İTB Başkanı Ozan Ahmetoğlu tarafından 30 Ekim’de komisyonun internetteki diyalog platformuna iletilen yazıda; İTB'nin 37 yıldır devam eden hukuk mücadelesi anlatıldı. İTB davasının, azınlık toplumunu ilgilendiren en önemli davalardan biri olduğu belirtilerek, söz konusu davanın aynı zamanda sembolik öneme sahip olduğu vurgulandı. En eski azınlık derneği olarak İTB’nin yanlış ve önyargılı bir politikanın olumsuz sonuçlarına maruz kaldığı belirtilen yazıda, bu politikanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararıyla mahkum edildiği vurgulandı.

İTB’den yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 2008 yılında oybirliğiyle İskeçe Türk Birliği haklı bulmasından sonra AİHM kararının uygulanması ve derneğin resmi statüsünün iade edilmesi amacıyla iç hukuka başvurulduğu hatırlatılarak, Yunanistan'ın AİHM kararını 12 yıldır uygulamadığı kaydedildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmaması nedeniyle Yunanistan'ın Avrupa Konseyi tarafından sürekli bir şekilde uyarıldığı hatırlatılarak, 2017 yılında mecliste kabul edilen ve AİHM'nde kazanılan davaların Yunanistan tarafından tanınmasına ve uygulanmasına imkan veren yasanın yürürlüğe girmesinden sonra İTB'nin yeniden iç hukuka başvurduğu ve son olarak davanın Yargıtay (Arios Pagos) Mahkemesi'nde görüşüldüğü belirtildi. Trakya Kalkınma Komisyonu'na gönderilen yazıda, Yargıtay Mahkemesi'nin İTB hakkındaki kararını verirken AİHM kararını dikkate alarak İTB lehinde olmasının beklendiği ifade edildi. Yazıda; söz konusu davanın, azınlığın devlete olan güvenini sarsan bir konu olması açısından önemine vurgu yapıldı.

İskeçe Türk Birliği olarak, uluslararası kuruluşların da çağrı ve taleplerini dikkate alarak, İskeçe Türk Birliği hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği kararın uygulanması, İTB'nin resmi statüsünün iadesi ve uluslararası hukuk kurallarının ülkemiz Yunanistan tarafından tanınmaması durumuna bir son verilmesini beklediğimizi bir kez daha hatırlatmak isteriz.”