11-09-2020
Çocuklarda korkular
Araştırmalar, çocukların % 90'ında korkuların olduğunu göstermiştir. Bu nedenle çocuklarımızdan korkmamalarını beklemek yanlıştır. Çocuklar çevrelerini tanıdıkça, bedensel ve zihinsel gelişimleri geliştikçe korkuyu aşacaklardır.
Araştırmalar, çocukların % 90'ında korkuların olduğunu göstermiştir. Bu nedenle çocuklarımızdan korkmamalarını beklemek yanlıştır. Çocuklar çevrelerini tanıdıkça, bedensel ve zihinsel gelişimleri geliştikçe korkuyu aşacaklardır.
Çocukların yaşlarına göre korkuları da değişim gösterir. 6. aydan itibaren bebek, yabancı kişilere, değişik ortamlara ve eşyalara karşı korkular geliştirir. Yeni gördüğü kişilere ağlayarak yaklaşır. Anneyi arar, onun kendisini terketmesinden korkar. Bu doğal bir gelişim sürecidir ve 2 yaşına kadar devam edebilir.
2-5 yaşlar arası çocuklar, anne - babadan ayrılma korkusu dışında, başka korkular da edinirler. Bunlar, hayvanlardan korkma, yüksek sesten korkma, karanlıktan korkma v.s. gibi korkulardır. Anne baba bu korkuları önemsediği zaman, bunlar çocukta yerleşebilir. Bunun için de çocuk korktuğunda anne babanın onu kendi odalarına alması yanlıştır. Böyle durumlarda çocuğa korkusunun yersiz olduğunu anlatıp, onu ikna etmek gerekir. Çünkü onu odamıza aldığımız zaman çocuk, "demek ki korkmakta haklıymışım, annem babam beni korumaya aldılar" diye düşünebilir. Yapılabilecek en doğru davranış, onu sözlerle sakinleştirmeye çalışmak, odasında loş bir ışık bırakmak ve kapısını da açık bırakmaktır.
Eğer çocuk hayvanlardan korkuyorsa, korktuğu hayvanın oyuncağı alınarak, ya da onu başka yollarla sevdirmeye çalışarak çocuğu sakinleştirmeye çalışılmalıdır. Çocuk genellikle annesinin korktuğu şeylerden korkar. Bunun için de annenin, çocuğa korkularını hissettirmemesi son derece önemlidir.
İlkokul çağında çocuğun korkuları değişir. Bu dönemde çocukların korkuları anne babayı ya da yakınlarından birini kaybetme korkusu, okulda arkadaşları tarafından istenmeme, sevilmeme, aşağılanma gibi korkulardır.
Çocukluk döneminde ortaya çıkan bazı korkuları ya da kaygıları iyi ayırdedebilmek gerekir. Bazen çocuklar çevrelerindeki olaylardan etkilenip korkarlar. Bu korkular, huzursuzluk, aşırı heyecan, kolay yorulma, düşüncelerini toparlamada zorlanma ya da zihnin durmuş gibi olma hali, uyku problemleri v.s. ile kendini gösterir. Çocuk korkularını anlatamadığı için bu hallerle belli eder. Böyle durumlarda anne babanın bunu farkedebilmesi ve çocuğa yardımcı olabilmek için bir uzman yardımı alabilmek, son derece önemlidir. Çünkü çocuklar, iç sıkıntılarını, korkularını, her zaman anlatamazlar. Çocuğun bu sosyal korkuları ve heyecanı, onun yaşam kalitesini olumsuz etkileyecektir. Dolayısıyla da çocuk, derslerinde verimli olamayarak, başarısız olacaktır. Ayrıca arkadaşlarıyla olan ilişkilerinde de sıkıntılar yaşayabilir.
Sonuç olarak, çocuğun korkuları olduğunda buna ailenin önem vermesi ve sebeplerinin araştırılarak çocuğa yardım edilebilmesi son derece önemlidir. Yardım edilmediğinde çocukta onarılması zor bir takım ruhsal sorunlar yerleşerek, vahim durumlarla karşılaşmak kaçınılmaz ola