Serez bölgesinde yaşayan ve kendilerini “yerli” (Dopios) veya Makedon olarak tanımlayan bir grup vatandaş, 2017 yılında bir dernek kurdu. “Serez İli Yerliler Kardeşliği Kirilos ve Methodios” (Adelfotita Dopion Nomu Serron Kirillos – Methodios) adıyla kurulan dernek ilk olarak Serez Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından tescil edildi. Daha sonra ise, tüzüğünde yer alan ve Makedonca’ya atıfta bulunan “yerli dil” (dopia glossa) ifadesi nedeniyle dernek mahkeme tarafından “yasa dışı” ilan edildi. Mahkeme, derneği, “yerli Serezli” ve “yerli dil” ifadeleriyle Serez gibi sınır bölgesinde farklı bir dilsel ve kültürel topluluk oluşturmaya çalışmakla itham etti.

DERNEĞİN ‘SUÇU’ TÜZÜKTE ‘YERLİ DİL’ İFADESİNİ KULLANMAK!

Tüzükte, bölgede konuşulan ve bölgedeki halk tarafından “yerli dili” veya “yerlilerin dili” olarak da tanımlanan Makedonca’ya atıfta bulunulduğu için söz konusu derneğin kurulması aleyhine yapılan itirazlar sonucunda derneğin yasal statüsü iptal edildi. Karara itiraz eden Serez ilindeki Makedonlar, davayı Selanik’teki İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı. Selanik’teki duruşma 24 Şubat 2020 tarihinde yapıldı. Yunanistan İnsan Hakları Birliği davaya derneğin lehinde müdahil oldu. Selanik’teki davayı Deutcshe Welle’den bir gazetecinin takip etmesi, derneğin aleyhine müdahil olan Makedon Dernekleri Federasyonu ile Serez Barosu temsilcilerini rahatsız etti.

Umutlarını İstinaf Mahkemesi’ne bağlayan “Serez İli Yerliler Kardeşliği” derneği geçtiğimiz günlerde çıkan kararla hayal kırıklığına uğradı. Selanik İstinaf Mahkemesi, söz konusu dernekle ilgili kararını 19 Ocak 2021 tarihinde açıkladı. İstinaf mahkemesi derneğin talebini reddetti. Dernek yöneticileri şimdi davayı Yargıtay’a (Arios Pagos) taşımaya hazırlanıyor.

Kurdukları ve daha sonra yasal statüsü ellerinden alınan derneğin resmen kurulması ve faaliyetlere başlayabilmek için üç yıldır mücadele eden “Serez İli Yerliler Derneği” Genel Sekreteri Yannis Punios GÜNDEM’e konuştu.

Mücadelelerine devam ettiklerini ifade eden Punios, dernek üyeleri ve yöneticileri olarak bu işin başında böyle bir muameleyle karşı karşıya kalacaklarını düşünmediklerini ve yaşadıklarıyla her anlamda şaşkına döndüklerini söyledi.

“DERNEĞİMİZ KURULDUKTAN BİR AY SONRA SALDIRILAR BAŞLADI VE SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU”

Yerli Serezliler olarak kültürel değerlerini korumak için bir dernek kurmak amacıyla yola çıktıklarını anlatan Yannis Punios, “Derneği kurmakta siyasi bir hedefimiz yoktu. Kültürel değerlerimizi, dilimizi, şarkılarımızı, danslarımızı korumak, bunları yaşatmak için bir dernek kurmak istedik. Dernek 2017 yılının sonunda kuruldu. Derneğimiz kurulduktan yaklaşık bir ay sonra ne yazık ki saldırılar başladı. İlk olarak derneğimize ve bize saldırılarda, hakaretlerde bulunanlar Altın Şafakçılar ve Makedonya Dernekleri Federasyonu oldu. Saldırılar başlar başlamaz da derneğimiz aleyhine suç duyurusunda bulundular. Mahkemeye gittik. Tabii bu süreçte üst üste ifadeye çağrıldık. Birçoğumuz korkutuldu, ürkütüldü. Bazı arkadaşlarımız o dönemde bu işten vazgeçerek derneği bıraktı. Tüzüğümüzde yapacağımız faaliyet ve çalışmalar anlatılırken ‘yerli dilden’ bahsediliyor. Mahkeme bu ifadeyi dikkate aldı. Aleyhimize açılan davada mahkeme bize ‘yerli dil’ diye bir şeyin olmadığını söyledi. Bu iddiayı öne sürdü. Ve sonuçta derneğimizin ‘kanunsuz’ olduğu kararına varıldı. Derneğimiz kurulmuşken kısa sürede kanunsuz olarak iptal edildi.” dedi.

Hakim görüşün farklılıkları kabul etmediğini ve bunları engellediğini vurgulayan Yannis Punios, ülkede veya bölgede tek ve temiz bir ırk olduğu, yalnızca bir dil olduğu ve bu dilin konuşulduğu ve farklılıkları kabul etmeyen bir düşünceyle karşı karşıya olduklarını söyledi.

Makedonya Dernekleri Federasyonu ve Altın Şafak Partisi’nin sözlü saldırıları ve muhalefetinin son derece yoğun olduğunu ifade eden Yannis Punios sözlerine şöyle devam etti: “Biz henüz faaliyetlere bile başlayamadan mahkemelere çıkmaya ve ifadelere çağrılmaya başlandık. Ciddi anlamda korkutmalarla karşı karşıya kaldık. Mahkeme ‘yerli dil’ olamayacağını iddia ederek bizim derneğimizi kanunsuz ilan etti. Asıl sorun da burada. Dediğim gibi dernek olarak faaliyetlere başlayamadık. Sadece birkaç sayı olarak çıkarabildiğimiz bir bülten vardı. ‘Bölgemizin Sesi’ adıyla bir bülten çıkarabildik. Bu bültenin hazırlanmasıyla ben ilgileniyordum. Yani herhangi bir faaliyet yapamadan aleyhimize dava açıldı. Ve kurulmuş olan bir dernek, daha faaliyet yapamadan, tüzüğündeki ‘yerli dil’ ifadesinden dolayı ‘yasa dışı’ ilan edildi. Şimdi bu yanlış kararın düzelmesi için mücadele ediyoruz.”