İşte Mustafçova Belediyesi Büyük Birlik Kardeşlik Hareketi listesi başkanı ve belediye meclis üyesi Ahmet Kurt ile yaptığımız röportaj:

"MEVCUT DURUM BİZİ ENDİŞELENDİRİYOR"
Mustafçova Belediyesi Büyük Birlik Kardeşlik Hareketi Başkanı Ahmet Kurt, pandemi süresi içinde hayatını kaybedenlera Allah'tan rahmet dileyerek sözlerine başladı.

Bölgedeki durumu son derece ciddi olarak nitelendiren Kurt, "Ben tıp mezunu değilim, doktor değilim. Ancak aldığımız bilgiler durumun hiç de iyiye doğru gitmediğini gösteriyor. Durumu son derece ciddi olarak nitelendirmemiz gerekir diye düşünüyorum. Vakaların gitgide artacağını öğreniyoruz. Bu bizi çok endişelendiriyor." diye konuştu.

"SALGIN SÜRECİ BAŞINDAN BU YANA YANLIŞ YÖNETİLDİ"
Salgının ilk başladığı günlerden bu yana bölgede çok önemli eksikliklerin olduğunu savunan Ahmet Kurt, "Sürecin başından itibaren yanlış bir şekilde yönetildiği ortada. Belediye yönetimi olarak ciddi bir tedbir almadılar. Belediye başkanı sadece yetkililer kendisine ne dediyse onu yapmakla yetindi. Belki rakibimdir ama sayın Cemil Kabza güzel bir şekilde dile getirdi. Halka makarna dağıtılırken en azından bir broşür de dağıtılabilirdi. Bu yapılmadı. Kendileri bile itiraf etti. Öğreniyoruz ki Mart ayındaki karantina döneminde bile Şahin'de insanlar rahatça birbirine gidip geliyormuş. Dolayısıyla bu durum insanların yeterince bilgilendirilmediğini gösteriyor." ifadelerini kullandı.

Muhalefet liderleri olarak ve muhalefet listeleri olarak gördükleri eksikleri dile getirmelerinin yanlış değerlendirildiğini kaydeden Büyük Birlik Kardeşlik Hareketi listesi başkanı Ahmet Kurt şöyle devam etti: "2019 yılı Mayıs ayında seçimler yapıldı. Halkımızı Rıdvan Delihüseyin'e iktidar görevini, bize de muhalefet görevini verdi. Muhalefet demek 'bir kenarda dursun, bir şey yapmasın ve söylemesin, iktidar her şeyi yapar ve bilir' demek değildir. Muhalefetin görevi iktidarın yanlışlarını söylemektir. Ancak biz özellikle şunu gördük. Pandemi döneminde sayın Delihüseyin biz muhalefet liderlerine görüş sormadı. Bizi çağırıp bilgi vermedi. Hatta bundan bir hafta önce yayınladığım açıklamada da bu konulara değindim."

"DEVLET KURUMLARI DA GEREKENİ YAPMADI"
GÜNDEM'in, "Sizce devlet kurumları gereken önlemleri aldı mı? Gereken çalışma yapıldı mı?" sorusunu yanıtlayan Kurt, "Hayır devlet ne yazık ki gereken önlemleri ve çalışmayı yapamadı. Bölgenin özelliklerini dikkate almadı. Yurt dışından gelen işçilerin gerektiği gibi kontrolleri yapılmadı. Herkes biliyor ki bölgemizdeki çok sayıda insan yurt dışında çalışıyor. Havaalanlarında gereken testler yapılmadı. Son zamanlarda yapılan denetim bile yapılmıyor. Nasıl ki Türkiye'den gelen öğrenciler otellerde tutuldu, yurt dışından gelen işçilere bu yapılmadı. Yani yerel yönetim bu alanda çok eksikti. Keşke son birkaç günde yapılan çalışmalar en başından beri yapılsaydı. Hakkını yemek istemem, EODY tarafından testler yapılacağı zaman sayın Delihüseyin liste başkanları olarak bizi de davet etti. Biz de katıldığımız toplantıda bölgemizin hedef haline gelmemesi için testlerin tüm il genelinde yapılmasının daha doğru olacağını söyledik. Ve bu şekilde testler tüm il genelinde yapıldı. Şu anda sadece İskeçe'de testler yapılıyor. Yunanistan'ın başka neresinde toplu test yapılıyor? Test yapılmadığı yerde vakaların çıkmaması da çok doğal. İşte bu noktalar bizde bazı soru işaretlerine neden oluyor. Acaba bir art niyet mi var?" diye konuştu.

"KOMPLO TEORİLERİNE İNANMAK İSTEMİYORUM ANCAK BAZI SORU İŞARETLERİ DE VAR"
Kovid-19'la ilgili farklı senaryolara inanan insanların varlığıyla ilgili soruyu da yanıtlayan Ahmet Kurt şunları dile getirdi: "Ben tıp insanı değilim. Ortada gerçekten bir sağlık sorunu var. Özellikle sosyal medyada Kovid-19'la ilgili çok farklı şeyler var. Ben komplo teorilerine inanmak istemiyorum. Bunun ne olduğunu zaman gösterecektir. Ancak testlerin son zamanda sadece İskeçe ve Gümülcine bölgesinde yapılıyor olması benim kafamda bazı soru işaretlerine yol açmıyor değil. Bugün ana haber bültenlerini açtığınız zaman sadece Şahin, İskeçe ve şimdi de Gümülcine'yi duyuyorsunuz. Bu da insanı ister istemez rahatsız ediyor. Azınlık insanı da hedef gösterildiğine inandığı için tedbirleri de gerektiği gibi uygulamıyor."

"TEDBİRLERİN KUSURSUZ BİR ŞEKİLDE UYGULANMASI GEREKİYOR"
Ahmet Kurt sözlerini şöyle tamamladı: "Tüm yetkililerin iyi niyetle hareket ederek halkı güzel bir şekilde bilgilendirmesi gerekiyor. Halkımızın da ilan edilen tedbirlere uyması gerekiyor. Ancak bu sayede bu salgından ve içinde bulunduğumuz zor durumdan kurtulabiliriz."