Anasayfa


12-06-2020
ABD 2019 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporunu yayımladı
ABD 2019 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporunu’nda Yunanistan
12 Haziran 2020 Cuma

Halit Habipoğlu: “Her yıl olduğu üzere Yunanistan raporuna paralel bir rapor hazırlayarak raporda yüzeysel, eksik ya da yanlış bir şekilde yer bulan sorunlarımıza ilişkin olarak toplumumuzun görüşlerini ABD makamlarına ileteceğiz.”

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı tarafından Uluslararası Dini Özgürlükler 2019 raporu yayımlandı. Yunanistan raporunda ABD, “Trakya’daki Müslüman azınlık” ifadesi kullanırken, Batı Trakya Türk toplumunun müftü sorunu ile din alanındaki diğer sorunlarına kısmen yer verdi.

ABD RAPORUNUN YUNANİSTAN’LA İKGİLİ BÖLÜMÜNDE BATI TRAKYA TÜRK TOPLUMU

2018 raporunda Pew Araştırma Merkezi isimli kuruluşun çalışmasına atıfla Batı Trakya Türk toplumunun nüfusu yaklaşık 100 bin olarak verilmişken, bu yılki raporda ABD, Yunan hükümetinin 2011 yılı kaynaklarına atıfla nüfusu 140 bin olarak veriyor.

1923 Lozan Antlaşması ile Müslüman azınlığın camileri ve vakıfları yönetme hakkına sahip olduğu belirtilen raporda, 1991 tarihli yasaya göre hükümetin Trakya’da 10 yıl görev süresi ile üç müftü atadığı ifade ediliyor. Yasaya göre bölgedeki müftülüklerin tüm masraflarının Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı tarafından karşılandığı not edilen raporda, müftünün (atanmış) şer’i hukuk ifadesi ile geleneksel İslam hukukundan doğan aile hukuku konularında tüm tarafların noter huzurundaki rızaları olmaları durumunda yetki sahibi olduğu, aksi durumda ise medeni hukuk mahkemelerinin yetkili olduğu kaydediliyor. 240 İmam Yasası olarak bilinen yasadan bahsedilen raporda, hükümetin atanmış üç müftü ile bölgedeki devlet okullarında seçmeli İslamiyet dersi için görevlendirilen kişilerin maaşlarının devlet tarafından ödendiği kaydediliyor. Ancak Batı Trakya Türk toplumunun 240 İmam Yasası’na karşı çıkarak atanmış müftülüklere bağlı olarak devlet okullarında İslam’ın yeterli din bilgisine sahip olmayan kişiler tarafından Yunanca öğretilmesini istemediğine değinilmiyor.

Okullarda din eğitimi konusunda ilk ve ortaokul düzeyindeki okullarda müfredatta din eğitiminin yer almasına karşılık, bu eğitimin daha çok Yunan Ortodoks öğretilerine dayandığı belirtilen raporda, Batı Trakya’daki devlet okullarında seçmeli İslamiyet dersinin verildiği kaydediliyor. Ayrıca Lozan Antlaşması’na göre, Trakya’da hükümetin iki dilli okulları yönettiği belirtilerek, bölgede iki dini okulun da bulunduğu kaydediliyor. Bölgedeki Türk ilkokul sayısının da verildiği raporda, 31 Temmuz 2019 tarihli karar ile hükümetin öğrenci azlığı gerekçesi ile beş ilkokulu daha kapatma kararı aldığı ve resmi verilere göre bölgede 2011-2019 döneminde toplam 50 ilkokulun kapatıldığı aktarılıyor.

Raporda ayrıca 7 Mayıs 2019’da hükümetin dini toplulukların arşivlerini tanımlayan bir yasa kabul ederek, Trakya’daki müftülükler (atanmış) ile Rodos ve İstanköy’deki vakıfların yönetimi dahil olmak üzere tanınmış dinler ve resmi izne sahip ibadet yerlerinin kayıt altına alınması zorunluluğu getirdiği belirtiliyor.

Batı Trakya Türk toplumunun hükümetin müftüleri atamasına karşı çıkarak, müftülerin doğrudan seçilmesini istedikleri belirtilen raporda, hükümetin anayasaya göre yargıçların seçilememesine dayanarak müftülerin (atanmış) yargısal yetkileri nedeniyle seçilemeyeceklerini söylediği kaydediliyor. Raporda ayrıca, Haziran 2019 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile müftülüklerin (atanmış) işleyişinin yeniden düzenlendiğine de yer veriliyor. Fakat bu konuda Batı Trakya Türk toplumunun itirazları raporda yer bulmuyor.

Vakıflar sorununa da yer verilen raporda, Batı Trakya Türk toplumunun vakıf idare heyetlerinin hükümet tarafından atanmasına karşı çıktıkları da kaydediliyor. Aynı zamanda Trakya dışında Müslüman mezarlıkları olmaması nedeniyle ülkedeki Müslümanların Batı Trakya’da defnedildiği belirtilen raporda, yer sorunu nedeniyle İslami geleneklere aykırı olarak naaşların mezarlardan çıkarıldığı ifade ediliyor.

Din özgürlüğüne toplumsal saygı başlığı altında dini gruplara yönelik nefret saldırılarına da yer verilen raporda, din ve etnik kimliğin çoğu olayda iç içe olması nedeniyle yalnızca dini hedef alan saldırıların ayırt edilmesinin zor olduğu kaydediliyor. Bununla birlikte 28 Mayıs 2019’da Dedeağaç’ta Müslüman mezarlığına yapılan saldırıya yer verilen raporda, saldırının faillerinin yakalanmadığı belirtiliyor.

Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu(ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, “ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu’nun Yunanistan’a ilişkin bölümünde Batı Trakya Türk toplumunun din alanındaki sorunlarına kısmi olarak yer verildiğini görüyoruz. Geçen yıla kıyasla ABD’nin Batı Trakya Türk toplumunun din alanındaki sorunlar konusunda devletin resmi tezini tümüyle tekrar etmek yerine daha dengeli bir yaklaşım ile benimseyerek bazı konularda toplumumuzun eleştirilerine de yer vermesi olumlu bir adım olarak değerlendirilebilir. Bununla birlikte 2019 yılında önemli bir gelişme olan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi konusunda raporda toplumumuzun görüşüne ve eleştirilerine yer verilmediğini de görüyoruz. Her yıl olduğu üzere yine paralel bir rapor hazırlayarak raporda yüzeysel, eksik ya da yanlış bir şekilde yer bulan sorunlarımıza ilişkin olarak toplumumuzun görüşlerini ABD makamlarına ileteceğiz.” diye konuştu.


Haberler


Selanik’te 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlandı

Şapçı Belediye Başkanı İoannu’dan Erdem Hüseyin’e ziyaret

Gümülcine İdadiye Türk Azınlık İlkokulu öğrenci şenliği düzenliyor

İskeçe Türk Birliği Kadınlar Kolu seçimleri yapıldı

GTGB Yönetiminden nezaket ziyaretleri

Garanis, değerlendirilmeyen gayrimenkullerin belediyeye verilmesini istiyor

Bakan Yardımcısı Aleksandropulu’dan çalışma ziyareti

Turizm alanında iş arayanlar için JOBmatch devrede

Hakan Fidan’ın yeni yardımcıları belli oldu

İklim değişikliği ve etkileri konuşulucak

İskeçe Azınlık Ortaokulu ve Lisesi öğrencilerinden resim, maket, kolaj ve origami sergisi

Ozan Ahmetoğlu, Eurovision’da azınlık gençlerinin yaşadığı olayı Deutsche Welle’ye değerlendirdi