30-12-2024
Yerapetritis Türk – Yunan ilişkilerini değerlendirdi
Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis, Yunanistan’ın 1 Ocak itibarıyla Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine başlaması vesilesiyle yaptığı açıklamada, Yunanistan’ın istikrarsızlık ve belirsizlikle dolu bir küresel ortamda kuzey ile güney, doğu ile batı arasında bir köprü olmayı ve bölgede istikrar sağlayıcı bir rol üstlenmeyi hedeflediğini belirtti. Yerapetritis, Atina-Makedonya Haber Ajansına verdiği röportajda, Türkiye – Yunanistan ilişkilerine de değindi.
Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis, Yunanistan’ın 1 Ocak itibarıyla Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine başlaması vesilesiyle yaptığı açıklamada, Yunanistan’ın istikrarsızlık ve belirsizlikle dolu bir küresel ortamda kuzey ile güney, doğu ile batı arasında bir köprü olmayı ve bölgede istikrar sağlayıcı bir rol üstlenmeyi hedeflediğini belirtti. Yerapetritis, Atina-Makedonya Haber Ajansına verdiği röportajda, Türkiye – Yunanistan ilişkilerine de değindi.
"Diplomasi ya yalnızca uluslararası hukuk temelinde yürütülür ya da diplomasi değildir." sözünün Yunanistan’ın BM Güvenlik Konseyindeki temel sloganı olacağını söyleyen Yerapetritis, tüm ülkelerin uluslararası hukuka saygı göstermeleri gerektiğini vurguladı. Bakan, Yunanistan’ın, BM Güvenlik Konseyinde görev süresini üstlenerek Kıbrıs sorununu Birleşmiş Milletler gündeminde tutmayı amaçladığını belirtti.
Yerapetritis, “Başbakan, yakın zamanda Türkiye ile olan tek farkın derinlemesine tartışılmasına şu anda bir fırsat olmadığını belirtti. İki ülkenin Dışişleri Bakanlıkları, liderlerin talimatıyla, Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırlarının belirlenmesi konusunda somut bir görüşme yapılabilmesi için gerekli şartları değerlendirme görevini almıştı. Bu durumda, sonucu olumsuz mu değerlendirmek gerekir? Diyalog nereye gidiyor?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Diyalog, özellikle büyük tarihi yükleri taşıyan dünya bölgelerinde halkların barış içinde bir arada yaşaması için tek geçerli yöntemdir. Biz diyaloğa inanıyoruz, özellikle de samimi ve yapılandırılmış bir şekilde yürütüldüğünde. Genel bir değerlendirme yapacak olursak, son bir buçuk yıl içinde Yunanistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerde somut bir iyileşme olmuştur. Örneğin, ulusal hava sahası ihlallerinin neredeyse sıfıra inmesi, kaçakçılık ağlarının denetlenmesi, sivil koruma alanında iş birliği, önemli anlaşmalar sayesinde karşılıklı ticaretin önemli ölçüde artması, Türk vatandaşları ve aileleri için hızlı vize vererek yerel ekonomiyi güçlendiren 10 adada sağlanan katkılar gibi gelişmeler yaşanmıştır. Ayrıca, Yunan-Türk ilişkilerindeki bu iyileşme, Kıbrıs sorununun çözümü için Birleşmiş Milletler çatısı altında yeniden başlatılan görüşmelere de katkı sağlamıştır.
Amacımız, önümüzdeki dönemde, özellikle 2025’in ilk aylarında gerçekleştirilecek Yüksek İşbirliği Konseyi toplantısı öncesinde, bu iş birliğini güçlendirme fırsatlarını keşfetmeye devam etmektir. Çünkü nihayetinde bu, her iki halkın barış ve refahı için faydalıdır. Aralık ayı başında Atina’da düzenlenen Pozitif Gündem ve Siyasi Diyalog toplantıları da bu ruhla gerçekleştirilmiştir.
Yunanistan ve Türkiye arasında uluslararası yargıya taşınabilecek tek ihtilaf olan kıta sahanlığı ve MEB’in sınırlandırılmasına ilişkin olarak, iki tarafın tartışmanın kapsamı hakkındaki görüşlerinin hala önemli ölçüde farklı olduğu bir gerçektir. Yunan tarafı, korku sendromlarına kapılmadan ve güçlendirilmiş diplomatik etkisinin kendisine verdiği güvenle, ulusal egemenlik meselelerinin tartışmaya açılamayacağını veya uluslararası yargıya sunulamayacağını net bir şekilde ifade etmiştir.
Bu nedenle, uzun bir barışın önkoşulu olan sınırlandırma tartışmalarının başlayıp başlamamasından bağımsız olarak, eylemsizliğin ve hareketsizliğin bir seçenek olamayacağına ve Türkiye ile ilişkilerimizde gerginlikten kaçınma kazanımını korumamız ve güçlendirmemiz gerektiğine inanmaya devam ediyoruz. Barış arayışı, uluslararası hukuka saygı göstererek ve ulusal haklarımızdan taviz vermeden, hem bugünkü hem de gelecekteki nesillere karşı bizim bir taahhüdümüz ve sorumluluğumuzdur.” dedi.
2025 yılında Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlayıp başlamayacağıyla ilgili soruyu yanıtlayan Yerapetritis, Kıbrıs sorununun çözümünün, Yunanistan dış politikasının her zaman öncelikli konuları arasında yer aldığını belirterek “Son dönemde bu alanda önemli bir hareketlilik gözleniyor. Yunan hükümeti, Kıbrıs meselesini uluslararası politikada ve özellikle Birleşmiş Milletler’in (BM) öncelikleri arasında yeniden gündeme taşımayı temel hedef olarak belirledi. Bu doğrultuda, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Kıbrıs meselesine yönelik çözüm çabalarını yeniden canlandırmak amacıyla bir özel temsilci atadı.” ifadesine yer verdi.