Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), 10 Aralık Cuma günü "Ülkemizdeki Gerçekler" başlıklı çevrim içi program serisini başlattı.
Dünya İnsan Hakları Günü'ne özel yapılan ve canlı yayınlanan ilk programın konuğu Yunanistan Müslümanlar Birliği Halkla İlişkiler Sorumlusu Anna Stamu oldu.
ABTTF'nin Atina Ofisi'nden Nihan Ayan'ın yönelttiği soruları cevaplayan Anna Stamu, Yunanistan'da iki farklı Müslüman toplumunun bulunduğunu belirterek, bunlardan birinin özel statüye sahip Batı Trakya'daki Müslüman Türk toplumu, diğerinin de Yunanistan genelindeki tahmini olarak 500 bin nüfusa sahip Müslüman toplumu olduğunu kaydetti.
Stamu ayrıca, Yunanistan'da yaklaşık 80 bin Müslüman göçmen ve sığınmacının da yaşadığını sözlerine ekledi.
Stamu, Yunanistan Müslümanlar Birliği'nin sivil toplum kuruluşu olarak din farkı gözetmeksizin tüm vatandaşların yasalar önünde eşitliği için uzun yıllardır çaba gösterdiklerini, bunun uzun ve zorlu bir süreç olduğunu belirterek, en önemli sorunun ülkede herkes için eşit yasaların noksanlığı olduğunu ifade etti.
Stamu, İslamofobi'nin Yunanistan'da yakın geçmişte kullanılmaya başlayan yeni bir olgu ve Yunan devletinin ülkedeki Müslümanlara yönelik yeni bir bakış açısı olduğunu dile getirerek, hep birlikte konuşabilmek için sadece sivil toplum seviyesinde değil tüm siyasi partiler arasında uzlaşma olmasını talep ettiklerini, zira ırkçılık ve nefret söyleminin sadece zayıf insanları değil tüm toplumu etkilediğini ve kimseye faydasının olmadığını vurguladı.
Atina'da Müslüman toplumunun 14 yıl süren yoğun çabasının sonunda eski bir prefabrik hangardan dönüştürülen, kubbesiz ve minaresiz 350 kişilik bir caminin yeterli olup olmadığı sorusuna cevaben Stamu, bu yapıyı gerçek bir cami olarak adlandıramayacağını, camilerin genelde sahip olduğu karakteristik mimari özellikleri barındırmadığını söyledi. Stamu, bunun devletin ülkedeki Müslüman toplumuna bakış açısını yansıtan bir örnek olduğunu ra sözlerine ekledi.
Yunanistan Danıştayı'nın bayıltmadan hayvan kesimini yasaklayan ve ülkedeki Müslüman ve Yahudi toplumunu doğrudan ilgilendiren kararına ilişkin olarak Stamu, bunun dini özgürlüğü kısıtlayıcı karaktere sahip bir karar olduğunu ve bu tarz bir kararın amacını anlamakta güçlük çektiğini ifade etti.
Son olarak asıl konunun ülkedeki Müslümanların topluma tam olarak entegre edilmemesi olduğunun altını çizen Stamu, ülkedeki siyasi kesimin büyük çoğunluğunun da maalesef bu gerçekliği göz ardı ettiğini kaydetti.
ABTTF'nin YouTube kanalı ve Facebook hesabında canlı yayınlanan programın kaydı İngilizce ve Yunanca dillerinde aşağıdaki linklerden izlenebilir:
YouTube İngilizce yayın: https://www.youtube.com/watch?v=8_3WL-XTDvY
YouTube Yunanca yayın: https://www.youtube.com/watch?v=dcgQqj3kAeY&t=153s
Facebook İngilizce yayın: https://www.facebook.com/939989616164959/videos/200823965502832
Facebook Yunanca yayın: https://www.facebook.com/939989616164959/videos/2015909678585453