29-01-2025
Danışma Kurulundan 29 Ocak Manifestosu
Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu, 29 Ocak Toplumsal Dayanışma ve Milli Direniş Günü nedeniyle yayımladığı mesajda, “1988 yılında yaşananlar, Batı Trakya Türklerinin hak, özgürlük ve adalet arayışında nasıl kenetlendiğini tüm dünyaya göstermiştir. Kendi topraklarımızda dışlanmaya, inançlarımıza pranga vurulmasına ve kimliğimizin inkâr edilmesine karşı yükselttiğimiz ses, bugün hâlâ yüreklerimizde yankılanmaktadır. O gün yalnızca bir hak arayışı değil, aynı zamanda bir varlık mücadelesiydi.” dedi.
Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu, 29 Ocak Toplumsal Dayanışma ve Milli Direniş Günü nedeniyle yayımladığı mesajda, “1988 yılında yaşananlar, Batı Trakya Türklerinin hak, özgürlük ve adalet arayışında nasıl kenetlendiğini tüm dünyaya göstermiştir. Kendi topraklarımızda dışlanmaya, inançlarımıza pranga vurulmasına ve kimliğimizin inkâr edilmesine karşı yükselttiğimiz ses, bugün hâlâ yüreklerimizde yankılanmaktadır. O gün yalnızca bir hak arayışı değil, aynı zamanda bir varlık mücadelesiydi.” dedi.
Danışma Kurulunun açıklaması şöyle:
“Batı Trakya Türk toplumu için 29 Ocak, sıradan bir tarih değil; direnişimizin ve haklı mücadelemizin sembolüdür. Bu gün, haklı davamızın ateşinin hiç sönmediği, zorluklar karşısında eğilmediğimiz bir dönüm noktasıdır.
1988 yılında yaşananlar, Batı Trakya Türklerinin hak, özgürlük ve adalet arayışında nasıl kenetlendiğini tüm dünyaya göstermiştir. Kendi topraklarımızda dışlanmaya, inançlarımıza pranga vurulmasına ve kimliğimizin inkâr edilmesine karşı yükselttiğimiz ses, bugün hâlâ yüreklerimizde yankılanmaktadır. O gün yalnızca bir hak arayışı değil, aynı zamanda bir varlık mücadelesiydi.
Fakat 1990 yılının 29 Ocak’ı maalesef acı bir boyut kazanmış, toplumumuz Gümülcine ve İskeçe’de organize edilen saldırılarla hedef alınmış, Batı Trakya Türklerinin malına ve canına yönelik ciddi tehditler ortaya çıkmıştır.
Mağazalarımız, evlerimiz ve işyerlerimiz sistematik bir şekilde saldırıya uğramış; toplumumuz, ayrımcılığın en ağır biçimlerinden birine maruz kalmıştır. Bu karanlık gün, hak ve özgürlüklerimizin bedelini ne denli ağır ödediğimizi bizlere bir kez daha göstermiştir. Ancak bu saldırılar bizi yıldırmak yerine mücadelemizi daha da güçlendirmiştir.
Ne yazık ki, aradan geçen onca yıla rağmen yaralarımız hâlâ sarılmamış, sorunlarımız tam anlamıyla çözüme kavuşmamıştır. Eğitimde, dinî özgürlüklerde, derneklerimizin tanınmasında ve daha birçok temel hakta karşımıza çıkan engeller, toplumumuzun eşit yurttaşlık taleplerine gölge düşürmektedir.
29 Ocak, yalnızca geçmişi hatırlamak değil, mücadelemizin bugün de devam ettiğini haykırmaktır. Bu tarih, köklerimizden gelen dayanışma ruhumuzu, kimliğimize olan sadakatimizi ve adalet arayışımızdaki kararlılığımızı yeniden alevlendiren bir gün olarak tarihimizde yer almıştır.
Bugün, her zamankinden daha güçlü bir şekilde birlik olma zamanı. Bu anlamlı günde, sesimizi susturmak isteyenlere karşı daha gür bir sesle barış, eşitlik ve adalet çağrısında bulunuyoruz. Çocuklarımız için daha aydınlık bir gelecek, kimliğimizi hür bir şekilde yaşayabileceğimiz bir hayat istiyoruz.
Batı Trakya Türkleri olarak, umutla ve inançla mücadelemize devam edeceğiz. 29 Ocak, sadece bir tarih değil, bu toprağın bağrında filizlenen bir direniştir.
‘29 Ocak Toplumsal Dayanışma ve Milli Direniş Günümüzü’ ve bu mücadeleyi veren tüm soydaşlarımızı saygıyla anıyoruz.”