23-12-2024
Yunanlılar yapay zeka hakkında ne düşünüyor?
Yapılan bir araştırmaya göre, Yunanlılar yapay zeka konusunda iyimserlik ve karamsarlık arasında bölünmüş durumda.
Yapılan bir araştırmaya göre, Yunanlılar yapay zeka konusunda iyimserlik ve karamsarlık arasında bölünmüş durumda. Eteron tarafından yapılan araştırmaya katılanların yüzde 37,1’i karamsar bir yaklaşım sergilerken, yüzde 34,9’u ise iyimser. Yüzde 23,7’lik bir kesim ise nötr kalarak, yapay zekanın etkilerinin hem olumlu hem de olumsuz olacağını düşünüyor.
Araştırmacılar, bu sonucun Avrupa’daki genel eğilimle uyumlu olduğunu belirtiyor. Avrupa’daki halk, yapay zekanın geleceği konusunda genellikle karamsar bir tutum sergiliyor. Avrupa Komisyonunun Eurobarometer verileri de benzer sonuçlar ortaya koyuyor.
Benzer veriler, ABD’deki araştırmalarda da görülüyor. Çin’de ise halkın yüzde 78’i yapay zekanın getirilerinin potansiyel risklerden daha fazla olduğuna inanıyor.
Araştırmaya göre, Yunan halkı, yapay zeka uygulamaları hakkında oldukça bilgi sahibi. ChatGPT, Siri, Alexa ve Google Assistant gibi uygulamaları duyanların oranı yüzde 94,1’e ulaşırken, sadece yüzde 5,9’luk bir kesim bu uygulamalar hakkında hiçbir bilgiye sahip değil.
Üretken yapay zeka (Generative AI) kullanım oranı ise yüzde 38,3 ile sınırlı kalıyor. Ancak bu oran, yapay zeka geliştirmede ABD ve Çin’den sonra üçüncü sırada yer alan Birleşik Krallık’taki vatandaşlarla neredeyse aynı seviyede.
Yunan halkı, yapay zekayı en çok bilgi arama (%60,3) amacıyla kullanırken, diğer popüler kullanım alanları arasında metin çevirisi (%35,9), eğlence ve sohbetler (%25,1), içerik üretimi (%24,2) ve karar vermeye destek (%17,6) yer alıyor.
Yüzde 15,4’lük bir kesim ise hiçbir amaç için yapay zeka uygulaması kullanmıyor veya kullanmayı planlamıyor.
Eteron araştırmasında kaydedilen hafif karamsarlığın ötesinde, katılımcılar yapay zekanın daha güvenli hale getirilmesi için yapılması gereken adımlar konusunda şeffaflık, kişisel verilerin korunması ve yasal önlemler gibi faktörlere odaklanıyorlar.
"Yapay zekanın kullanımını daha güvenli hale getirecek şeyin ne olacağı" sorusuna verilen yanıtlarda, vatandaşlar şu seçenekleri belirtiyor: Yapay zeka uygulamalarının nasıl çalıştığına dair şeffaflık ve açıklamalar (%41,7), kişisel verilerin korunmasının sağlanması (%40,9), yapay zekanın kullanımını sınırlayan katı yasalar (%39,8), yapay zekanın güvenliğini denetleyecek bağımsız bir otorite (%33,7) ve yapay zeka kararlarının yeniden incelenmesi için bir insana başvuru imkanı (%31,3).
Yüzde 13,5’lik bir kesim ise hiçbir şeyin güvenli bir ortam sağlayamayacağını düşünüyor.
Yapay zeka teknolojilerini geliştiren şirketler, güvenliğin sağlanmasından sorumlu başlıca aktörler olarak yüzde 19,3 oranında görülüyor. Devlet yüzde 17,5 oranında ikinci sırada yer alırken, Avrupa kurumları (Avrupa Parlamentosu ve Komisyon) yüzde 16,6, bağımsız ulusal düzenleyici otoriteler yüzde 14,2 ve bağımsız uluslararası düzenleyici otoriteler, örneğin OECD, yüzde 14 oranında sorumlu kabul ediliyor.
Yapay zekanın entegrasyonuyla ilgili en önemli riskler arasında, teknolojiye aşırı bağımlılık (%63,8), yapay zeka sistemlerinin aldığı kararlarla ilgili hesap verebilirlik ve şeffaflık eksikliği (%58,7), iş kaybı (%58) ve mahremiyet ihlalleri (%53,8) benzer oranlarla öne çıkıyor.