle de ilkokul için konuşuyorum. Çocuğun ilkokul eğitimini mutlaka azınlık okulunda alması gerekir diye inanıyorum. Aksi halde bizim çocuklarımız bize yabancı olacak, kültürümüze ve kimliğimize yabancı olacak. Aslında çocuklarımızın azınlık okulunda okuması bir fırsattır. Çocuk burada hem Türkçe'yi hem Yunanca'yı aynı anda öğreniyor. Bu çok önemli." ifadelerini kullandı.
Velilere azınlık okulunun öneminin yeterince anlatılamadığına inandığını söyleyen dernek başkanı Kıyıcı, "Azınlık eğitiminin ve azınlık okulunun bizim toplumumuz için önemi çok büyük. Ancak azınlık olarak biz bunu toplumumuza, özellikle genç anne babalara yeterince anlatamıyoruz. Azınlık okulunun önemi topluma çok daha güzel anlatılmalı. Bu sadece bizim derneğimizin işi de değil. Bu çok önemli bir mesele ve tüm toplumun görevi. Azınlık eğitimini ve azınlık okulunu insanımıza, halkımıza, milletimize çok daha iyi anlatmak zorundayız." dedi.