22-05-2017
Gümülcine'de "Medeniyetimizde Adalet Kavramı" konulu konferans
Batı Trakya İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği (BİHLİMDER) 20 Mayıs Cumartesi günü "Medeniyetimizde Adalet Kavramı" konulu bir konferans düzenledi.
Hollanda'daki Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz'ün konuşmacı olarak katıldığı konferansa yoğun ilgi gösterildi.
Konferans, BİHLİMDER Başkanı Mehmet Emin Ahmet'in açılış konuşmasıyla başladı. Devamında Türkiye'nin Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı katılımcıları selamladı, Prof. Dr. Akgündüz ve konferans hakkında düşüncelerini paylaştı.
Daha sonra Prof. Dr. Akgündüz söz alarak konferans konusunu anlatan hak, hürriyet, adalet ve zulüm olmak üzere dört temel kavram üzerinden durdu. Akgündüz konuşmasında Osmanlı İmparatorluğu döneminde başlayan ve bugüne gelen süreçte Müslüman Türklerin ve Avrupa Birliği ülkelerinin adalet kavramına bakışını örneklerle aktardı.
"BİZİM MEDENİYETİMİZ HÜRRİYETİ TANIMLARKEN KİŞİNİN KENDİSİNE DE ZARAR VERMEMESİNİ ÖNGÖRÜYOR"
"Hak ve hürriyeti bilmeden, adalet ve zulümü de bilemezsin. Hakkın büyüğü, küçüğü yada Müslümanı, gayrimüslimi olamaz. Avrupa'da yasalar vardır ancak siyahiler için farklıdır" diyen Akgündüz sözlerine şöyle devam etti: "Bu durum onların insan hak ve özgürlüklerine nasıl baktıklarının göstergesidir. 1789 yılında Fransız Vatandaşlık Bildirgesi yayımlandığında bu bildirgeye "siyahiler" dahil edilmemiştir. Bizim medeniyetimizde ise, dört kavram hayvanlara kadar dahi uzanmıştır. Karıncanın haklarına tecavüz ettirmeyen bir medeniyet insan haklarına tecavüz eder mi? Bizim medeniyetimiz müthiş bir yazılı kayıttır. Osmanlı, Girit adasını 1870 yıllarında teslim etmiştir. O zamanlar Girit'te çok sayıda kilise ve cami mevcuttu. Bugün baktığımızda sadece bir cami kalmış oda ibadet yapılamaz durumda. Bizim medeniyetimiz yıkıcı değil, yapıcıdır. Birleşmiş Milletler Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi'nde "hürriye" kavramı; başkalarına zarar vermemek şartıyla bireyin istediğini yapması olarak tanımlanır. Bizim medeniyetimiz hürriyeti tanımlarken kişinin kendisine de zarar vermemesini dahil ediyor. Toplumları bir arada tutan bazı değerler vardı. Bu değerler olmadan ayakta kalamazlar. Bu değerlerden birincisi, din vazgeçilemez bir değerdir. İkincisi, vatanı koruma değeridir, üçüncüsü, ister Müslüman ister gayrimüslim olsun canı ve malı koruma değeridir, dördüncüsü, aklın korunması değeridir ve beşincisi, namusun korunması değeridir. Adalet, hak ve hürriyeti koruyan, ırk, renk ayrımı yapmadan normları koruyandır. Ben nasıl ki, benim kendi ülkemin malını çalmıyorsam, Hollanda'nın da malını çalmam adalet budur. Eğer biz yeniden dünyaya hakim olmak istiyorsak, Avrupa ırkçılıkla birbirini yerken biz adalet kavramını öne çıkarmalıyız. Osmanlı adalet kavramını çok güzel bir şekilde uygulamıştır. Dünyada adalet kavramının olmadığı tek bir kıta varsa o da Avrupa'dır. Bizim medeniyetimiz bu önemli kavramları sadece söylemiyor, uyguluyor. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u feth ettikten sonra, gayrimüslimlerin hak ve özgürlükleri, can, mal, namuslarının korunması, kiliselerin korunup ibadetlerini özgürce yapmakarı için Hak ve Hürriyet Fermanı yayımlatmıştır. Aslında gayrimüslimlerin çocuklarını, eşlerini esir alma hakkı vardı, eli silah tutunları öldürme hakkı da vardı ama bunları yapmadı gayrimüslimlere adaletli davrandı. Hahamlar ve papazlar kendisiyle konuşmaya gittiklerinde onlara gayrimüslimlerin hayatlarına hiç bir şekilde dokunulmayacağını ifade etmiştir."
Prof. Dr. Ahmet Akgündüz konuşmasının davamında da yine Osmanlı döneminde yaşanan adaletle ilgili örneklerle katılımcıları bilgilendirmeye devam etti. Verdiği örneklerden biri de Fatih Sultan Mehmet'in Sırbistan'ı fethettiği dönemde yaşanan bir olayla ilgiliydi.
Akgündüz, "Osmanlı Sırbistanı fethettiğinde, Osmanlı'dan korkan Sırbistan kralı, Macar kralına size sığınırsak bize nasıl muamele edersiniz? diye sorduğunda Macar kralı Sırp kralına ancak sizin kiliselerinizi yıkıp yerine bizim kiliselerimizi inşa edersek sizi kabul ederiz yanıtı vermiştir. Sırp kralı aynı soruyu bir de Fatih Sultan Mehmet'e de soralım demiş ve sormuş. Fatih Sultan Mehmet kendisine kiliselerinizi yıkmayacağız, dininizi özgürce yaşayacaksınız ve ibadetlerinizi yerine getirebileceksiniz yanıtını vermiştir" dedi.
Konferans sonunda BİHLİMDER Başkanı Mehmet Emin Ahmet Prof. Dr. Ahmet Akgündüz'e plaket takdim ederek teşekkür etti.