Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD) Başkanı Dr. Hüseyin Baltacı, İskeçe Devlet Hastanesi’nin Kovid bölümünde nöbetlere devam ettiğini hatırlatarak, herkesin salgına karşı dikkatli olması gerektiğini, gevşeme gösterildiği takdirde sonuçlarının kötü olacağını vurguladı. İskeçe Devlet Hastanesinde bir ayı aşkın bir süredir gönüllü görev yaptığını dile getiren Baltacı, “Herkesin çok iyi bilmesi gereken bir şey var. Kovid -19 salgını bitmedi ve hala devam ediyor. Önlemlere uymak zorunda olduğumuzu aklımızdan çıkartmamalıyız.” dedi.

“BÖLGEMİZ EN ÇOK VAKANIN GÖRÜLDÜĞÜ YERLER ARASINDA”
Batı Trakya’daki üç ilin; yani Rodop, İskeçe ve Evros illerinin hala kritik bölgeler arasında yer aldığını vurgulayan Baltacı, iki aylık karantina uygulamasına rağmen bölgemizdeki vaka sayısının istenen düzeye gelmediğini söyledi.

Baltacı şöyle devam etti: “Ülke geneline baktığımızda 30 – 40 gün öncesine göre bir azalma var. Ancak hala istenen seviyeye gelmedi. Bölgemize baktığımız zaman ise Yunanistan genelinde olduğu gibi burada da bir azalma var. Ancak gerek İskeçe, gerek Rodop, gerekse Evros hala ülke genelinde nüfusa oranla en çok vakanın çıktığı bölgeler arasında yer alıyor. Ne yazık ki bu durum uzun bir zamandır devam ediyor. Demek ki uyulması gereken önlemlere tam anlamıyla uyulmuyor. Ben bir sağlık çalışanı olarak halkımıza bu salgın devam ettiği sürece önlemlere uymalarından farklı bir şey söyleyemem. Söyleyeceğim tek şey maske, mesafe ve hijyen. Bu üç kural çok ama çok önemli. Buna mutlaka uymak zorundayız. Kendimize, ailemize, anne, babamıza, topluma, köyümüze, kasabamıza bu iyiliği yapmak zorundayız. Aslında bu iyilik değil, sorumluluktur. Bu sorumluluğumuzu yerine getirmediğimiz durumlarda da kendimizi, ailemizi ve sevdiklerimizi tehlikeye sokmuş oluyoruz.”

İskeçe Devlet Hastanesinde bu zor dönemde görev yapmaktan mutluluk ve gurur duyduğunu kaydeden Dr. Baltacı, “Göreve başlayalı bir aydan fazla oldu. Bu kısa süreçte hastanenin çok zor günler geçirdiğini söylemek gerekir. Hastane personeli yabancı olduğu bir virüsle, zor şartlarda savaşmak zorunda kaldı. Ve inanıyorum ki önemi ölçüde başarılı da oldu. Tüm zorluklara rağmen elde edilebilecek en iyi sonuç elde edildi. Kovid bölümündeki hastaları yakından gördüm. Onlarla konuştum ve konuşmaya devam ediyorum. Tedavileri için uğraşıyorum. Diğer personelle birlikte en iyi sonucu almak için uğraşıyoruz. İnanın ki hiç kimse Kovid bölümünde veya yoğun bakımda olmak istemez. Ve oraya gitmemek için de herkes elinden geleni yapmalıdır.” dedi.

“HASTA SAYISI AZALMASINA RAĞMEN, YENİ HASTALAR GELMEYE DEVAM EDİYOR”
Hastanedeki hasta sayısının birkaç hafta öncesine oranla bir miktar azaldığını belirten Dr. Hüseyin Baltacı söyle konuştu: “Bundan bir ay öncesine göre hastanemizdeki Kovid bölümünde hasta sayımız azaldı. Çok zor günler geçirdik. Bu süre içinde birçok kişi hayatını kaybetti. Daha fazlası ise tedavi olup taburcu edildi. Son birkaç hafta içinde tedavi gören hasta sayısında azalma var. Fakat buna rağmen hastaneye yeni hasta gelmeye devam ediyor. Bundan birkaç gün önce bir günde 6 kişiyi tedavi amaçlı Kovid bölümüne yatırdık. Bu sadece bir gün içinde gelen hasta sayısı. Yani sorun devam ediyor. Virüs yeni yeni insanlara bulaşmaya devam ediyor. Hastalık bitmedi, salgın devam ediyor. Yeni yılın girmesiyle ve özellikle de dünyanın birçok ülkesinde aşının başlamasıyla hastalığın ve salgının bittiğine veya bitmek üzere olduğuna inananlar var. Ancak sorun bitmedi ve pandemi devam ediyor. Rahatlamak, rehavete kapılmak sadece sorunun alevlenmesine yarayacaktır. Tedbiri elden bırakmak büyük felaket olacaktır.”

“PANDEMİYE KARŞI ELİMİZDEKİ EN BÜYÜK SİLAH AŞI”
Aşılamanın başladığına ve İskeçe hastanesinde de sağlık personeline aşı yapıldığına dikkat çeken Hüseyin Baltacı, “Aşılama Aralık ayında başladı. Şu anda ülkemizdeki sağlık personelinin önemli bir bölümü aşılandı. Ve aşılama devam ediyorlar. 20 Ocak’tan itibaren genel nüfusa da aşı yapılmaya başlanacak. Bir doktor olarak, bir bilim insanı olarak şunu söylemek istiyorum. Şu anda insanlığın karşısında bir düşman var. Görünmeyen bir düşman. Adı da Kovid -19 virüsü. Bizim bu pandemiye karşı, bu düşmana karşı en büyük silahımız aşı. Eğer normal hayata dönmek istiyorsak bir an önce bu silaha, yani aşıya kavuşmak zorundayız. Tavsiyem; sırası gelen vatandaşlar aşı yaptırsın.” ifadelerine yer verdi.

“İSKEÇE HASTANESİNE BAĞIŞTA BULUNAN TÜRK AZINLIK İNSANINA TEPKİ GÖSTERENLER, AŞIYI TÜRK BİLİM İNSANLARI BULDU DİYE YAPTIRMAYACAK MI?”
İskeçe Devlet Hastanesine, Batı Trakyalı Türk azınlık iş adamlarının bağışlarıyla alınan oksijen jeneratörüne de değinen Dr. Hüseyin Baltacı, bu hareketin son yıllarda iş insanları tarafından yapılan en önemli ve takdir edilmesi gereken hareket olduğunu söyledi.

Baltacı şöyle devam etti: “Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği olarak birinci karantina döneminde iş adamlarımızla yaptığımız koordinasyon sayesinde oksijen jeneratörü satın alındı. Dernek olarak ve dernek başkanı olarak bu önemli harekete katkı sunmaktan dolayı mutluyum. Ancak en büyük teşekkürü iş adamlarımıza borçluyuz. Özellikle yurt dışında yaptıkları işlerle bölgemize katkı sağlayan iş adamlarımız Ali Ömer Kâhya, Ekrem Tumbar, Hamdi Yazıcı, Hasan Patrun, Mehmet Sar, Fatih Eski, Sami Dükkâncı’ ya tüm toplumun, tüm İskeçe’nin teşekkür borcu var. Ne yazık ki bu iş adamlarına yetkili kurumlar tarafından gerektiği şekliyle teşekkür edildiğini düşünmüyorum. Şu anda satın alınan jeneratörün teknik işlerinin tamamlanması ve hastanenin hizmetine sunulmasını bekliyoruz. Bazı çevreler bu jeneratörün azınlık iş adamları tarafından bağışlandığını öğrenince son derece garip iddialarda bulundular. Bırakın teşekkür etmeyi neredeyse bu insanlarımızı asılsız iddialarla hedef gösterdiler. Yapılan bir iyiliği bile suistimal eden ve azınlık karşıtı saldırılara malzeme yapan çevrelerin olduğunu gördük. Çok yazık. Üzücü bir durum. Yani Türk azınlık üyeleri hastaneye bir araç – gereç bağışında bulundukları için tepki gösterenler, acaba Türk bilim insanlarının bulduğu Kovid aşısını da yaptırmayacak mı? Aşıyı Almanya’da yaşayan Türk göçmenlerin çocukları Uğur Şahin ve eşi Özlem Türeci buldu diye kullanmayacak mı? Sağlıkta ırkçılığa, milliyetçiliğe yer olmaması gerekir. İnsanların sağlığına, hastanelerin daha iyi çalışmasına ve hizmet sunmasına yardımcı olan herkese kimliğine bakılmadan teşekkür edilmeli. Onların yaptığı iyiliği ve hizmeti kullanmalı ve ondan faydalanmalı. Hakim olması gereken anlayış bu olmalıdır.”