Anasayfa

17-02-2019
Çipras'ın Türkiye ziyaretinden azınlık ne bekliyor?
Batı Trakya Türk Azınlığı temsilcileri, Başbakan Aleksis Çipras'ın Türkiye ziyaretini değerlendirdi. Türk azınlık milletvekilleri ile dernek başkanları, Çipras'ın 5 - 6 Şubat tarihlerinde gerçekleştirdiği Türkiye ziyaretini Batı Trakya Türk Azınlığı açısından ele aldı.
17 Şubat 2019 Pazar

Azınlık temsilcileri Çipras'ın Ankara ve İstanbul ziyaretini olumlu bir ziyaret olarak nitelendirerek, iki ülke arasındaki ilişkilerin tüm boyutlarıyla gelişmesinin önemine vurgu yaptılar. Azınlık temsilcileri ayrıca ziyaretin Batı Trakya Türk Azınlığı'nın sorunlarının çözümü için bir fırsat olması temennisinde bulundular.

Başbakan Aleksis Çipras'ın Türkiye ziyaretini milletvekilleri Mustafa Mustafa, İlhan Ahmet, Hüseyin Zeybek, Ayhan Karayusuf ile Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı Hüseyin Baltacı, İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Necat Ahmet ve Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Aydın Ahmet'le değerlendirdik.


RODOP MİLLETVEKİLİ
MUSTAFA MUSTAFA


Rodop ili SİRİZA Milletvekili Mustafa Mustafa, Başbakan Aleksis Çipras'ın Türkiye ziyaretini gazetemize değerlendirdi. Çipras'ın dört kez Türkiye'yi ziyaret ettiğini hatırlatan Mustafa, iki ülke arasında olumlu ilişkiler çerçevesinde azınlık sorunlarının da çözüleceği inancında olduğunu söyledi.

Milletvekili Mustafa Mustafa şöyle konuştu: "Yanlış hatırlamıyorsam bu ziyaret Başbakan Çipras'ın 2015 yılından bu yana dördüncü ziyaretti. Tabii bu arada tam 65 yıl sonra ilk defa bir Türkiye Cumhurbaşkanı olarak sayın Recep Tayyip Erdoğan ülkemizi ziyaret etti. Onun yanı sıra çeşitli dönemlerde bakanlar, bakan yardımcıları defalarca ülkemizi ziyaret etti. Gerçekten bu dönem içerisinde karşılıklı gidiş gelişlerin olduğunu görüyoruz. En başta biz bunu olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. Bu ziyaretlerin sonuçları konusunda yapılan değişik yorumlar olabilir, ancak tarihin, coğrafyanın bir arada yaşamaya 'mahkum ettiği' ülkelerin karşılıklı olarak görüşmeleri, ilişkilerini sürdürmeleri, var olan sorunlarını diyalog yoluyla çözmeleri bir gerekliliktir. Bu dönemin Türkiye-Yunanistan ilişkileri açısından olumlu bir dönem olduğu görüşündeyiz. Muhakkak ki komşular arasında sorunlar olacaktır. Bu sorunlar diyalogla, konuşularak, anlaşılarak çözülebilir."

Azınlık sorunlarının en başta bu ülkenin kendi sorunu olduğunu vurgulayan Mustafa, "Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkililer 100 milyona yakın insanı ve geniş bir coğrafyayı ilgilendiren ilişkilerdir. Balkanlar'ı, Güneydoğu Akdeniz'i ilgilendiren ilişkilerdir. Bu açıdan biz bu ilişkilere çok önem veriyoruz. İki ülke arasında olumlu ilişkiler çerçevesinde bizim sorunlarımızın da çözüleceği inancındayız. Belirtildiği gibi azınlık sorunları en başta bu ülkenin kendi demokrasi sorunudur. Yurttaşlarına eşit davranma mükellefiyetinden kaynaklanması gerekiyor. Biz de toplumumuzun mücadelesinin ülkesindeki demokrasinin gelişmesi doğrultusunda ve gerek uluslararası anlaşmalardan, gerek ülke anayasasından, gerekse Avrupa Birliği müktesebatından kaynaklanan haklarının bir an önce yerine getirilmesinin mücadelesinden geçtiği inancındayız." dedi.
Milletvekili Mustafa Mustafa şöyle devam etti: "Bizler son dönemde azınlık konularında bazı olumlu gelişmelerin olduğu inancındayız. Gerek şeriatın isteğe bağlı hale getirilmesi, gerek eğitim sisteminde özellikle anaokullarında bize çift dilli anaokullarının yolunu açacak ön çalışmaların yapılması, yine eğitim alanında İskeçe Muzaffer Salihoğlu Lisesi'nin olağan bir azınlık okulu statüsüne kavuşturulması ki orada ilk defa encümen seçimlerinin yapılmış olmasından son derece mutluyuz. Bunlara benzer toplumumuzun belki beklentisinin altında da olsa bazı gelişmeler oldu. Bizler bu gelişmelerin daha hızlı bir şekilde devam edeceği inancındayız.

Yunanistan olağanüstü koşullardan geçti. Ülkede biraz çapraşık da olsa toplumsal kurtuluş hükümeti deneyimini yaşadık ve özellikle Prespes Anlaşması ile Yunanistan'daki politik yaşamı zehirleyen, bu yaşamı şovenizmin cenderesinde zorlayan bir uygulamanın da üzerinden gelindi. Bizler bu 153 oyun içinde yer almanın mutluluğunu da yaşıyoruz. Bütün bunlar ülkemizde demokrasinin daha da ilerleyeceğini, şovenizmin gerileyeceğini bu bağlamda bizlerin de bu gelişmelerden çok daha fazla pay alacağımız inancındayız."

MİLLETVEKİLİ İLHAN AHMET

Başbakan Çipras'ın ziyaretini değerlendiren Rodop KİNAL Milletvekili İlhan Ahmet, Batı Trakya Türk Azınlığı'nın taleplerinin gayet net olduğunu belirterek, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu talepleri iletmesi bizi memnun etmiştir." dedi. Milletvekili Ahmet, azınlığın "sözde" müftü seçimini kabul etmeyeceğini ifade ederek, azınlığın iradesine saygı duyulması gerektiğini vurguladı.
İlhan Ahmet şu ifadelere yer verdi: "Azınlığımızın yıllardır var olan talepleri açıkça ortadadır. Seçmiş olduğumuz müftülerin derhal göreve atanması, yani Gümülcine'de İbrahim Şerif'in, İskeçe'de ise Ahmet Mete'nin göreve getirilmeleri, azınlığın önerdiği şekilde vakıf seçimlerinin yapılması azınlığımız talepleriydi.

Başbakan Çipras'ın son ziyaretinden sonra basına yansıdığı kadarıyla Türkiye'deki Ruhban Okulu'nun açılmasını talep eden Çipras'a, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da azınlığın bu taleplerini iletmesi bizlerde memnuniyet yaratmıştır. Ancak biz herhangi bir 'sözde' müftü çözümüne karşıyız. Gerçekten azınlığın iradesine saygılı bir şekilde bu sorunun çözülmesi lazım. Azınlık bu konuda niyetini, iradesini ortaya koymuş ve seçimini yapmıştır. Bundan yıllar önce kimleri müftü olarak kabul ettiğini göstermiştir ve günlük yaşamda, yani pratikte de bunu uygulamaya konmuştur. Halkın teveccühü ve isteği bu yöndedir. Dolayısıyla bizim talebimiz de bu yöndedir. Ancak ne yazık ki bugüne kadar gelip geçen tüm hükümetler bu konularda söz vermişler ama sözlerini yerine getirmemişlerdir."

Hükümetin hazırladığı müftülüklerle ilgili cumhurbaşkanlığı kararnamesinin kabul edilemez olduğunu dile getiren İlhan Ahmet, müftülük ve vakıf seçimleri kanununun azınlığın istekleri doğrultusunda hayata geçirilmesini istedi. Milletvekili Ahmet, Çipras'ın son ziyaretinden sonra hükümetin samimiyetinin sözde değil, özde olması halinde umutlanabileceklerini söyledi.
Ahmet şöyle devam etti: "SİRİZA - ANEL hükümeti son üç buçuk yılda azınlığın kabul etmeyeceği bazı büyük olaylara imzasını atmıştır. Herşeyden önce hükümetin Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan ve azınlığın özerkliğine, müftülüklerin özerkliğine gölge düşüren cumhurbaşkanlığı kararnamesini geri aldığını resmen ilan etmesi gerekmektedir. İkinci olarak Medrese-i Hayriye okulundaki grev sonuçlanmış olmasına rağmen hükümet söz konusu uygulamayı geri çektiğini açıklamamıştır. Hükümet bu uygulamayı da geri aldığını resmi olarak derhal açıklamak zorundadır. Bunların yanı sıra hükümet bölgemizdeki azınlık okullarının sözde sebeplerle kapatılmasını derhal durdurmalıdır ve vakıf seçimleri kanununu müftülük kanunu ile birlikte azınlığın isteği doğrultusunda ortaya koymalı, İskeçe Türk Birliği ve diğer benzer derneklerin tanınmasını zorlaştıran kanunu bir an önce düzenlemeli, uygulamaya koymalıdır. Başbakan Çipras'ın son yaptığı ziyaretten sonra umutlanmamız için ben hükümetin samimiyetinin sözde değil özde olması gerektiğine ve azınlık olarak bizim bunu görmemiz gerektiğine inanıyorum. Ben hükümetten bunu bekliyorum."

MİLLETVEKİLİ HÜSEYİN ZEYBEK

İskeçe ili SİRİZA Milletvekili Hüseyin Zeybek, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin tekrar doğru yönde gelişmeye başlamasından memnuniyet duyduklarını dile getirdi. Ziyarette yoğun bir gündemin olduğunu kaydeden Zeybek, "Ruhban Okulu ve karşılığında Batı Trakya'daki müftülük olayının çözümünün dahil olması son derece önemli." diye konuştu.

Hüseyin Zeybek, "Herşeyden önce önemli olan iki ülke arasındaki ilişkilerin düzelmesi. İki ülke arasındaki soğuk bir dönemden sonra gerek Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Yunanistan ziyareti, gerekse Başbakan Aleksis Çipras'ın son Türkiye ziyareti ile ilişkiler tekrar iyi yöne doğru gelişmeye başladı. Bizler tabii bundan büyük memnuniyet duyuyoruz. Batı Trakya Türk Azınlığı olarak Türk - Yunan ilişkilerinin düzelmesinden yanayız. Tabii Başbakan Çipras'ın ziyaretinde gündem oldukça yoğundu. Gündem sadece Batı Trakya değildi. Basına yansıdığı kadarıyla gündeme Ruhban Okulu ve karşılığında Batı Trakya'daki müftülük olayının çözümünün dahil olması son derece önemli. Tabii bu sorunlar ancak iki ülke arasında iyi ilişkiler olması durumunda çözüme kavuşabilir. Dediğim gibi oldukça yoğun bir gündem vardı. Ticari ilişkilerin geliştirilmesi konusu da görüşüldü. Bu çerçevede önümüzdeki Mart ayında Selanik'te bir fuar yapılması planlanıyor. İki ülke arasındaki ticaret hacminin büyümesi amacıyla adımlar atılacak. Bunun yanı sıra İzmir - Selanik gemi sefelerinin tekrar başlaması planlanıyor. Bunlar olumlu ve bizim arzu ettiğimiz konular.

Ziyareti sadece Batı Trakya açısından değerlendirecek olursak basına yansıyan çok fazla konu olmadığı için açıkçası fazla değerlendirme yapma imkanımız yok. Dediğim gibi dışarıya yansıyan çok fazla konu yok. Bir de daha önce dediğim gibi ziyaretin ana konusu sonuçta Batı Trakya değildi. Tabii tüm konuların yanında mutlaka bizim sorunlarımız da masaya yatırılmıştır. Burada her şeyden önce önemli olan iki ülkenin sağlıklı bir diyaloğa girmesi." dedi.

Azınlıkla ilgili olarak atılan bazı küçük adımların olumlu olduğunu, ancak daha büyük adımların atılmasını beklediklerini ifade eden milletvekili Zeybek, atılan adımların sonuçlarının önümüzdeki dönemde belli olacağını vurguladı.

Zeybek şu ifadelere yer verdi: "Başbakan Çipras bildiğiniz gibi ziyaret öncesi yaptığı açıklamalarda azınlığın sorunlarının çözümü için önümüzdeki dönemde de adımlar atılacağını söyledi. Bugüne kadar atılan adımlara bakacak olursak eğitim konusunda bazı adımlar atıldı. Bildiğiniz gibi müftülükler konusunda müftülerin şer-i yetkilerinin düzenlenmesi ile halkımız artık isteğe bağlı olarak medeni hukuka gitme hakkına da kavuştu. Bundan bir kaç hafta önce eğitimcilere kadro verilmesi ile ilgili bir yasa geçti. Ben o konuda yaptığım konuşmada da belirttiğim gibi azınlık okullarında eğitim veren öğretmenlere de kadro verilmesi gerekiyordu. Bu konuda bakanla da görüştük ve bakan bunu kabul etti. Önümüzdeki günlerde bu konuda da gelişmeler olacak. Azınlık okullarında görev yapan öğretmenlerimiz de kadroya alınacak. Bunlar olumlu adımlar. Bazı küçük adımlar atıldı ama tabii bizler daha büyük adımlar beklemekteyiz. Azınlığımızın önemli sorunları hala devam etmekte. Örneğin vakıflarda seçim beklentimiz devam ediyor. Azınlık olarak bizim bir diğer beklentimiz çift dilli anaokulları konusudur. Şu anda uygulamada olan bir pilot uygulama var, ama bu bizim tam olarak arzu ettiğimiz bir şey değil. Bir diğer gelişme biliyorsunuz İskeçe Muzaffer Salihoğlu Lisesi'nin statüsünün değiştirilmesi. Bu gelişme olumlu bir gelişme olarak yorumlanıyor. Tabii ne kadar olumlu bir gelişme olup olmadığını zaman gösterecek. Kısacası bazı olumlu gelişmeler var ama bunlar ne kadar yeterli, o konuda tam anlamıyla tatmin olduğumuzu söylememiz zor. Eğer daha tatmin edici, radikal kararlar alınamazsa, örneğin yeni bir okul yapılması kararı alınamazsa diğer adımlar beklentileri tam anlamıyla karşılamıyor. Tüm bunlara rağmen bazı kesimlerin son dönemde azınlık konularında hiç bir şey yapılmadığını söylediğini görüyoruz. Bu da yanlış bir yaklaşımdır. Küçük de olsa atılan olumlu adımları tamamen yok saymak, bir nevi sıfırlamak doğru bir yaklaşım değil."
Azınlığın kangren haline dönüşmüş sorunları olduğunu da ifade eden Zeybek, iki ülke arasındaki ilişkiler geliştikçe bu sorunların çözümünün de kolaylaşacağını söyledi. Zeybek şu sözlerle açıklamasına son verdi: "Azınlığın kangren haline dönüşmüş temel sorunları var. Bizim beklentimiz bunların da çözüme kavuşturulması. Tabii bunlar bir günde çözülecek sorunlar değil. Her iki ülke arasındaki ilişkiler geliştikçe daha büyük adımlar atılacaktır. Eğer iki ülke arasında iyi ilişkiler kurulmazsa ve sağlam temellere oturmazsa bu sorunların çözümü de zor olacaktır."

MİLLETVEKİLİ AYHAN KARAYUSUF

"Başbakan Çipras'ın Türkiye ziyaretinin anlamı çok büyük. Başbakanın Türkiye ile ilişkilerine vermiş olduğu değer ile ilgilli. Komşu ülkelerin barış ve dostluk içerisinde ekonomik ve sosyal işbirliği içinde olmasının gerekliliğine vurgu söz konusu bence.

Unutmayalım ki Başbakan Çipras görev süresince Türkiye’ye en fazla ziyaret gerçekleştirmiş Yunan Başbakanı sıfatını taşıyor. Balkanlarda barışa önemli katkı sağlayan Prespes Anlaşması Meclisten geçtikten sonra Türkiye’nin bu anlaşmayı olumlu bulmasının ardından gerçekleşti bu ziyaret.

Türk Yunan yakınlaşmasının mutlaka azınlığımız açısından da olumlu gelişmelere zemin hazırladığına inanıyorum. İki ülke arasında meydana gelen çatışmaların semeresini Azınlığımız çekmişti geçmişte.

Başbakanın ziyaretinin ardından Savunma Bakanları düzeyindeki görüşme de müttefik iki ülkenin birbirleri ile dayanışma ve dostluğu koruyup pekiştirmenin tek çıkar yol olduğu yönünde hemfikir olduğunun göstergesidir. Yurta Barış Dünyada barış ilkesinin inancıyla bölgemizde olumlu gelişmeleri göreceğimize inanıyorum. Kin ve nefret hiçbir zaman insanlığa yararlı olmamıştır."



BTAYTD BAŞKANI HÜSEYİN BALTACI

Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD) Başkanı Dr. Hüseyin Baltacı, Başbakan Aleksis Çipras'ın Türkiye ziyaretinin iki ülke arasındaki ilişkilere yeni bir ivme kazandırabileceğini vurguladı. "Sadece mevcut hükümet değil, Yunanistan'daki tüm hükümetler Türkiye ile iyi ilişkiler içinde olmayı birinci hedef olarak benimsemelidir." diyen dernek başkanı Hüseyin Baltacı, Batı Trakya Türk Azınlığı'na söz konusu ziyaretin olumlu yansımasını beklediklerini söyledi.
Baltacı şöyle konuştu: "Gerek Ankara'da, gerek İstanbul'da yapılan ziyaretlere baktığımızda çok sembolik hareketlerin olduğunu göreceğiz. Başbakan sayın Çipras'dan azınlığımızın sorunlarına cesaretle eğilmesini ve daha önce verilen sözlerin yerine getirilmesini bekliyoruz. Bu ziyaret sonrasında Batı Trakya Türklerinin yaşadığı problemler konusunda bazı iyi niyetli adımların atılması gerekiyor. Artık zamanı geldi de geçti bile. Özellikle çok uzun zamandan bu yana çözüm bekleyen sorunlarımız ve özellikle eğitim alanında adımların atılması gerekiyor. Hatta şart diyebiliriz. Azınlığımızla ilgili atılacak adımlar eminim ki iki ülke arasındaki ilişkilere de yansıyacak. Biz azınlık olarak ve tabii ki dernek olarak her zaman barışı ve huzur ortamını arzu ettik. Biz diyoruz ki, İstanbul Rumlarının da istekleri yerine getirilsin, Batı Trakya Türklerinin de istekleri yerine getirilsin. Sayın Aleksis Çipras'dan da verdiği sözleri yerine getirmesini bekliyoruz."

İTB BAŞKANI OZAN AHMETOÄžLU

İskeçe Türk Birliği (İTB) Başkanı Ozan Ahmetoğlu, Başbakan Aleksis Çipras'ın ziyaretinin bir milat olarak görmek istediklerini belirterek, iki ülke arasındaki işbirliğinin Batı Trakya Türklerinin sorunlarının çözümü için de bir fırsat oluşturmasını temenni ettiklerini söyledi. Ahmetoğlu, "Çipras'ın 'Azınlığa yönelik iyileştirici önlemlere devam edeceğiz' açıklamaların ete kemiğe bürünerek, somut bir hal almasını temenni ediyor ve bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

İTB Başkanı Ozan Ahmetoğlu şunları kaydetti: "Herşeyden önce vatan ile anavatan yetkililerinin görüşmesinden sadece mutluluk duyarız. İki ülke ve iki halkın barış ortamından, diyalog ve işbirliğinden kazanacakları o kadar çok şey var ki. Sayın Çipras'ın ziyaretinin fobilerden uzaklaşılması için, işbirliği odaklı bir dönemin başlangıcı olmasını gönülden temenni ediyoruz. Başbakan Aleksis Çipras'ın Türkiye ziyaretini Batı Trakya Türkleri olarak bir milat olarak görmek isteriz. İki ülke arasında atılacak olumlu adımların, işbirliğinin biz Batı Trakya Türk Azınlığı'nın sorunlarına çözüm getirmesine bir vesile olmasını bekliyoruz. Başbakan Çipras'ın Türkiye ziyareti sırasında ve ziyaret öncesinde söylediği 'Azınlığa yönelik iyileştirici önlemlere devam edeceğiz' açıklamaların ete kemiğe bürünerek, somut bir hal almasını temenni ediyor ve bekliyoruz. Bunu yaparken de azınlığın taleplerinin dikkate alınmasını talep ediyoruz. Çünkü azınlığın talepleri ve beklentileri dikkate alınmadan atılacak adımlar özde değil, sözde kalacaktır. Başbakan Çipras'ın ve hükümetin bu kararlılığı gösterebilecek güçte olduğuna inanmak istiyoruz. Sanıyorum ki işe 10 yıldır uygulanmayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin İskeçe Türk Birliği kararını uygulamakla başlanması çok anlamlı olacaktır. Aynı zamanda daha sonra atılacak adımları da daha kolay hale getirecektir."

GTGB BAŞKANI NECAT AHMET

Gümülcine Türk Gençler Birliği (GTGB) Başkanı Necat Ahmet, Başbakan Çipras'ın ifadelerine bakınca haklar açısından vermeyi değil, daha çok almayı hedeflediğini gördüğünü söyledi.
Necat Ahmet, Çipras ziyaretini şöyle değerlendirdi: "Başbakan sayın Çipras'ın Türkiye ziyaretinden anladıklarınız neler diye bir soru sormamız lazım aslında Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı'na. Ziyaretlerden ve basın toplantısındaki liderlerin konuşmalarından neler anladık?
Şahsen ben sayın Çipras'ın gerek basın toplantısında söyledikleri, gerekse Ruhban Okulu ziyaretinde oradaki Rumlara hitaben yaptığı konuşmasında, haklar açısından vermeyi değil daha çok almayı hedeflediğini söyleyebilirim. Hatta bazı isteklere cevap bile verememesi veya kulak arkası yapması Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı'nın hakları konusunda beni pek de iyimser düşünmeye itmiyor."

İstanbul Rumları için iyimser olduğunu, ancak Batı Trakya Türkleri için aynı şeyi söyleyemeyeceğini dile getiren GTGB Başkanı Necat Ahmet şunları kaydetti: "Azınlık hakları açısından iyimser misiniz sorusuna ise İstanbul Rum azınlığı için iyimserim, fakat söz konusu Batı Trakya Türkleri olduğunda ve karşılıklı hakların korunması açısından bakıldığında maalesef endişe ile yaklaşıyorum. Belki bilinçaltı, belki de hakikatler ama bir bireyin devletine endişe ile bakması, o devletin kendisine hala güveni sağlayamamasından kaynaklanır. Geçmişten bugüne yapılanlar yeniden gözden geçirilmeli ve bu memleketi tüm bireylere sevdirebilmek ve güvendirebilmek için farklı ve iyimser politikalar benimsenmeli diye düşünüyorum. Çünkü gerçekte çoğu zaman sorun hükümetlerde değil devletin kendisindedir. Devlet politikası azınlıklar için bazen iki ülke arasında bir köprü, bazen ise bir uçurumdur. Devletin azınlıklara hangi pencereden baktığı çok önemlidir."

BTTÖB BAŞKANI AYDIN AHMET

Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği (BTTÖB) Başkanı Aydın Ahmet, ziyaretin azınlığı umutlandırdığını belirtti. Rum azınlığın etnik, Batı Trakya'daki azınlığın ise dini azınlık olarak tanımlanmasının yanlış olduğunu kaydeden BTTÖB başkanı Yunanistan'ın bu tutumundan vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.

Aydın Ahmet şöyle konuştu: "Ülkemizin Başbakanı Aleksis Çipras'ın anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti'ni ziyaret etmesi, biz Batı Trakya Türk Azınlığı mensuplarını yıllardır çözüm bekleyen azınlık sorunları bakımında ziyadesiyle umutlandırmıştır. 1923'te imzalanan uluslararası Lozan Barış Antlaşması ile mütekabiliyet esasına göre Yunanistan'a emanet edilmiş Batı Trakya Türk Azınlığı ile Türkiye'ye emanet edilmiş Rum Azınlığı, hiç şüphesiz vatandaşı bulundukları ülkelerde sorunsuz yaşama arzusundalar. Bu da en doğal haklarıdır.

Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti son yıllarda Rum azınlığı ile ilgili sorunların çözümü noktasında çok önemli adımlar attı. Vakıflar, vatandaş yapılarak Sen Sinot Meclisi'ne atanan din adamları ve Gökçeada'da açılan okul gibi konularda somut çözümler üretti. Bizde azınlık sorunlarında maalesef hiçbir adım atılmadı. Batı Trakya Türk Azınlığı mensuplarının seçtiği müftüler hâlâ tanınmadığı gibi 'korsan müftü' diye sürekli aşağılandılar. Vakıflar İdaresi hâlâ azınlığın iradesinden uzak tutulmaktadır. Azınlık eğitimi özelikle en büyük sorun olarak yerinde durmaktadır. Ancak bana göre azınlığın kimlik sorunu çözüme kavuşmadan bu sorunların çözülmesi çok zordur. Bir tarafın dini, diğer tarafın etnik azınlık olarak tanınması abesle iştigaldir. İlk olarak Yunanistan'ın bu hususta adım atması elzemdir.

Başbakan Çipras'ın 1971'den beri kapalı bulunan 'Heybeliada Ruhban Okulu' ile ilgili bir gelişme istemesini ben şahsen hayretle izledim. Kendi ülkesinde emanet aldıkları azınlığın sorunlarına bugüne kadar eğilmekten, vakit ayırmaktan çok uzak durmuş bir Başbakan'ın böyle bir talepte bulunması hepimizi hayrete düşürmüştür.

İki yıl sonra çift dilli Türkçe - Yunanca eğitim alacak çocuklarımıza, haksız ve mantıksız olarak dayatılan tek dilli anaokulu eğitiminin bilimsel izahatını yapmadan, kalitesi yüksek Türkçe ve Yunanca eğitimini azınlık okullarında sağlamadan, Vakıflar İdaresi'ni azınlık iradesine bırakmadan ve azınlığın seçmiş olduğu müftüleri tanımadan yeni bir talebi bu ziyaretin ortasına yerleştirmesi komiktir. Hele hele azınlığın Müslüman azınlık olarak tanımlanması, azınlık sorunlarının hiçbir zaman çözülmek istenmediğinin açık bir göstergesidir. Bu iki azınlık karşılıklılık ilkesine göre bırakılmıştır. Kısaca mütekabiliyet esastır. Azınlığın kimliği ile ilgili konulara itiraz edenleri, özgürce fikirlerini beyan edenleri de ülkemiz Yunanistan'ın yargı yolu dizayn etmesi, ürkütmesi ve özellikle de kamuoyunu bilgilendiren azınlık mensubu basın mensuplarını hapse mahkum etmesi vicdanları kanatıyor. Bu yaklaşım tarafımızdan kabul edilemez. Bana göre Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde tek bir sorun vardır. Sorunun adı 'Karşılıklı Güven Bunalımı'dır. Hiç şüphesiz bu güvensizlik azınlık ilişkilerine de yansımaktadır. Oysa her ülkenin kendi içinde azınlıkları mutlu etme gibi bir hükümlüğü vardır. Azınlıkların sorunsuz yaşamaları, mutlu olmaları azınlık mensuplarının ülkelerine karşı aidiyet duygularını geliştirir. Mutlu olan azınlıklar ancak o zaman vatanları ve anavatanları arasında ciddi köprüler kurulmasına katkı sunarlar. Umarım dostluk köprülerinin kurulmasına katkı sunacağımız günler yakındır."

Haberler


Yunanistan, S-300’ü Ermenistan’a mı veriyor?

Ampelokipi’deki patlamayla ilgili bir kişi daha gözaltına alındı

Merkel kitabında Çipras’tan sempatiyle bahsediyor

Gümülcine İdadiye Azınlık İlkokulunda ‘Zeytinin Serüveni’ etkinliği

YTB Başkanı Eren, Atina’da eğitim gören gençlerle bir araya geldi

NATO Genel Sekreteri Rutte Atina’da

YTB Başkanı Abdullah Eren Atina’da resmi temaslarda bulundu

Yunan Silahlı Kuvvetleri için mobil uygulama geliyor

Son ankete göre YDP’deki düşüş devam ediyor

Ketenlik’te KEP bürosu açılacak

Belediye binasına Filistin’e destek pankartı astıran sendika başkanına soruşturma

İskeçe Azınlık Ortaokulu – Lisesinin bina sorununu Belediye Başkanı Kontos’a aktardılar