Batı Trakya Türk Azınlığı'na ait isimlerinde 'Türk' kelimesi bulunan dernekler hakkında verilen kapatılma kararı ve Türk azınlığa yapılan baskı ve ayrımcılıkları protesto etmek amacıyla Türk azınlığın 1988 yılında gerçekleştirdiği direnişin ve bunun iki yıl ardından Batı Trakya'da Türkleri hedef alan saldırılarla ilgili Gümülcine'de anma etkinliği düzenlendi.

Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu'nun düzenlediği anma etkinliğine Batı Trakya genelinden çok sayıda soydaş katıldı.

Gümülcine’de gerçekleştirilen etkinliğe katılanlar arasında Türkiye’nin Gümülcine Muavin konsolosu İbrahim Sakli, azınlık belediye başkanları, azınlık kurum ve kuruluş başkanları ve yerel yöneticiler de yer aldı.

31 yıl önce Yargıtay (Arios Pagos) Mahkemesi'nin "Yunanistan'da Türk bulunmadığı" gerekçesiyle isimlerinde "Türk" kelimesi yer alan derneklerin kapatılmasına yönelik kararın ardından Batı Trakya Türk azınlığın gerçekleştirdiği toplu direniş, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu'nca (BTTADK) Gümülcine'de Chris and Eve Oteli'nde düzenlenen etkinlikte anıldı. Etkinlikte, 29 Ocak 1990'da fanatik Yunan gruplarınca Gümülcine'de Türk azınlığa ve Türk dükkanlarına yönelik saldırılar da anıldı.

Etkinliğin sunuculuğunu Gümülcine Türk Gençler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Sibel Gülistan yaptı.

Anma toplantısı Batı Trakya mücadelesine katkısı geçen ve hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardından Batı Trakya Türk Azınlığı'nın tarihi ile 29 Ocaklar'ın anlatıldığı videoların gösterimi yapıldı. Devamında Batı Trakyalı olan Türkiye Cumhuriyeti eski başbakan yardımcılardan AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu'nun TRT kanalında yayınlanan bir programda 29 Ocaklarla ilgili anlattıkları soydaşlara dinletildi.

Daha sonra selamlama konuşmalarına geçildi. İlk olarak sözü Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif aldı. İbrahim Şerif konuşmasında ilk olarak toplantıya katılan herkese teşekkür etti. Batı Trakya Türk Azınlığı'nı 29 Ocaklar'a götüren sebeplere değinen İbrahim Şerif, 1980 yılından sonra değişik sebeplerle Türklere ait arsa ve tarlaların kamulaştırıldığını, adında "Türk" kelimesi geçtiği için derneklerin kapatıldığını, dini anlamda baskılar yapıldığını, vakıflar ile ilgili azınlığın aleyhine olan kanunlar çıkartıldığını, 1985 yılında dönemin Gümülcine Müftüsü'nün vefatından sonra azınlığa danışılmadan devlet tarafından özerk statusü olan müftülüklere tayinle müftüler atandığını belirterek, 1988 yılında "Batı Trakya'da Türk yoktur" ifadesinin kullanılması ile azınlığın sabrının tükendiğini ifade etti. Bunun üzerine 25 Ocak 1988 tarihinde Batı Trakya Türk Azınlığı Yüksek Kurulu'nun bir toplantı yaparak yürüyüş kararı aldığını söyleyen İbrahim Şerif. Tarih olarak 29 Ocak tarihinin o gün İsviçre'nin Davos kentinde düzenlenen uluslararası ekonomi forumu çerçevesinde Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'nun görüşecek olmalarının azınlığın sesinin duyulması için güzel bir fırsat olarak görülmesinden dolayı sözkonusu tarihin seçildiğini söyledi. 29 Ocak tarihi aynı zamanda Cuma gününe denk geldiği için Yüksek Kurulun Cuma namazı çıkışında valilik binasına kadar yürüyüş yapılıp burada bir basın açıklaması yapılmasının uygun olacağına karar verdiğini söyleyen Şerif, ancak aynı gün Yunanlı bir grubun da yürüyüş yapacak olması bahane edilerek azınlığa yürüyüş için izin verilmediğini söyledi. Daha sonra 1990 yılında yine bir 29 Ocak günü Gümücine'deki Eski Camii'de bir mevlit okutulmasına karar verildiğini, kendisi ve Dr. Sadık Ahmet'in 26 Ocak'ta görüşülen davaları sonucunda 18 ay hapis cesasına çarptırılarak Diavata cezaevine nakledildikelerini bu sebeplede 1990 yılının 29 Ocak olaylarını hapishanede öğrendikelerini söyledi. 1988 ve 1990 yılları 29 Ocaklar'ının azınlık için bir milli direniş günü olmasının yanında acıların yaşandığı günlerde olduğunu sözlerine ekleyen İbrahim Şerif, son olarak o dönem bu mücadelenin içinde yer alan ancak hayatını kaybetmiş olanlara Allah'tan rahmet, hala yaşayanlara ise bir kez daha geçmiş olsun dileklerinde bulunarak konuşmasını tamamladı.

Müftü İbrahim Şerif'in konuşmasının ardından İskeçe Müftüsü Ahmet Mete'nin mesajını iletmek üzere İskeçe Müftü Yardımcısı Ahmet Hraloğlu söz aldı. Ahmet Hraloğlu, İskeçe Müftüsü Ahmet Mete'nin mesajını okudu. Mete mesajında: "29 Ocak günü toplumumuz için bir dönüm noktasıdır. Yıllar geçsede unutulmaması ve unutturulmaması gereken bir gündür. Bu tarihi gün Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı'nın hak arama mücadelesinin onurlu bir sayfasıdır. Bu vesileyle 31. yılını andığımız '29 Ocak Milli Diriliş Günümüz' kutlu olsun" ifadelerine yer verdi.

Daha sonra günün anlam ve önemini anlatan ve konuşmacı olarak gazeteci - yazar İbrahim Baltalı, Öğretmen Asım Çavuşoğlu ve İskeçe Sabık Milletvekili Ahmet Faikoğlu katıldığı bir söyleşi düzenlendi. Söyleşinin moderatörlüğünü GTGB Başkanı Necat Ahmet yaptı. Söyleşi öncesinde Necat Ahmet anma etkinliğine katılamayan Rodop İli Milletvekili İlhan Ahmet'in gönderdiği mesajı okudu. İlhan Ahmet mesajında, Atina'da meclisteki yoğun komisyon çalışmaları sebebiyle etkinliğe katılamadığını, törene katılan herkese selam ve saygılarını ilettiğini ifade etti.

Silk konuşması olan İbrahim Baltalı 29 Ocaklar'ın asla unutulmaması gerektiğini ve o dönemde yaşanan olayların günümüz gençlerine aktarılmasının son derece önemli olduğunu vurguladı. 29 Ocaklar'ın yaşanmasının sebebinin Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı'na uluslararası anlaşmalardan doğan haklarının verilmemesi ve uygulanan baskılar olduğunu ifade eden İbrahim Baltalı, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı'nın hala çözüm bekleyen sorunlarını başlıklar halinde dinleyicilere aktardı.

İbrahim Baltalı'nın ardından sözü, feshedilen Medrese Mezunu Müslüman Muallimler Cemiyeti Eski Başkanı Asım Çavuşoğlu aldı. Asım Çavuşoğlu konuşmasında azınlığın anayasal haklarının açık bir şekilde teminat altına alınmış olmasına rağmen Yunanistan devletinin Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı'na hiç bir zaman samimi bir şekilde davranmadığını, eşit vatandaşları olarak muamele etmediğini, uluslararası anlaşmalardan doğan azınlık haklarını izlediği politika ile ihlal ederek azınlığa demokrasinin bütün kapılarını kapattığını söyledi.

Sözü son olarak İskeçe eski bağımsız milletvekili Ahmet Faikoğlu aldı. Ahmet Faikoğlu konuşmasında 29 Ocak tarihini Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı'nın 'Diriliş Günü' olarak nitelendirdiğini belirterek, o dönemde bir milletvekili olarak elinden gelen her türlü mücadeleyi verdiğini, bu uğurda fiziksel şiddete maruz kaldığını ancak bu baskıların hiç birinin kendisini yıldırmadığını söyleyerek, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı'nın bundan sonra da birlik ve beraberlik içinde mücadeleye devam etmesinin son derece önemli olduğunu vurguladı.

Etkinlikte ayrıca 29 Ocak olaylarında bulunmuş ve hak arama mücadelesinde darbelere maruz kalmış Batı Trakya Türklerinin resimleri, Yunan milliyetçiler tarafından Gümülcine'de Türklere ait camları kırılmış dükkanların fotoğraflarının ve hem Türkçe hem de Yunanca gazetelerden küpürlerin yer aldığı resim sergisi de açıldı.