28-05-2024
DEB Partisi "Biz Buradayız" diyor
DEB Partisi: Kimliğimizin inkarına, hak gaspına "Biz Buradayız" diyerek yanıt vereceğiz
Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi, 9 Haziran Pazar günü yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine hazırlanıyor. DEB Partisi Genel Başkanı Çiğdem Asafoğlu, seçim öncesi GÜNDEM Gazetesinin sorularını yanıtladı.
Asafoğlu, 9 Haziran seçimlerinin Batı Trakya Türkleri için son derece önemli olduğunu belirterek, "Kimliğimizin inkarına dönük siyasete en güzel cevabı bu seçimde veriyoruz." dedi.
2014 ve 2019 seçimlerinde alınan sonuçlarla DEB Partisi ve Batı Trakya Türk Azınlığının sesini Yunanistan'a ve Avrupa'ya duyurduğunu dile getiren Asafoğlu, seçmenlere 9 Haziran'da sandığa gitme çağrısında bulundu.
GÜNDEM: 9 Haziran'da yapılacak AP seçimlerinin önemi nedir?
Çiğdem ASAFOÄžLU: 9 Haziran'da gerçekleştirilecek olan AP seçimleri bizler için büyük bir öneme sahip. Çünkü Yunanistan'ın Cunta yönetimi ile başlayan ancak demokrasiye geçildikten sonra devam ettirilen kimliğimizin inkarına dönük siyasete en güzel cevabı bu seçimde veriyoruz. Hep birlikte oyumuzla bölgeyi kendi rengimize boyayarak, kimliğimizi ortaya koyuyoruz. Bu sebeple sloganlarımızdan biri de "Biz Buradayız"dır. Bu slogan veya motto aslında her şeyi anlatıyor. Diyoruz ki bizi 1983'e kadar ulusal kimliğimizle kabul eden sizler, kendimizi bireysel olarak Türk diye tanımlamamıza müsaade edip, toplumsal olarak tanımlamamıza neden karşı çıkıyorsunuz? Biz asla bunu kabul etmiyoruz. Etmediğimizi de oyumuzla gösteriyoruz. Tabii olarak bu inkar politikaları insanlarımızın kararlı tutumuna rağmen sürdürülebilir değildir. Bu sebeple en doğru yol ülkesine sadık bu vatandaşları üzmemek, kimliğini tanımak ve gasp edilen haklarını iade etmektir.
GÜNDEM: DEB Partisinin daha önce katıldığı AP seçimlerinde elde ettiği başarıdan hareketle, bu seçimlerde azınlık seçmenine vermek istediğiniz mesaj nedir?
Çiğdem ASAFOÄžLU: Öncelikle şunu vurgulamakta fayda var. Biz her seçim yarışına bir önceki seferden daha büyük özgüvenle giriyoruz. Bunda en büyük pay, tabii ki Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının 2014 ve 2019 yıllarında yapılan AP seçimlerinde bize verdikleri o muazzam destektir. Herkesin malumu olduğu üzere, her geçen gün daha dışa dönük ve uluslararası siyasi organlarla dayanışarak adımlarımızı siyaset arenasında daha sağlam atıyor ve siyasi olgunluğumuzu artırıyoruz. Sandıkta alacağımız güçlü destekle azınlığımızın ve bizim gibi mağduriyet yaşayan kesimlerin güçlü sesi olacağız. Biz halkımızın desteğinden eminiz, onlar da ümitvar olsunlar. Her oy kıymetli, bu sebeple sandığa gitmeyi ihmal etmesinler. Bugün sesimizi ve "Biz Buradayız"ı seçim sonuçlarında ve haritanın renginde duyuruyoruz, ama yarın bunu mecliste dile getireceğimize olan inancımız tamdır.
GÜNDEM: DEB Partisinin geçen seçimlerde elde ettiği başarının yurt içinde ve dışında yankıları neler oldu? Azınlığa ve azınlık sorunlarına nasıl bir katkı sağladı?
Çiğdem ASAFOÄžLU: Öncelikle sesimiz duyuldu ve duyulmaya devam ediyor. Özellikle Avrupa'da büyük bir yankı bulmaya başladık. Son günlerde Yunan basınında da bir hareketlilik seziyoruz. Üyesi olduğumuz Avrupa Hür İttifakı (EFA) sorunlarımızı Avrupa Parlamentosunda dile getirip, Brüksel'de sesimiz oluyor. Tüm bunlar, içerisinde bulunduğumuz durumun gerek yurt içi gerekse yurt dışında merak edilip araştırılmasına yol açıyor. Tüm bu gelişmeler sayesinde insanlarımız da bilinçleniyor.
Kabul etseler de etmeseler de bizim azınlığın sesi olduğumuzu biliyorlar ve görüyorlar. Bu aldığımız oy oranıyla asimilasyon politikalarına karşı olduğumuzu, gasp edilen haklarımızın iadesini talep ettiğimizi uçan kuş anlıyor. Yunanistan'ın bunu anlamaması mümkün değil. Azınlık toplumunun neredeyse tamamının desteğini alan bir Dostluk, Eşitlik ve Barış Partisinin sesi azınlığın sesidir. Bu sese kulak vermek Yunanistan'ın faydasınadır. Çünkü şu an izlediği azınlık siyaseti güvensizlik, zulmetmek ve yıldırmak üzerine kurgulanmış ancak azınlığa rağmen sürdürebilirliği mümkün değildir.
GÜNDEM: DEB Partisinin AP seçimlerine katılımı birçok çevrelerde rahatsızlık yaratıyor. Yunanistan yasaları çerçevesinde kurulmuş bir partiye karşı bu tür tepkileri nasıl karşılıyorsunuz?
Çiğdem ASAFOÄžLU: Gerçekler bazı çevreler için rahatsız edici olabilir. Lakin bu gerçekleri söylemekten hiçbir zaman imtina etmeyeceğiz. Lozan Antlaşması'ndan bugüne bir asırlık süreçte maruz kaldığımız onca haksızlık var, bunları dile getirmeyelim mi? Bizim siyasi parti olarak varlık sebebimiz bu haksızlıkları dile getirmektir. Biz bu tür tepkilerle karşılaşabileceğimizin bilincindeyiz. Biz yolumuzdan eminiz, ne istediğimizi biliyoruz ve haklı taleplerimizin sonuna kadar arkasındayız. Hiçbir zaman illegal aksiyonlarımız veya taleplerimiz olmadı. Her zaman yasalar çerçevesinde hareket ettik ve etmeye devam edeceğiz. En demokratik yol olan sandık aracılığıyla da varlığımızı haykırıyoruz. Bu bile hazmedilemiyorsa, bunu hazmedemeyenlerin demokrasi anlayışlarını kontrol etmelerinde fayda var.
GÜNDEM: 9 Haziran'da yapılacak seçimlerde DEB Partisi olarak bir ilke de imza atıyorsunuz. Türk adayların dışında listenizde Makedon azınlıktan bir aday yer alıyor. Bu iş birliği nasıl gelişti ve bu iş birliğiyle amaçlanan nedir?
Çiğdem ASAFOÄžLU: Dediğim gibi siyasi anlamda dışa dönüklüğümüz artıyor ve artmaya devam edecek. Biz, bizler gibi dışlanan, yalnızlaştırılmaya ve asimilasyon politikalarına kurban edilmeye çalışılan her azınlığın ve sosyal grubun sesi olmaya çabalıyoruz. Bu bağlamda bizler gibi çeşitli baskılara maruz kalan Makedon azınlığını temsilen Sayın Evgenia Natsulidu'yu da listemize dâhil etmiş olmaktan büyük bir sevinç duyuyoruz. Kendileriyle uzun bir süredir diyalog içindeyiz. Onların da tıpkı Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı gibi çemberin dışında tutulduklarını ve bir anlamda görünmezler listesine alındıklarını anladık. Bizler onları ve onlar gibi nice azınlıkları da görünür kılmak istiyoruz. Çünkü Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi insan hakları ve azınlık hakları alanında baskıya maruz kalanların sesi olabilecek nitelikte bir partidir.
GÜNDEM: AP adaylarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Adayların bölgelere göre dağılımı nasıl? Adayların profilleri hakkında ne söylemek istersiniz?
Çiğdem ASAFOÄžLU: Hepsi birbirinden özel ve değerli 42 tane adayımız bulunuyor. Sayın Evgenia Natsulidu dışında tüm adaylarımız Batı Trakya Türkerinden oluşuyor. Batı Trakya'nın her bölgesini kapsayacak şekilde bir liste oluşturmaya özen gösterdik. Ayrıca, listemize bir göz atarsanız büyük bir kısmının genç adaylardan oluştuğunu göreceksiniz. Bu dinamizmimizi gösteriyor. Siyaset arenasında olgun ve deneyimli adaylarımız da var. Bu bakımdan tecrübe ile dinamizmi bir listede buluşturduk ve bunun çok iyi bir sonuç vereceğinden eminiz. Tüm bunların yanında pas geçemeyeceğim bir nokta var. Kadın adaylarımızın çoğunlukta olduğunu fark edeceksiniz. Biz kadının dönüştürücü gücüne inanıyoruz ve kadınlar bu yolda aktif rol alıyorlarsa güzel günler uzak değil.
GÜNDEM: Seçimlere çok az bir zaman kaldı. Batı Trakya Türk Azınlığına ve tüm seçmenlere ne söylemek istersiniz?
Çiğdem ASAFOÄžLU: Biz 2014 ve 2019 yıllarında olduğu gibi bu dönem de halkımızın desteğine talibiz. Bu destek aslında partimizle birlikte bizatihi halkımızın kendisine verdiği destektir. Batı Trakya Türk Azınlığı başta olmak üzere varlıkları ve kimlikleri inkar edilen tüm azınlıkların, bu ülkede baskılara ve asimilasyon politikalarına maruz kalan tüm grupların desteğine talibiz.
Sandığa gidilirken unutulmaması gereken bazı durumlar var. Mesela tarih olarak çok da uzağımızda olmayan ve azınlığımızın özgür iradesini hedef alan tehditler gibi.
Basında sırf kimliklerini ifade ettiler diye topa tutulan azınlık bireyleri gibi.
Azınlık okulları birer birer kapatılırken sanki durum güllük gülistanlıkmış gibi açıklamalar yayımlayan üstenci bakış gibi.
Avrupa'nın en fakir bölgesi olarak tanımlanmış olan Batı Trakya'yı kaderine terk eden anlayış gibi.
İnsanımız göç batağında çırpınırken bunun hakkında tek kelam etmeyip, azınlığın gerçek kimliğini dile getirmesini yasaklamaya çalışan zihniyet gibi.
Maruz kaldığımız tüm haksızlıkları listelemek mümkün. Ancak azınlık insanımız hepsine vakıf. Tüm bunları göz önünde bulundurup halkımızın yine "biz buradayız" diyeceğine olan inancımız tamdır...