01-08-2025
Arnavutluk’ta Bektaşi Devleti girişimine karşı uluslararası tepki
Arnavutluk’ta Bektaşi inancı temelinde bir devlet yapılanması kurma yönündeki girişimlere, Batı Trakyalı Türk Alevi - Bektaşileri de tepki gösterdi.

Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın açıklamalarıyla kamuoyuna yansıyan ve Tiran’da “Bektaşi Devleti” kurulması yönündeki iddialar, Alevi-Bektaşi inanç önderleri tarafından sert bir bildiriyle reddedildi.
Gümülcine’de bugün (1 Ağustos Cuma) düzenlenen basın toplantısında Seçek Azınlık Egitim ve Kültür Derneği Başkanı Necmettin Kahya tarafından okunan ve dünya genelinden çok sayıda Alevi – Bektaşi kanaat önderleri ve temsilcileri tarafından imzalanan ortak bildiride, Baba Mondi’nin kendisini “Dünya Bektaşilerinin Lideri” olarak ilan etmesinin, hem manevi hem de yapısal olarak hükümsüz olduğu belirtildi.
Baba Mondi (EdmondBrahimaj) öncülüğünde Arnavutluk’ta bir “Bektaşi Devleti” kurulmasına yönelik çalışmaların başladığına dair açıklamalar üzerine, Balkanlar ve Türkiye başta olmak üzere birçok ülkedeki Alevi-Bektaşi inanç önderleri, çok dilli ve çok imzalı ortak bir bildiri yayınladı. Bildiride, söz konusu girişimin Bektaşilik inancının özüne ve tarihi geleneğine aykırı olduğu vurgulandı.
"Arnavutluk’ta Bektaşi Devleti Kurulmasına Cevap Bildirisi" başlığıyla yayınlanan bildiri şöyle:
"Arnavutluk’ta uzun zamandır kıpırtılarını hissettiğimiz gizli faaliyetlerden biri birkaç ay önce
Arnavutluk Başbakanı Edi RAMA’ nın beyanatı ile medyaya düşmüştür. Habere göre; Arnavutluk
devleti sınırları içinde Tiran’da Baba Mondi (Edmond Brahimaj) başkanlığında bir Bektaşi Devleti
kurulması için çalışmalar başlamıştır.
Bu girişimin, sadece inançsal açıdan değil, bölgesel barış ve çok kültürlü yapı açısından da son derece
sakıncalı olduğunu belirtmek zorundayız. Bektaşilik, asırlardır devlet kurma, siyasi nüfuz elde etme ya
da inancı siyasi aygıtlara dönüştürme gibi bir kaygı gütmemiştir. Bugün bu yönde atılan adımlar, ne bu
inancın özüne ne de tarihsel pratiğine uymaktadır.
Öncelikle Arnavutluk’ta ikâmet eden Baba Mondi’nin kendisini Dedebaba ilan etmesi, Bektaşi erkânına
göre geçersizdir. Enver Hoca döneminden sonra Arnavutluk’tan Reşat Bardi Baba’ya, Bektaşi
camiasının lideri merhum Doç. Dr. Bedri Noyan Dedebaba tarafından İzmir’de halifebabalık verilmiş
ve kendisi halifebaba olarak Arnavutluk’a gönderilmiştir. O zaman derviş olan Mondi, Reşat Bardi
Halifebaba’dan babalık almıştır.
Reşat Bardi Halifebaba’nın vefatından sonra kimse halifelik erkânı görmediği için Bektaşi erkânına göre
Arnavutluk’ta bırakın dedebabayı, halifebaba bile yoktur. Baba Mondi’nin dedebabalığı bir yana;
dedebabalığın bir alt mertebesi olan halifebabalık erkânı dahi kendisine uygulanmamıştır. Bu durum
inkâr edilmez bir gerçektir. Başka bir söylemle bir yüzbaşının albay olmadan general rütbesi takması
kadar abes bir durumla karşı karşıyayız.
Yüzyıllardır devam eden Bektaşilik geleneği ve kurallarına göre merkezimiz bugün Türkiye sınırları
içinde yer alan Alevi Ocaklarının da Serçeşmesi olan Hünkar Hacı Bektaş-I Veli Dergahıdır. Türkiye’de
bu hiyerarşik sistem, tarih boyunca devam ettiği gibi kesintisiz bir şekilde bugün de devam
etmektedir.Bu nedenle Baba Mondi’nin kendisini “Dünya Bektaşilerinin Lideri” ilan etmesi ve siyasi
bir yapılanmaya öncülük etmeye kalkışması asla kabul edilemez. Bu iddia, sadece manevi olarak değil,
yapısal ve geleneksel açıdan da hükümsüzdür.
Özellikle son dönemlerde Baba Mondi’nin son derece neşeli, samimi bir şekilde kimlerle fotoğraf
çektirdiği, kimlerle ilişkilerinin olduğu, asıl kimliğini göstermeye yeterli delildir. Siyasi olarak birileri
tarafından, bilinmeyen emperyal baskı ve hesaplarla böyle bir yapılanma kabul edilse ve resmi kimlik
kazansa bile bizler için manevi anlamda geçersiz bir girişimdir. Üstelik bu gelişmeler, sadece bir inanç
içi mesele olarak değil, Alevi Bektaşilerin yaşadıkları coğrafyalarda içişlerine müdahale anlamı taşıyan
yönleriyle de dikkat çekicidir. Bu bağlamda, ne Baba Mondi’nin öne sürdüğü gibi bir “zulüm” veya
“baskı” söz konusudur ne de Alevi-Bektaşilerin başka bir coğrafyada kurulacak sözde bir dini yapıya
ihtiyaç duyması mümkün değildir. Herkesin kendi ülkesinde özgürce yaşaması ve inancını sürdürmesi
bizim için yeterlidir.
Arnavutluk, Kuzey Makedonya, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Yunanistan, Türkiye ve diğer Balkan
ülkelerinde yaşayan biz Alevi-Bektaşilerin birbirimiz ile yalnızca manevi bir gönül bağımız vardır. Bu
bağ asla maddi veya siyasi bir etkilenmeye dönüşmemiştir ve dönüşmesi de inancımızın özüyle çelişir.
Bektaşilik, Hünkar Hacı Bektaş Veli’nin ahlak temelli, akılcı, ön yargılardan uzak, bilimsel düşünmeyi
esas alan, insanın en yüce değer olduğunu kabul eden İslam’ın tasavvufî bir yorumudur. Yüzyıllar
boyunca bu inanca gönül verenler kendi içlerinde manevi ve hiyerarşik bir sistem içinde
yaşamaktadır.Bu yol ve erkândaki insanların birbirlerine olan bağları asla maddi değildir, tamamen
gönül bağıdır. Bu bağın temelinde sadakat, ahlak, dürüstlük ve kul hakkına saygı vardır.Bir kişinin bu
manevi yola girmesi Bektaşi kimliğini kazanması ömür boyu geçerli değildir. Geçerli olması için her
sene Bektaşiliğin ahlak ilkelerine uyduğunu, kul hakkı yemediğini, eline-beline-diline, aşına-eşine-işine
sahip olduğunu ispat etmesi gerekir. Bu süreç son nefesine kadar devam eder. Kesinti olursa yoldan
çıkmış olur ve düşkün sayılır.
Yüzyıllardır kendi ülkesine ve devletine bağlı olan, maddi hiçbir beklentisi olmadan yaşamını sürdüren,
gönül bağı ile birbirine bağlı olan bizler için Baba Mondi’nin girişimi yok hükmündedir. Çünkü bu
girişim, hem inancımızı siyasileştirmeye hem de inanç birliğini parçalamaya yöneliktir.
İkinci konu ise özellikle Avrupa merkezli olarak oluşan, Aleviliği ve dolayısıyla Bektaşiliği, İslam
dışında gösterme çabalarıdır. Bunun kabulü kesinlikle mümkün değildir.Aleviliğin Bektaşiliğin bir
koruyucuya asla ihtiyacı yoktur. İnançsal sahiplenmeler masum girişimler görülmekle beraber
arkasından gelebilecek siyasal hamlelerin doğmasına vesile olacak şeylerdir.
Bu girişim biz Alevi Bektaşilerin yaşadıkları ülkelerde gelecekte yeni sorunlara muhatap olmasını
beraberinde getirecektir. Çünkü “Ali’siz Alevilik” olarak adlandırılan bu proje, emperyal devletlerin
Alevilik inancı üzerinden menfaat temin edebilmesi için açtıkları bir tuzaktan ibarettir. Baba Mondi’nin
sözde Bektaşi Devleti girişimi, bu uzun vadeli hesapların ayak seslerinden başka bir şey değildir.
Alevilik-Bektaşilik, Anadolu ve Balkan coğrafyasında yayılan İslam’ın ahlak ve irfan temelli bir
yorumudur. Kur’ân-ı Kerim kutsal kitabı, Hazret-i Muhammed peygamberi, Hazret-i Ali ise Şah-ı
Velayet yani velilerin ilk halkası olarak kabul edilir. Bunun dışındaki iddiaların inançsal, tarihsel veya
bilimsel hiçbir dayanağı yoktur. Bu temel inanç kavramları aynı şekilde Bektaşilik için de geçerlidir.
Bu çerçevede, farklı ülkelerdeki inançdaşlarımızla kurduğumuz ilişki sadece inanç ve gönül birliği
temelindedir, asla siyasi bir dayatma, ekonomik bir yönlendirme ya da ulusal egemenlikleri tehdit
edecek bir yapı taşımaz. Bu hassasiyetimizin tüm kamuoyu tarafından doğru anlaşılması hayati
önemdedir.
Dünya kamuoyuna saygı ile arz ederiz."
Türkçe, Yunanca, Almanca, Bulgarca, Makedonca ve İngilizce dillerinde hazırlanan ve süresiz olarak imzaya açık bırakılan bildiriye destek veren inanç önderleri şöyle:
Seyyid Ali Sultan (Kızıl Deli) Ocağı
Hasan APTİ Dede, Seyyid Ali Sultan Dergahı postnişini (Rodop, Yunanistan)
Mehmet KOÇ Dede, (Rodop, Yunanistan)
Apti PENCAL Dede, (Meriç, Yunanistan)
Ahmet PAŞA Dede, (Meriç, Yunanistan)
Mustafa ÇETİN Dede, (Edirne, Türkiye)
Feridun ÖZKAN Dede, (Edirne Türkiye)
Mustafa USLU Dede, (Koşukavak, Bulgaristan)
Hüseyin ÖNER Dede, (Edirne, Türkiye)
Yusuf BAYDAR Dede, (Edirne Türkiye)
Ali BODUR Dede, (Koşukavak, Bulgaristan)
Mümin ÖZTÜRK, (Hasköy, Bulgaristan)
Dikmen Baba Dergahı
Zeynel AbedinTekeşanoski Baba, Dikmen Baba Dergahı Postnişini (Pirlepe, Kuzey
Makedonya)
Sabedin YUSUFOSKI Halifebaba, (Pirlepe, Kuzey Makedonya)
Otman Baba Dergahı Ocağı
Erbey KILIÇ Baba, (Edirne, Türkiye)
Seyyid Sultan Sücaattin Veli Ocağı
Mehmet DEMİRTAŞ Dede, Seyyid Sultan Sücaattin Veli Dergahı Postnişini (Eskişehir,
Türkiye)
Halil İbrahim KOZ Halife Baba (Silistre, Bulgaristan)
Mustafa ÇAVUŞ Halifebaba (Razgrad, Bulgaristan)
- Seyyid ALİ Baba (Silistre, Bulgaristan)
Hacı Bektaş Veli Dergahı
Ali Haydar ERCAN Dedebaba, Dünya Bektaşilerinin Önderi (İzmir, Türkiye)
- Hacı Dursun GÜMÜŞOĞLU Halifebaba (İstanbul, Türkiye)
- Gürkan ÖZEN Halifebaba, (Ankara, Türkiye)
Nevruz AKPINAR Halifebaba, (Tekridağ, Türkiye)
Salim ÖZTÜRK Halifebaba, (Kırklareli, Türkiye)
Hacı Dursun GÜMÜŞOĞLU Halifebaba, (Viyana, Avusturya)
Halim Özgür SAVAŞÇI Baba, Münih Sari Saltık Dergahı, (Münih, Almanya)
Ayrıca hiyerarşi içindeki Babalar, Dervişler, Muhiplerin desteği ile
Hüseyin ÖNER Dede, (Edirne, Türkiye)
Yusuf BAYDAR Dede, (Edirne Türkiye)
Ali BODUR Dede, (Koşukavak, Bulgaristan)
Mümin ÖZTÜRK, (Hasköy, Bulgaristan)
Dikmen Baba Dergahı
Zeynel AbedinTekeşanoski Baba, Dikmen Baba Dergahı Postnişini (Pirlepe, Kuzey
Makedonya)
Sabedin YUSUFOSKI Halifebaba, (Pirlepe, Kuzey Makedonya)
Otman Baba Dergahı Ocağı
Erbey KILIÇ Baba, (Edirne, Türkiye)
Seyyid Sultan Sücaattin Veli Ocağı
Mehmet DEMİRTAŞ Dede, Seyyid Sultan Sücaattin Veli Dergahı Postnişini (Eskişehir,
Türkiye)
Halil İbrahim KOZ Halife Baba (Silistre, Bulgaristan)
Mustafa ÇAVUŞ Halifebaba (Razgrad, Bulgaristan)
- Seyyid ALI Baba (Silistre, Bulgaristan)
Hacı Bektaş Veli Dergahı
Ali Haydar ERCAN Dedcbaba, Dünya Bektaşilerinin Önderi (Izmir, Türkiye)
- Hacı Dursun GÜMÜŞOĞLU Halifebaba (Istanbul, Türkiye)
- Gürkan ÖZEN Halifebaba, (Ankara, Türkiye)
Nevruz AKPINAR Halifebaba, (Tekridağ, Türkiye)
Salim ÖZTÜRK Halifebaba, (Kırklareli, Türkiye)
Kazım BALABAN Baba, (Viyana, Avusturya)
Halim Özgür SAVAŞÇI Baba, Münih Sari Saltık Dergahı, (Münih, Almanya)
Toplantıya Türkiye’den Halifebaba Hacı Dursun Gümüşoğlu, canlı bağlantı ile katıldı.
Bektaşiliğin merkezinin Türkiye olduğunu vurgulayan Gümüşoğlu, “Türkiye ile herhangi bir sorunumuz yoktur. Şu anda oynanmak istenen uluslararası bir oyundur. Böyle bir inancın siyasal bir alana çekilmesi de kabul edilecek bir durum değildir. Bektaşiler olarak bizim devletimizle bir sorunumuz yoktur, bizim devletimiz vardır. Devletler adalet üzerine kuruludur. Bizim bir sorunumuz varsa bile, bunu kendi içimizde eksikliklerimizle birlikte görüyoruz ve bunları bizler tamamlıyoruz. Biz siyasal bir kurum değiliz, bizim Türkiye Cumhuriyeti devletimiz vardır, dünyada da varız, ülkemizde de varız.” ifadelerini kullandı.
Gümülcine’de gerçekleştirilen basın toplantısına ayrıca Seyyid Ali Sultan Dergahı kanaat önderlerinden Hasan Apti, Apti Pencal, Ahmet Paşa ve Viyana’dan Kâzım Balaban Baba katıldı.