25-07-2019
Dr. Sadık Ahmet ölümünün 24. yılnda anıldı
Batı Trakya Türk Azınlığı'nın lideri, Dostluk Eşitlik Barış Pastisi'nin kurucususu ve Rodop eski bağımsuz milletvekili merhum Dr. Sadık Ahmet 24. ölüm yıl dönümde anıldı.
DEB Partisi ve Dr. Sadık Ahmet'in ailesi tarafından düzenlenen anma etkinliklerine bu yıl anavatan Türkiye'den üst düzey temsilciler katıldı. Dr. Sadık Ahmet için gerçekleştirilen anma etkinliklerinde Türkiye Cumhuriyeti devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop temsil etti. Özel uçakla Ankara'dan Dedeağaç havaalanına gelen Şentop ve beraberindeki heyet burada Türkiye'nin Atina Büyükelçisi Burak Özügergin, Gümülcine Başkonsolosu Murat Ömeroğlu ve Dr. Sadık Ahmet'in eşi Işık Sadık Ahmet ile oğlu Levent Sadık Ahmet tarafından karşılandı.
TÜRKİYE'DEN GENİŞ ÇAPLI KATILIM
Gümülcine'deki anma törenine TBMM Başkanı ve Tekirdağ Milletvekili Mustafa Şentop'un yanı sıra, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Engin Altay, milletvekilleri, belediye başkanları ve çok sayıda davetli katıldı.
Anma törenine ayrıca Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif, İskeçe Müftüsü Ahmet Mete, Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, Yassıköy Belediye Başkanı İsmet Kadı, yeni seçilen Yassıköy Belediye Başkanı Önder Mümin, Mustafçova Belediye Başkanı Cemil Kabza, yeni seçilen Mustafçova Belediye Başkanı Rıdvan Delihüyesin, azınlık dernek başkanları, yerel yöneticiler ve çok sayıda azınlık temsilcisi ve soydaşlar katıldı.
Sadık Ahmet için düzenlenen anma töreni sala ve Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başladı. Duayı ise Edirne Müftüsü Emrullah Üzüm yaptı.
Sunuculuğunu DEB Partisi Gençlik Kolu Başkanı Burak Adil'in yaptığı anma töreninde ilk olarak DEB Partisi Genel Başkanı Çiğdem Asafoğlu söz aldı.
ÇİÄžDEM ASAFOÄžLU
Anma törenine katılanları selamlayarak konuşmasına başlayan Çiğdem Asafoğlu şunları belirtti: "Rahmetli liderimiz Dr. Sadık Ahmet'i bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Dr. Sadık Ahmet'in kutsal mirası olan DEB Partisi Genel Başkanı olmaktan büyük bir onur ve gurur duyduğumu belirtmek istiyorum. Onun yolunda taviz vermeden ilerleyeceğimi ve bu davadan asla vazgeçmeyeceğimi bir kez üstüne basarak vurgulamak istiyorum. Bizler Batı Trakya Türkleri olarak bu topraklarda rahat nefes alabiliyorsak Dr. Sadık Ahmet'e çok şey borçluyuz. Onun ve sizlerin huzurunda emanetinin emin ellerde olduğunu söylemek isterim. Liderimiz Dr. Sadık Ahmet bundan tam 24 yıl önce şaibeli bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Canını teslim ettiği aracı partimizin genel merkezinden birileri gelip çaldı. DEB Partisi olarak bizler o aracı geri istiyoruz. O aracın üzerinde bizim liderimizin kanı bulunmakta. Dolayısıyla hem bizim, hem ailesi hem de tüm Batı Trakya Türkleri için anlamı ve değeri çok büyük. Aracı ortadan kaldırarak, çalarak hiç bir şeyi unutturamazsınız. İnsanların kimliği, acısı, manevi hisleri asla çalınamaz. Sorunlar bir şeylerin üstü örtülerek değil aksine demokratik bir şekilde istişare ederek çözülür. Konuşmama Dr. Sadık Ahmet'in herkesin beyinlerine kazınan cümleleri ile son vermek istiyorum. Eğer Türk olmak bir suçsa burada tekrar ediyorum ben bir Türküm ve öyle kalacağım."
FUNDA SADIK AHMET
Sadık Ahmet ailesi adına söz alan Funda Sadık Ahmet Alp, "Ben 12 yaşındayken kaybettim babamı. Aynı araç içinde hepimiz vardık. O gün bu gündür burada her 24 Temmuz'da ona şiirlerimle kısaca sesleniyorum." dedi ve babası adına yazdığı bir şiiri okudu.
ENGİN ALTAY
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da yaptığı konuşmada, Batı Trakya Türk Azınlığı'nın hakları için mücadele eden merhum Dr. Sadık Ahmet'i rahmetle ve minnetle andıklarını söyledi. Altay, "Dr. Sadık Ahmet dostluk, eşitlik ve barış arıyordu. Çok şey istemedi. Batı Trakya Türkleri İstanbul'daki Rum Ortodokslarla Lozan'a göre ve Türkiye - Yunanistan arasında yapılan ikili mutabakatlar çerçevesinde birdir ve eşittir. Yani bizler sadece ve sadece mütekabiliyet istiyoruz. İstanbul'da biz patrik atamıyorsak, burada da müftü atanmasını istemiyoruz. İstanbul'daki Ortodokslara biz nasıl rahat bir şekilde Rum ve Ortodoks diyorsak, Batı Trakya'daki Müslümanlara da Yunan hükümetinin ve Yunan kardeşlerimizin Türk ve Müslüman denmesinden korkmamasını ve çekinmemesini, doğal olarak mütekabiliyetin bir karşılığı olarak bekliyoruz. Dr. Sadık Ahmet Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı'nın sorunlarının dünya kamuoyuna duyurulmasında önemli bir rol oynadı. Bugün gelinen noktada hala Türk ve Müslümanlık konusunda sizler sıkıntı yaşıyorsanız biz anavatan siyasetçileri olarak bu konuda kendimizde bir parça kusur aramak durumundayız ve bir öz eleştiri yapmak zorundayız diye düşünüyorum. Buradan dost, kardeş ve komşu olarak yaşamak istediğim Yunanistan hükümet temsilcilerine de bu vesileyle seslenmek isterim. Batı Trakya Türkleri Yunanistan için bir tehdit değildir. Nitekim bizler İstanbul'daki Rum ve Ortodoksların varlığını Türkiye'nin bir güzelliği olarak görüyoruz ve aynı anlayışı Yunanistan hükümetinden de şüphesiz olarak istiyoruz. İnsan hakları konusunda Yunanistan'ın yeni hükümetinden Batı Trakya Türkleri ile ilgili olumlu ve yeni adımlar atılacağına dair umudumuzu da korumak istiyoruz." diye konuştu.
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı'nın vakıf malları konusunda yaşadığı sorunlara da değinen Engin Altay, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin İstanbul'daki Rum Ortodoks Azınlığı'nın vakıf malları ile ilgili attığı olumlu adımlar ortadadır. Bunun aynı şekilde Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı'nın vakıf malları için yapılması da temennimizdir." dedi.
MUSTAFA DESTİCİ
Büyük Birlik Partisi (BBP) Başkanı Mustafa Destici de konuşmasında, kendisini Batı Trakya'ya ilk olarak eski BBP Partisi başkanı rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun getirdiğini ve o günden itibaren her fırsatta bölgeye gelmeye çalıştığını dile getirdi. Destici, "Dr. Sadık Ahmet'in kurduğu Dostluk Eşitlik Barış Partisi büyük zorluklarla bugün de mücadelesini sürdürüyor. Bu topraklarda verdikleri zorlu mücadele için desteği sonuna kadar hak ettiklerini düşünüyorum ve desteksiz bırakılmamaları gerektiğini söylemek istiyorum. Buradaki insanlarımız gerçekten yiğit insanlar, kahraman insanlar. Burada mücadele etmek gerçekten çok zor. Burada şunu da belirtmek isterim ki Balkanlar, Kosova, Makedonya, Bosna, Kırım, Türkmeneli kısacası Türk ve Müslümanların yaşadığı her yere devletimiz güçlü bir şekilde elini uzatıyor. Bu gayretini sonuna kadar gösteriyor. Bundan büyük memnuniyet duyuyoruz, ama daha fazlasının yapılmasının gerekli olduğu konusunda da hepimiz hemfikiriz." ifadelerini kullandı.
TEMEL KARAMOLLAOÄžLU
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu konuşmasında, Dr. Sadık Ahmet'in büyük bir mücadele meşalesi yaktığını vurguladı.
Karamollaoğlu şunları dile getirdi: "Kendisi hayatını bu yola vakfetti ve inanıyoruz ki gerek kurduğu partinin şu anki yöneticileri, gerekse ailesi ve onu sevenler bu meşaleyi taşımakta kararlılar. Biz Türkiye'deki siyasilerin birliktelik içinde bu mücadeleye daha fazla destek vermemiz gerektiğini belirtmek istiyorum. Diğer yandan Yunan hükümetine de Türkiye'deki azınlıklara verilen hakların aynen buradaki Türk ve Müslüman kardeşlerimize tanınmasının aslında uluslararası kurallara göre bir vecibe olduğuna inanıyorum ve bunu burada vurgulamayı bir vazife olarak görüyorum."
MERAL AKŞENER
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener kendisinin mübadil bir ailenin çocuğu olduğunu, ailesi Drama yerine İskeçe veya Gümülcine'de yaşıyor olsaydı kendisinin de bir Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı mensubu olacağını söyledi. Akşener, Türkiye'nin tüm siyasi partilerinin Batı Trakya'da olduğunu hatırlatarak şunları ifade etti: "Türkiye Cumhuriyeti Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı'na mecburdur, borçludur. Yıllar önce buraya geldiğimde Türkiye Cumhuriyeti'nin yöneticileri olarak ben dahil herkes adına sizden özür dilemiştim, bugün de özür diliyorum. Bizler size karşı görevimizi yerine getiremedik. Yıllar evvel bu mezarın başında konuşulan herşey bugün yine aynen konuşuluyor. Dünyanın hiç bir yerindeki Türkler çatısı altında yaşadıkları ülkelerin kanunlarına, bütünlüğüne hainlik etmemişlerdir, itiraz etmemişler, bölücülük yapmamışlardır. Batı Trakya Türk ve Müslüman Azınlığı umarım sizlere ilettiğim özrü kabul edersiniz, umarım hakkınızı bize helal edersiniz. Sadık Ahmet ne için şehit oldu? Haklarımız için, Türklüğümüz için, dinimiz için, Türk kelimesinin yasaklanmasının önüne geçmek için. Tekrar ediyorum umarım özrümüzü kabul edersiniz."
MUSTAFA ŞENTOP
Türkiye Cumhuriyeti devleti adına törene katılan TBMM Başkanı Mustafa Şentop törende yaptığı konuşmada, Dr. Sadık Ahmet'in cesaret ve kararlılıkla yaşamı boyunca verdiği mücadelenin örnek teşkil ettiğini belirterek, "Sadık Ahmet, Batı Trakya Türk azınlığının birlik ve beraberliğinin simgesi haline gelmiştir. Bugün burada bir kahramanın kabri başında bulunuyoruz." dedi.
"Sizlere Sayın Cumhurbaşkanımızın selam ve sevgilerini getirdim." diyen Şentop, Türkiye'nin, Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının her zaman yanında olduğunu ve olmaya devam edeceğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 2017 yılında Batı Trakya'yı ziyaret etmesinin Türkiye'nin Batı Trakya Türk azınlığı ile olan dayanışmasının en açık göstergesi olduğunu anlatan Şentop, "Bilmenizi isterim ki gönlümüz, kalbimiz her zaman sizinledir. Soydaşlarımızın haklarını korumak, Türkiye'nin dış politika önceliğidir. Sayın Cumhurbaşkanımız desteğimizi her vesileyle en güçlü şekilde ifade etmektedir. Onun ifade ettiği gibi aramızdaki bu muhabbeti ne zaman etkileyebilir, ne de mesafeler." diye konuştu.
Şentop, Türkiye'nin Batı Trakya'daki Türk azınlığın hak ve hukukunun korunması ve durumunun iyileştirilmesi hususlarını uluslararası platformlarda gündeme taşımaya ve takip etmeye çalıştığını vurgulayarak, azınlık toplumunun da kendi meselelerini gerek siyasi düzlemde, gerekse uluslararası platformlarda gündeme getirmesi gerektiğini kaydetti.
Bu kapsamda azınlık mensubu Türk milletvekilleriyle yakın iş birliğinin önemine işaret eden Şentop, "Haklarınızı meşruiyet çerçevesinde aramaya devam ediniz. Uluslararası toplumdan beklentilerinizi TBMM Başkanlığı olarak uluslararası parlamenter platformlarda da gündeme getirdik ve getirmeye devam edeceğiz. Bu bakımdan soydaş milletvekilleriyle yakın temasta olmayı arzu ediyoruz ve buna dair çalışmalarımızı sürdürüyoruz." dedi.
TBMM Başkanı Şentop sözlerine şöyle devam etti: "Türk azınlığın haklarını belirleyen 100 yıl önce yapılmış anlaşmalar var. Dini liderlerin belirlenmesine yönelik 1913 anlaşması var. Bu anlaşmada Müslümanların kendi liderlerini seçimle belirleyeceğine dair hükümler var. Ayrıca altında Türkiye ve Yunanistan'ın imzası bulunan Lozan Antlaşması'yla her iki ülkedeki azınlıkların hakları taahhüt altına alınmış. Aradan yüz yıl geçmiş, dünyada çok değişiklikler olmuş, özellikle insan hakları, eğitim hakları alanında, dini hürriyetlerle ilgili olarak çok büyük gelişmeler olmuş. Beklenirdi ki bu zaman zarfında asgari şartları belirlenmiş olan Lozan Antlaşması’nda haklardan çok daha fazlası bugünkü şartlara uygun olarak burada yaşayan soydaşlarımıza, Türk azınlığa tanınmalıydı. Ancak görüyoruz ki 100 yıl önceki anlaşmalarda belirlenen hakların uygulanmasında, verilmesinde bile sıkıntılar yaşanmaktadır. Bugün, burada yaşayan Müslüman Türk kardeşlerimizin, başta aidiyetlerini ifade etmeleriyle ilgili sıkıntılar var. Sivil toplum kuruluşlarında Türk deyiminin kullanılmasını yasaklayan idari kararlar var. Bunlarla ilgili Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bağlamında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Yunanistan devletinin hak ihlalinde bulunduğuna ilişkin kararları var. Dini liderlerin, müftülerin burada yaşayan Türk azınlığın seçimiyle belirlenmesine dair hükümler ihlal ediliyor. Ayrıca son zamanda yapılan düzenlemeler müftülüklerin hakları ve yetkileri bakımından içleri boşaltılmaya çalışıldığına dair gelişmeler var. Azınlığın Lozan Antlaşması’yla teminat altına alınan haklarının uygulanmasında sıkıntılar var. Anlaşmalara ve İnsan Haklarına riayet edilmediğini, kendi dini kültürlerini gelecek kuşaklara aktarma bakımından engeller çıkarıldığını, yeni okullar açılmasına müsaade edilmediğini, ihtiyaçların karşılanmasına müsaade edilmediğini ayrıca görüyoruz. Burada yaşayan Müslümanların vakıf mallarıyla ilgili de büyük sorunlar var. Kendi vatandaşlarının haklarını gözetmeyen, onların uluslararası anlaşmalarla uluslararası hukuk tarafından teminat altına alınan haklarını gözetmeyen devletler dünyada saygın devletler arasında yer alamaz. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir. Türkiye bu konuda diplomasideki önceliklerinin ilk sırasında yer alan Batı Trakya'daki Türk azınlığın haklarını, hukukunu, uluslararası sözleşmelerden ve ikili anlaşmalardan kaynaklanan haklarını koruma ve bunların uygulanmasının takibi bakımından kararlılıkla buradaki soydaşlarımızın yanında olacaktır. Bu vesileyle Doktor Sadık Ahmet'e ve onunla birlikte azınlığın haklı davasına çeşitli zorluklara göğüs gererek, omuz veren ailesi başta olmak üzere azınlığın değerli fertlerine şükranlarımızı sunuyoruz."
DEB PARTİSİ GENEL MERKEZİNDEKİ PROGRAM
Gümülcine Kahveci Mezarlığı'ndaki törenden sonra DEB Partisi Genel Merkezi'ndeki programa geçildi. Burada Türkiye'den gelen yetkililere ve törene katılan soydaşlara DEB Partisi ve Sadık Ahmet ailesi tarafından akşam yemeği verildi. Parti genel merkezindeki programa 2 binin üzerinde kişi katıldı.
Amerika Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Başkanı Necati Aga, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Hasanoğlu, DEB Partisi'nin üye olduğu Avrupa Hür İttifakı (EFA) Başkan Yardımcısı Martha Bainka ve son olarak da TBMM Başkanı Mustafa Şentop birer selamlama konuşması yaptı.
Şentop konuşmasında Türkiye'nin her zaman Batı Trakya Türklerinin yanında olacağını vurguladı.
Akşam yemeğine katılan soydaşlarla sohbet etme fırsatı da bulan Şentop, Türkiye'den gelen heyetlere gösterdikleri misafirperverlik nedeniyle teşekkür etti.
Türkiye'den gelen konuklar daha sonra Gümülcine'den ayrıldı.