03-09-2021
’Müftülerin mahkeme önüne çıkartılması korku ve sindirme politikasının bir aracı’
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif aleyhine dava açılmasıyla ilgili açıklama yayınladı.
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif aleyhine dava açılmasıyla ilgili açıklama yayınladı.
Açıklamada "toplumumuzun seçtiği müftülerin makam gaspı suçlamasıyla soruşturma kapsamında ifade vermeye çağrılması ve mahkeme önüne çıkartılması aslında toplumumuza yönelik korku ve sindirme politikasının bir aracı, bunu hepimiz biliyoruz." denildi.
ABTTF’nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "Rodop Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, 2016 yılında Gümülcine Alankuyu'da Batı Trakya Türk toplumuna mensup çocuklar için yapılan toplu sünnet mevlidine katılması ile ilgili olarak başlatılan soruşturma kapsamında makam gaspı suçlamasıyla açılan davada Selanik Bidayet Mahkemesi'nde yargılanacak.
7 Ekim 2021 tarihinde görüşülecek davaya ilişkin olarak Müftü İbrahim Şerif, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "Beş yıl önce Alankuyulu kardeşlerimizin tertip ettiği toplu sünnet mevlidine katılmamız, makam gaspı kabul edilerek, mahkeme olmak üzere 7-10 -2021 tarihinde Selanik Bidayet mahkemesine davet edildik."
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu konuyla ilgili olarak "Rodop Seçilmiş Müftümüz İbrahim Şerif'in 2016'da Alankuyu'daki toplu sünnet töreni ve mevlidine katılmasının makam gaspı iddiasıyla mahkemeye taşınması din veya inanç özgürlüğüne aykırıdır. Zira Müftümüz 2017 yılında çeşitli bahanelerle savcılık emri üzerine defalarca ifade vermeye çağrılmıştı, açılan soruşturmalardan biri yine bu 2016'da Alankuyu'daki toplu sünnet törenine katılmasıyla ilgiliydi. 1913 Atina ve 1923 Lozan Antlaşması'na aykırı bir biçimde devletin kendi dini liderlerimizi belirleme hakkımızı elimizden almasının yanı sıra toplumumuzun seçtiği müftülerin makam gaspı suçlamasıyla soruşturma kapsamında ifade vermeye çağrılması ve mahkeme önüne çıkartılması aslında toplumumuza yönelik korku ve sindirme politikasının bir aracı, bunu hepimiz biliyoruz. ABTTF olarak bunu defalarca uluslararası düzeyde dile getirdik, getirmeye devam edeceğiz. Müftümüz İbrahim Şerif'in yanındayız, davanın takipçisi olarak uluslararası düzeyde çabalarımızı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.