Anasayfa


16-01-2019
“TOÇEK kültür – sanat alanında tarih yazmıştır”
Yönetmen Şükran Raif, TOÇEK’in 20. yılında GÜNDEM’e konuştu.
16 Ocak 2019 Çarşamba

TOÇEK Tiyatro Topluluğu, 20 yıldır Batı Trakya’da tiyatro başta olmak üzere kültür sanat alanında faaliyet gösteriyor. Bu vesileyle TOÇEK yönetmeni Şükran Raif’le konuştuk.

Şükran Raif, Tohum ve Çekirdek tiyatro topluluklarının birleşmesiyle ortaya çıkan TOÇEK’in zamanla büyüdüğünü ve olgunlaştığını söyledi. “Tüm amacım Batı Trakya Türküne, insanlarımıza tiyatroyu sevdirmek ve sahnedeki oyunda kendi hayatlarından kesitler bulmalarını sağlamaktı” diyen Raif, bunu başardıklarına inandığını belirtti. Bu yıl “Keşanlı Ali Destanı” ile seyirci karşısına çıkmaya hazırlandıklarını dile getiren Şükran Raif, TOÇEK’in 20. yılı için de özel bir etkinlik yapılacağını kaydetti.

İşte TOÇEK yönetmeni Şükran Raif ile yaptığımız röportaj.

GÜNDEM: TOÇEK 20 yılını tamamladı. Nasıl doğduğunu bize hatırlatır mısınız? TOÇEK’in ortaya çıkışını ve ilk yılları nasıldı?

Şükran RAİF:
1999 yılında Tohum Tiyatro Topluluğu’nu kurdum. 2000 yılında Vasfi Uçkan’ın “Acılı Toprak” oyunuyla azınlık seyircisinin karşısına çıkarak perde açtık. Batı Trakya Türk Azınlığı’nın büyük beğeni ve ilgisiyle oyunlarımızı sahnelerken, 2004 yılında İskeçe Türk Birliği çatısı altında kardeş topluluk Çekirdek Tiyatro Topluluğu kuruldu. Her iki topluluğun da yönetmenliğini sürdürmeye başladım. Daha sonra bu iki tiyatro topluluğumuzu tek isim altında toplayarak TOÇEK TİYATRO TOPLULUĞU olarak azınlık tiyatro severlerin huzuruna çıkmaya devam ettik. Şartlar ve imkanlar zordu, hala çok kolay olduğunu söyleyemem, ancak gerek kişisel gerekse ekip olarak gösterdiğimiz özveri ve kararlı tutumumuz bizleri bu günlere taşıdı. Toplumumuzun teveccühü bize hep güç verdi. Biz insanımıza kültür-sanat adına hak ettikleri kaliteyi vermeye çalıştık, onlar da bize alın teri ve emeklerimizin karşılığı olarak desteklerini ve salonları dolduran alkışlarını verdi. Azınlık insanımızla aramızda saygı ve sevgiye dayalı kopmaz bir bağ oluştu. Bu yirmi yıldan bu yana değişmeksizin artarak devam ediyor. İlk günden bu güne heyecanımız ve tutkumuz hiç değişmezken, tecrübelerimiz her geçen gün arttı ve daha da profesyonel oyunlar hazırlar ve sahneler olduk. Batı Trakya’da tiyatro olayını çok iyi yaptığımız bilinen ve görünen bir gerçektir. Yurt dışında Batı Trakya Türk tiyatrosu dendiğinde, TOÇEK marka değeri olan tek tiyatro topluluğudur. Yirmi yıldan beri değişmeyen kemik kadrosunun yanı sıra topluluğumuzda yıllar içinde pek çok azınlık insanı, gerek oyuncu gerekse teknik eleman olarak yer almıştır. TOÇEK azınlıkta tiyatronun gelişmesine çok büyük katkı sağlarken, kendi içinde de yeni birimlerle büyümesini sürdürmüştür.

GÜNDEM: Batı Trakya Türkleri’nin tiyatroya bakışı nasıl? Halkımızın bu konuya ilgisi var mı? Bu ilgiden memnun musunuz?

Şükran RAİF:
Batı Trakya Türkleri’nin tiyatroya ilgisini TOÇEK öncesi ve sonrası olarak değerlendirmek gerekir. Pek çok köyümüzde tiyatro kelimesinin anlamı bile bilinmez ya da bu kelime pek çok insanımız tarafından ilk kez işitilirken, zamanla oyunlarımıza akın akın gelip salonu dolduran insanlarımızdan söz edebiliriz. İlk yıllarda benim tüm amacım Batı Trakya Türküne, insanlarımıza tiyatroyu sevdirmek ve sahnedeki oyunda kendi hayatlarından kesitler bulmalarını sağlamaktı. Böylece tiyatroyu reddetmeyecek ve benimseyeceklerdi. Seçtiğim oyunlar bu yöndeydi. Seyirci kazanmayı hedefliyordum. Azınlığımızda bir seyirci kültürü oluşturmanın ilk görevim olduğu bilinciyle hareket ettim.

Yıllar içinde bunu TOÇEK olarak başardığımızı gururla söyleyebilirim. Toplum aydın ve entellektüellerinin toplumu kucaklaması gerekir, devamında da o toplumu bir adım daha ileriye götürecek uygun adımı atmaları şarttır. Toplumda seyirci kültürünün yerleştiğini ve insanlarımızın tiyatroyu benimseyip sevdiğini gördükten sonra, seçtiğim oyunlar da farklılıklar göstermeye başladı. Çünkü azınlık seyircisi artık daha çok oyunu, daha rahat izleme olgunluğundaydı. Oyunların izlenme zorlukları seyirci açısından sorun teşkil etmiyordu. Bu da artık oyun seçimlerinde bizleri daha özgür kılıyor. 2000 yılında bizi kucaklayıp destekleyen halkımızın artan ilgisi ve salonları doldurarak bizi onurlandıran alkışları beni ve ekibimi fazlasıyla mutlu etmektedir.

GÜNDEM: Sahneye koyduğunuz eserlerde temel olarak kaygınız neydi? İnsanlara ne tür mesajlar vermek istediniz?

Şükran RAİF:
Sahneye koyduğumuz eserlerde ilk zamanlar kaygım, biraz önce de bahsettiğim gibi insanlarımızın sahnedeki oyunda hayatlarından kesitler bulabilmesiydi. Çünkü kendi yaşam şekillerine, örf adet ve geleneklerine aykırı, toplumsal hassasiyetlerine ters mesajlar veren oyunlarla tiyatroyu burada kimseye sevdiremezdim. İkinci olarak insanımızın yaşam felsefesi, neye gülüp neye ağladığı oyun tercihlerimde önemli etkendir. Ben insanların kötümser duygulara kapılmadan onlara umut veren, ancak bunun yanı sıra toplumsal veya kişisel hataları, çirkinlikleri ve yanlışlıkları da göstererek irdeleyen oyunlar seçme gayretindeyim. En esaslı kaygım ise, azınlık olarak, minik değil dev adımlarla ilerlemektir.

GÜNDEM: TOÇEK’in 20. yılında sahneye koymak üzere nasıl bir oyun hazırlıyorsunuz? Hangi oyunu seçtiniz ve neden?

Şükran RAİF:
Bu yıl kuruluşumuzun 20. yılını kutluyoruz. Bu çok gurur verici. 20. yılımızda sahneleyeceğimiz oyunda, 20 yıldan bu yana sahnelediğimiz her oyundan oyuncular olsun istedim. Bu, bu süreç içinde sahneye çıkmış her oyuncunun hakkı diye düşündüm. Bir de 20. yıl oyununun oyuncu kadrosu geniş olmalıydı. Çok önemli bir tiyatro yazarına ait, büyük bir oyun olmalı, en az 20 oyuncusu olmalıydı. Öyle de oldu. Bu sene tüm bu nitelikleri taşıyan bir oyun olduğunu düşündüğüm Haldun Taner’in “Keşanlı Ali Destanı” ile seyircimizin karşısına çıkacak ve perde diyeceğiz.

GÜNDEM: 20. yıl etkinliği için önümüzdeki günlerde özel bir faaliyetiniz olacak. Biraz bundan bahseder misiniz?

Şükran RAİF:
TOÇEK olarak, 16 Şubat Cumartesi akşamı saat 20:00’de Gümülcine Rex Salonu’nda hepimizin çok özlem duyduğu bir etkinlik gerçekleştireceğiz. Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin çok değerli ses ve enstrüman sanatçıları ile buluşacağız. Üç Soprano adlı grup opera tekniği ile seslendirdikleri Türk sanat müziği, türkü, arya ve sürpriz parçalarla bizlere müzik dolu bir gece yaşatacaklar. Onların müzikleri ile geçireceğimiz bu gecenin ayrıcalıklı olacağını belirtmek isterim.

GÜNDEM: TOÇEK’i bundan sonra nasıl bir gelecek bekliyor? Son olarak ne söylemek istersiniz?

Şükran RAİF:
TOÇEK yıllar içinde sayısız zorlukların içinden geçmiş ve kültür – sanat alanında Batı Trakya Türk Azınlığı’nda tarih yazmış ve pek çok konuda haklı mücadelesini vermiş bir topluluk olarak, gerek TOÇEK Çocuk Drama Grubu, gerek TOÇEK Okuyorum Grubu, gerekse TOÇEK Tiyatro Toplulukları olarak var olmaya devam edecektir. Bunu hem kendimize hem de toplumumuza borçlu olduğumuzu düşünüyorum. Bizlere madden ve manen destek olan herkese vefa borcumuzun olduğu konusunda ekip olarak fikir birliği içerisindeyiz. Bitirirken 20 yıldan bu güne bizi kucaklayan, destekleyen, yanımızda olan insanlarımıza, sponsorlarımıza, radyolarımıza, yazılı basınımıza, kurum ve kuruluşlarımıza TOÇEK adına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Gündem gazetesi olarak sizlere ayrıca teşekkürü borç bilirim.

Yıllar içinde bunu TOÇEK olarak başardığımızı gururla söyleyebilirim. Toplum aydın ve entellektüellerinin toplumu kucaklaması gerekir, devamında da o toplumu bir adım daha ileriye götürecek uygun adımı atmaları şarttır. Toplumda seyirci kültürünün yerleştiğini ve insanlarımızın tiyatroyu benimseyip sevdiğini gördükten sonra, seçtiğim oyunlar da farklılıklar göstermeye başladı. Çünkü azınlık seyircisi artık daha çok oyunu, daha rahat izleme olgunluğundaydı. Oyunların izlenme zorlukları seyirci açısından sorun teşkil etmiyordu. Bu da artık oyun seçimlerinde bizleri daha özgür kılıyor. 2000 yılında bizi kucaklayıp destekleyen halkımızın artan ilgisi ve salonları doldurarak bizi onurlandıran alkışları beni ve ekibimi fazlasıyla mutlu etmektedir.

GÜNDEM: Sahneye koyduğunuz eserlerde temel olarak kaygınız neydi? İnsanlara ne tür mesajlar vermek istediniz?

Şükran RAİF:
Sahneye koyduğumuz eserlerde ilk zamanlar kaygım, biraz önce de bahsettiğim gibi insanlarımızın sahnedeki oyunda hayatlarından kesitler bulabilmesiydi. Çünkü kendi yaşam şekillerine, örf adet ve geleneklerine aykırı, toplumsal hassasiyetlerine ters mesajlar veren oyunlarla tiyatroyu burada kimseye sevdiremezdim. İkinci olarak insanımızın yaşam felsefesi, neye gülüp neye ağladığı oyun tercihlerimde önemli etkendir. Ben insanların kötümser duygulara kapılmadan onlara umut veren, ancak bunun yanı sıra toplumsal veya kişisel hataları, çirkinlikleri ve yanlışlıkları da göstererek irdeleyen oyunlar seçme gayretindeyim. En esaslı kaygım ise, azınlık olarak, minik değil dev adımlarla ilerlemektir.

GÜNDEM: TOÇEK’in 20. yılında sahneye koymak üzere nasıl bir oyun hazırlıyorsunuz? Hangi oyunu seçtiniz ve neden?

Şükran RAİF:
Bu yıl kuruluşumuzun 20. yılını kutluyoruz. Bu çok gurur verici. 20. yılımızda sahneleyeceğimiz oyunda, 20 yıldan bu yana sahnelediğimiz her oyundan oyuncular olsun istedim. Bu, bu süreç içinde sahneye çıkmış her oyuncunun hakkı diye düşündüm. Bir de 20. yıl oyununun oyuncu kadrosu geniş olmalıydı. Çok önemli bir tiyatro yazarına ait, büyük bir oyun olmalı, en az 20 oyuncusu olmalıydı. Öyle de oldu. Bu sene tüm bu nitelikleri taşıyan bir oyun olduğunu düşündüğüm Haldun Taner’in “Keşanlı Ali Destanı” ile seyircimizin karşısına çıkacak ve perde diyeceğiz.

GÜNDEM: 20. yıl etkinliği için önümüzdeki günlerde özel bir faaliyetiniz olacak. Biraz bundan bahseder misiniz?

Şükran RAİF:
TOÇEK olarak, 16 Şubat Cumartesi akşamı saat 20:00’de Gümülcine Rex Salonu’nda hepimizin çok özlem duyduğu bir etkinlik gerçekleştireceğiz. Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin çok değerli ses ve enstrüman sanatçıları ile buluşacağız. Üç Soprano adlı grup opera tekniği ile seslendirdikleri Türk sanat müziği, türkü, arya ve sürpriz parçalarla bizlere müzik dolu bir gece yaşatacaklar. Onların müzikleri ile geçireceğimiz bu gecenin ayrıcalıklı olacağını belirtmek isterim.

GÜNDEM: TOÇEK’i bundan sonra nasıl bir gelecek bekliyor? Son olarak ne söylemek istersiniz?

Şükran RAİF:
TOÇEK yıllar içinde sayısız zorlukların içinden geçmiş ve kültür – sanat alanında Batı Trakya Türk Azınlığı’nda tarih yazmış ve pek çok konuda haklı mücadelesini vermiş bir topluluk olarak, gerek TOÇEK Çocuk Drama Grubu, gerek TOÇEK Okuyorum Grubu, gerekse TOÇEK Tiyatro Toplulukları olarak var olmaya devam edecektir. Bunu hem kendimize hem de toplumumuza borçlu olduğumuzu düşünüyorum. Bizlere madden ve manen destek olan herkese vefa borcumuzun olduğu konusunda ekip olarak fikir birliği içerisindeyiz. Bitirirken 20 yıldan bu güne bizi kucaklayan, destekleyen, yanımızda olan insanlarımıza, sponsorlarımıza, radyolarımıza, yazılı basınımıza, kurum ve kuruluşlarımıza TOÇEK adına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Gündem gazetesi olarak sizlere ayrıca teşekkürü borç bilirim.

Haberler


Batı Trakya Camileri Din Görevlilerinden Başkonsolos Ünal’a ziyaret

İskeçe Azınlık Ortaokulu – Lisesi yöneticileri sorunlarını Hüseyin Zeybek’e iletti

Gümülcineli doktor Rıdvan Molla Hüseyin dağ koşusunda birinci oldu

İTB’den Ilıca’da Hıdırellez şenliği

İskeçe’de Bratankova ve Basaykova köylerinde hatim etkinliği

Yassiköy stadına otomatik sulama şebekesi

Yassıköy futbol takımı şampiyon oldu

‘Ekspres Vize’ye 5 ada daha dahil ediliyor

ABTTF: ‘9 Haziran’da AP seçimlerinde oylarımız DEB Partisine’

Güney Meriç Derneğinden Hıdırellez etkinliği

3500 dönümü sulayan kanalların bakım çalışmaları başladı

FUEN üyesi Türk kuruluşları AGİT toplantısına katıldı