01-04-2025
Felaketin yeni adı: Kuraklık
Batı Trakya, son yılların en ciddi kuraklık tehdidiyle karşı karşıya.

Batı Trakya, son yılların en ciddi kuraklık tehdidiyle karşı karşıya. Küresel iklim değişikliğinin etkileri bölgede hissedilirken, uzun süredir devam eden yağışsızlık tarım sektörünü olumsuz etkiliyor. Yağmur ve kar yağışlarının ciddi oranda azalması, üretimde düşüşe neden olurken, çiftçiler mahsuller üzerindeki olumsuz etkiler konusunda endişe duyuyor.
Kuraklık, Batı Trakya ekonomisini doğrudan etkiliyor, çünkü tarım bölgenin temel ekonomik dayanaklarından biri. Tarımsal üretimdeki azalma, üreticiler için gelir kaybına yol açarken, istihdamı ve tarıma bağlı sektörleri de olumsuz etkiliyor.
Krize yanıt olarak hükümet, kuraklıktan etkilenen çiftçilere yönelik destek önlemleri açıkladı. Bu kapsamda, Kırsal Kalkınma Programı çerçevesinde %30’un üzerinde zarar gören üreticilere tazminat ödenmesi ve zarar gören ekinler için destek paketleri sağlanması planlanıyor. Ayrıca, çiftçilerin enerji maliyetlerini düşürmeyi hedefleyen “Tarlada Güneş Panelleri” ve “Apollon” projeleri teşvik ediliyor. Bu projeler, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını artırarak tarımsal üretimde daha düşük maliyetli elektrik tüketimini mümkün kılmayı amaçlıyor.
Bu arada, Yunanistan Jeoteknik Odasının bölgedeki şubesi, kuraklığın Trakya tarımı üzerindeki ciddi olumsuz etkilerine dikkat çekerek acil önlemler alınması çağrısında bulundu.
KURAKLIK İÇİN SOMUT VE ACİL ÖNLEMLER BEKLENİYOR
Kuraklık gibi çok önemli bir sorunla mücadele devlet kurumları, yerel yönetim ve yerel yetkililer ile çiftçi örgütlerinin koordineli çabalarını gerektiriyor.
Özellikle tarımdan geçimini sağlayan bölge sakinleri, tarımsal üretimin korunmasını ve bölgenin ekonomik istikrarının güvence altına alınmasını bekliyor. Çiftçiler üretimlerini sürdürebilmek için kuraklıkla mücadele amacıyla somut ve uzun vadeli önlemlerin alınmasını ve hayata geçirilmesini istiyor.
Söz konusu önlemlerin hızla hayata geçirilmemesi durumunda, önümüzdeki yıllarda bölgedeki tarımsal üretimin ve ekili alanların azalabileceği belirtiliyor.
EYALET BAŞKAN YARDIMCISI RIDVAN HACIMEHMET
Doğu Makedonya – Trakya Eyalet Başkan Yardımcısı Rıdvan Hacımehmet kuraklı sorunuyla ilgili olarak GÜNDEM’in sorularını yanıtladı. Batı Trakya bölgesinin ciddi bir kuraklık sorunuyla karşı karşıya olduğunu anlatan Rıdvan Hacımehmet, “Ne yazık ki son yıllarda gerek Rodop ilinde, gerekse diğer illerimizde kuraklığın etkisinin arttığını söylemek zorundayız. Yapılan bütün araştırmalar kuraklığın her geçen yıl biraz daha arttığını, artan sıcaklıklarla birlikte de büyük bir soruna dönüştüğünü gösteriyor. Hepimiz biliyoruz ki son yıllarda iklim değişikliğinin etkisiyle kuraklık günlük yaşantımızı dahi tehdit edecek boyuta ulaştı.” dedi.
“BÖYLE DEVAM EDERSE ÜRKÜTÜCÜ BİR FELAKETLE KARŞI KARŞIYA KALACAĞIZ”
Rodop ilinin ova bölgesinde sondajların olduğuna dikkat çeken Hacımehmet, bunun yanı sıra Yassıhöyük barajının su kaynağı anlamında ciddi bir avantaj olduğunu vurguladı.
Rıdvan Hacımehmet şöyle konuştu: “Bildiğiniz gibi Yassıhöyük barajımız var. Kuraklıktan dolayı 15 – 20 gün önce baraj açıldı. Saatte 2 bin metreküp su akacak şekilde açtık barajı. Bölge halkına ve çiftçilerimize faydalı olacağını düşünüyoruz. Ne yazık ki su kaynaklarımız azalıyor. Sondajlarımızda çok az su kaldı. Kışı geçirdik ancak ne beklenen yağmurlar oldu ne de yeterince kar yağdı. Kuraklık çok ciddi boyutta. Yağış yok desek yanlış olmaz. Bu durum bu seneye özgü bir durum değil. En azından son 10 – 15 senedir azalan bir yağış oranı var. Su kaynakları azalıyor, kuruyor. Su ihtiyacı ise artıyor. Ürkütücü bir durumla karşı karşıyayız. Tarım alanları bir yana eğer durum böyle devam ederse birkaç yıl içinde içme suyu sorunu yaşayacağız. Hepiniz biliyorsunuz ki geçen yaz aylarında bir çok köyümüzde içme suyu sıkıntısı yaşadık. Böyle devam ederse bu sorun artacak. Üzülerek söylüyorum ama bir süre sonra tarım yapmak zorlaşacak. Özellikle sulama gerektiren ürünler yok olacak. Çiftçimize bir önerim olsun. Sulama gerektiren yani çok su gerektiren ürünlerden mümkünse uzak dursunlar. İklim değişikliği ve kuraklı gibi bir felaket sadece belediyelerin veya eyaletlerin baş edebileceği bir durum değil. Hükümetlerin ve devletlerin de mücadele etmekte zorlanacağı büyük bir felaketten bahsediyoruz. Uzun çalışmalar sonucunda çok ciddi adımların atılması halinde belki bir nebze kuraklıkla mücadele edilebilir. Herkesin bu konuda bizleri zor günlerin beklediği bilincinde olması gerekir. Herkes kendini hazırlamalı ve kendi üzerine düşen sorumluluğu üstlenmeli. Herşeyden önce su israfını mümkün mertebe azaltarak bu işe başlayabiliriz.”