Gümülcine İdadiye Türk Azınlık İlkokulu Encümen Heyeti Başkanı Hakan Bilgin, okullarında devam eden cuma günü programıyla ilgili eylemin yanı sıra okuldaki diğer sorunlar, encümen heyetinin yetki ve çalışmalarıyla ilgili olarak gazetemize konuştu.

GÜNDEM: Gümülcine İdadiye Türk Azınlık İlkokulu Encümen Heyeti olarak çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Hakan BİLGİN: Bildiğiniz gibi İdadiye İlkokulu bölgemizin en köklü okullarından biri. Bu da biz Encümen Heyeti’ne tabii ki ek bir sorumluluk yüklemektedir kanısındayız. Bu sorumluluğumuzun bilincinde olarak, her ne kadar da gün be gün azınlıklık okulları encümen heyetlerinin işleyişlerine kısıtlamalar getirilmeye çalışılmasına rağmen; ailelerin bizlere göstermiş olduğu güveni boşa çıkarmamak adına elimizden gelenin en iyisini sunmaya çalışmaktayız. Bu bakımdan, diğer konuların yanı sıra özellikle okul yapımızın her zaman çağdaş bir eğitime uygun halde olması, sınıflarımızın modern çağa uygun eğitime olanak verecek şekilde donatılması, okulumuzun genel gelir durumunun yönetilmesi, özellikle ilgilendiğimiz konular arasındadır. Unutmamak gerekir ki toplumumuz nezdinde Encümenlik kurumu tarihi önemini korumaktadır. Aynı zamanda bizler de bir veliyiz. Tüm velileri ilgilendiren tüm konular bizim için de öncelik arz etmektedir.

GÜNDEM: Sınıfların çağdaş hale getirilmesinden bahsettiniz. Bu konuyu biraz açar mısınız?

Hakan BİLGİN: Okulumuzda şu an için 12 sınıfta ders verilmektedir. Yani her sınıf iki şubeden oluşmaktadır. Her sınıfta bilgisayar, projektör ve ses sistemi mevcuttur. Göreve geldiğimiz ilk anlardan itibaren, özellikle altı sınıfımızda bilgisayarların günümüz çağına uygun olmadıkları tesbit ettik. Yardımcı olmak isteyen vatandaşlarımızın da desteğiyle, bu altı sınıfımızda bilgisayarları günümüz eğitim şartlarına uygun olacak şekilde yenilemiş bulunuyoruz. Bu bizler için eğitim kalitesinin yükseltilmesi için önemli bir konu olmuştur.

GÜNDEM: Bu eğitim yılı başında, Eğitim Bakanlığı'nın bölgemizdeki yetkilileri tarafından yıllarca uygulanan cuma günü programı değiştirilerek paydos saati 14:00 olarak belirlendi. Cuma günü dini vecibelerini yerine getirmek isteyen çocukların erken alınabilmesi için ise ailelerin okul yönetimine bu konuda dilekçe sunma zorunluluğu getirildi. Sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Hakan BİLGİN: Malesef bu karar bizleri üzmüştür. Dilekçe ile çocuklarımızı okuldan erken alabilmemiz hem hukuki açıdan hem de pratik açıdan sorunlu bir uygulamadır. Hukuki açıdan sorunludur çünkü din özgürce yaşanmalıdır. Ancak özgürce yaşanırken, çağdaş hukuk sistemlerine göre, kişiler dini inançlarını da üçüncü kişilerle paylaşmaya veya bunları ortaya çıkarmaya zorlanmamalıdırlar. Aileleri, çocuklarını dini nedenlerle okuldan erken aldıklarını beyan etmeye zorlamak hukuk sistemimizde yeri olmayan bir uygulamadır. Talep edilen uygulama pratik açıdan da sorunludur. Okulda kalacak olan çocuklar ders yapmaya devam edeceklerine göre, dini nedenlerden dolayı okulu erken terk edecek çocuklar eğitimlerinden mahrum mu olmalıdır? Konu ile ilgili azınlık kurumlarının aldığı karara da uygun olarak devletimizin bu haksızlığa çözüm bulmasını talep ederek şu ana kadar çocuklarımız cuma günleri herhangi bir beyanat vermeden okulumuzdan erken çıkmaya devam etmektedir.


"OKULUMUZDA EYLEME KATILIM YÜZDE 80 ORANINDA"

GÜNDEM: Peki okulunuzdaki bu eyleme katılım oranı nedir?

Hakan BİLGİN: Talepleri desteklemek zorlu bir süreçtir ve bazen fedakarlıklar gerektirmektedir. Okulumuzun velileri konunun önemini algılayarak fedakarca davranmakta ve eyleme yüzde 75 - 80 oranında katılım göstermektedirler. Eyleme katılamayan velilerimiz ise özellikle çalışan anne ve babalar olup, çocuklarını erken alma kolaylığına sahip olmayan kişilerdir. Zaten bu velilerimizin büyük çoğunluğu yukarıdaki sebeplerle geçen yıl da çocuklarını tam gün eğitim programına dahil eden arkadaşlarımızdı. Bu açıdan bakıldığında katılım okulumuzda çok yüksek oranda seyretmektedir. Aslında bu konuda eğitim yetkililerin yapması gereken çok basit bir şeydir. Bu yıla kadar olan uygulamayı veli ve çocuk haklarını koruyacak şekilde, kişiler arasında ayrıma sebebiyet vermeyecek şekilde mevzuata bağlamış olsalardı sorun ortadan kalkacaktı. Ancak ne yazık ki azınlık ailelerinin haklı talebi dikkate alınmamaktadır. Bu kapsamda kurumlarımızın aldığı yeni bir karara göre çocuklarımızı 17 Aralık Cuma günü okullarımıza göndermememiz tavsiye edilmektedir. Bu eylemden sonra umarız azınlık okullarımızda eğitim sürecinin olağan hale dönmesi için yetkililer gerekli adımları atacaklardır. Bu hepimizin umudu ve temennisidir.

GÜNDEM: Peki, okulunuz için acil olan bir plan ve projeniz var mı?

Hakan BİLGİN: Çocuklarımızın güvenliği için okulumuzda dış alan düzenlemesi - peyzaj çalışmasına gidilmesi acil ve önemlidir. Encümen Heyeti üyelerimizden İsmail arkadaşımız ayrıca okul aile birliği yönetim kurulu üyesidir. Aile birliği ile devamlı olarak irtibat halindeyiz. Öngörümüz odur ki bu yıl itibarı ile bu konuda ilerleme sağlamış olacağız.

GÜNDEM: Pandemi süreci malum. Okulunuzda durumlar nasıl acaba?

Hakan BİLGİN: Tabii ki bildiğiniz gibi ülkemizde ve bölgemizde vakalar artış göstermekte. Okulumuzda da gerek eğitimcilerimizde gerekse öğrencilerimizde vakalar çıkabiliyor. Okul idaresi ile sıkı bir iş birliği içerisindeyiz. Yakın zamanda tüm okulumuzun açık ve kapalı alanları dezenfekte edildi. Tüm önlemler alınıyor. Velilerimiz de bu konuda sağ olsunlar çok hassaslar. Gösterdikleri bu hassasiyet için kendilerine teşekkür ediyorum.