Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, dinleme skandalıyla ilgili son gelişmelerden sonra olayın Yunanistan için demokrasi ve hukuk sorunu haline geldiğini kaydetti. Habipoğlu, “İddialar gerçekten doğruysa ve Başbakan Miçotakis’in en yakın çalışma arkadaşları bile yasa dışı olarak dinlenebiliyorsa ülkemizde derin devletin gücünün ulaştığı nokta gerçekten ürkütücü.” ifadelerine yer verdi.

ABBTF’nin açıklamasında şöyle denildi: “Ülkemiz Yunanistan’da Başbakan Kiriakos Miçotakis’e bağlı Ulusal İstihbarat Teşkilatı (EYP) tarafından gazeteci Tanasis Kukakis ve muhalefet partisi PASOK – KİNAL Başkanı ve Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili Nikos Andrulakis’in ‘Predator’ isimli casus yazılım programı ile yasa dışı olarak dinlenmesiyle ortaya çıkan skandalın boyutları giderek karmaşık hale geliyor.

Documento gazetesinde yayımlanan haberde, Eski Başbakan Antonis Samaras, Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ve Eski Vatandaşı Koruma Bakanları Mihalis Hrisohoidis ve Olga Yerovasili’nin de aralarında olduğu siyaset, medya ve iş dünyasından 32 kişinin “Predator” isimli casus yazılım programı ile dinlendiği ileri sürüldü.

Öte yandan Documento gazetesi sahibi Kostas Vaksevanis, dinleme skandalıyla ilgili yeni iddialar hakkında 7 Kasım 2022 tarihinde Yargıtay’a (Arios Pagos) giderek ifade verdi.”

Konuyla ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu şunları kaydetti: “Başbakan Miçotakis her ne kadar ‘Documento’ gazetesinin haberindeki iddiaları yalanlamış olsa da dinleme skandalı artık ülkemiz için bir demokrasi ve hukuk sorunu haline gelmiştir. Avrupa Parlamentosu’nun casus yazılımların hükümetler tarafından kullanımını araştıran soruşturma komisyonu da dinleme skandalını araştırmak üzere geçen hafta Atina’ya gerçekleştirdiği ziyaretin ardından cevaplardan ziyade daha çok soruyla ülkemizden ayrıldığını ifade etmiştir. İddialar gerçekten doğruysa ve Başbakan Miçotakis’in en yakın çalışma arkadaşları bile yasa dışı olarak dinlenebiliyorsa ülkemizde derin devletin gücünün ulaştığı nokta gerçekten ürkütücü. Hükümet, ülkemizin ‘Watergate’i haline gelen dinleme skandalını bir an önce tüm yönleriyle açıklığa kavuşturmalı, skandalın ülkemizin demokrasisi ve hukukun üstünlüğüne daha fazla zarar getirmesine izin vermemelidir.” dedi.