Çin’de ortaya çıkan fakat çok kısa sürede tüm dünyayı saran koronavirüs salgını birçok ülkede korkulu bir rüyaya dönüştü.
Özellikle Avrupa kıtası adeta bir savaş yaşıyor. Belki bombalar patlamıyor ama yaşananlar savaş şartlarından farklı şeyler değil.
Gelelim Batı Trakya’da ve özellikle de İskeçe’de yaşanan bir olaya...

İskeçe Devlet Hastanesi ilk koronavirüs vakasının tespit edildiğini geçen hafta başında duyurdu. Sonra vakalar 2, daha sonra 3, daha sonra 4 ve 21 Mart Cumartesi günü de 5 oldu. Ancak ilk dört vaka ile son vakanın duyurulma şeklinde farklılık oldu. İlk dört vakayla ilgili açıklamada köy veya şehir ismi verilmedi. Yani Koronavirüs tespit edilen hastaların hangi köyden olduğu veya İskeçe şehrinden mi olduğu açıklanmadı.
Ancak İskeçe Devlet Hastanesi, beşinci vakayı yani azınlık köyünden gelen vakayı açıklarken köy ismini de vermeyi tercih etti.

Hastane Müdürü Elena Rafaela imzasıyla yayımlanan açıklamalarda, ilk dört vakanın hangi bölgeden (şehir, köy vs) olduğu belirtilmezken, beşinci vakayla ilgili açıklamada koronavirüs tespit edilen hastanın Şahin köyünden olduğu vurgulandı.

Olay, İskeçe bölgesindeki Türk azınlık mensupları arasında tepkiyle karşılandı. İskeçe Devlet Hastanesi’nin ilk dört açıklamada farklı, beşinci açıklamada ise farklı bir yöntem izlemesi sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Azınlık mensupları hastane müdürü Rafaela’ya, azınlık hedef gösterildiği için tepki gösterdi.

Peki hastane yönetimi neden böyle bir şey yaptı? İlk dört açıklamada köy, şehri vs açıklamazken, neden beşinci vakayı açıklarken tamamen azınlık insanından meskun olan köyün ismini verdi?

Bu arada, Mustafçova Belediye Başkanı Rıdvan Delihüseyin ve İskeçe milletvekilleri Hüseyin Zeybek ile Burhan Baran’ın hastane yönetimiyle iletişime geçerek açıklamalardaki farklılığın nedenini sordukları da öğrenildi.

Hastane yetkilileri de bunu art niyetle yapmadıklarını söylemiş. Ancak hastaneden resmi bir açıklama yapılmadı.

“8. KİLOMETREDEKİ KONRTOL TEKRAR GETİRİLSİN” ÖNERİSİ

Bu arada, hastane yönetiminin beşinci vakanın Şahin köyünden olduğu açıklamasının ardından, İskeçe Devlet Hastanesi’nin sosyal medya hesabındaki paylaşımına yapılan yorumlarda, yıllardır azınlık insanının tecrit edildiği ve “açık hava hapishanesi” olarak nitelendirilen yasak bölge uygulamasının getirilmesinin önerilmesi dikkat çekti. Facebook’taki bir kullanıcı, İskeçe hastanesinin açıklamasının paylaşımına yaptığı yorumda, İskeçe – Şahin karayolunun 8. kilometresindeki bariyerin yeniden hayata geçirilmesini önerdi.

Yani, köy adı veren hastane yönetimi “azınlık karşıtı virüsü” çok kısa bir süre içinde faaliyete geçirmiş oldu. İşte azınlığın tepkisi de tam bu olaya.

Olay, Batı Trakya Türk Azınlığı’nı ilgilendiren sorunlara ilgi gösteren Uluslararası Helsinki İnsan Hakları İzleme Komitesi Yunanistan Temsilciliği’nin de dikkatinden kaçmadı. Hatta, vakalarla ilgili açıklamalarda neden farklı yöntemler izlenildiğini hastane yönetimine sordu.

İskeçe’deki hastane yönetiminin, Koronavirüs salgını gibi insani bir konuda bile adeta “genlere işlemiş olan” azınlık karşıtlığından kurtulamadığını ne yazık ki bir kez daha görmüş olduk.

Koronavirüs vakalarının duyurulmasında bile ayrımcılığı yaşıyoruz! Pes artık!!!