23-06-2017
Müftü İbrahim Şerif'ten Kadir Gecesi ve Bayram mesajı
Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif, Kadir Gecesi ve Ramazan Bayramı nedeniyle yazılı mesaj yayıladı.
Müftü İbrahim Şerif'in mesajı şöyle:
Değerli Kardeşlerim,
21 Haziran Çarşamba'yı 22 Haziran Perşembe'ye bağlayan gece Kadir Gecesi’dir. 25 Haziran Pazar günü ise Ramazan Bayramı’dır.
Ramazan Ayı’nın 27.gecesi İslâm Âlemi’nde "Kadir Gecesi" olarak bilinmekte ve kutlanmaktadır.
Kadir Gecesi, gecelerin en hayırlısı ve bereketlisidir. Bu gecenin değerli bir gece olduğu Kur’an-ı Kerim’de hususi bir sûre ile belirtilmiştir. Bu sûrede şöyle denilmektedir: "Şüphesiz O’nu (Kurân’ı) Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen ne bileceksin? Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rab’lerinin izni ile her türlü iş için iner de iner. O gece tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir." (Kadir Sûresi)
Yukarıdaki ayetten de anlaşılacağı üzere insanlara mutlu olmanın yollarını gösteren, insanlığı aydınlığa kavuşturan kitabımız Kur’an-ı Kerim Ramazan Ayı’nda ve Kadir Gecesi’nde inmeye başlamıştır. Kur’an’ın bu gecede inmesi bu aya büyük şeref kazandırmış, bu ayı yüceltmiştir.
Kur’an’ın bu ayda inmesi, bu gecenin bin aydan hayırlı olması, Cenab-ı Allah’ın ezelde takdir ettiği şeylerden bir yıllık olanının görevli meleklere bu gecede bildirilmesi Kadir Gecesi’ni üstün kılan niteliklerdir. Büyük Melek Cebrail (a.s.)’ın diğer melekler ile bu gece yeryüzüne inmesi, Allah’a ibadeten kulları selamlaması ve bu gecenin tan yeri ağarana kadar selamette olması ilâhi rahmetin bu gecede çok güzel bir tecellisidir. Peygamberimiz (s.a.v.) Ramazan Ayı’nın son on gününde her zamankinden daha fazla ibadet eder, aile fertlerini de ibadet konusunda uyarırdı. Çünkü O, Kadir Gecesi’nin son on gün içinde olabileceğini hadis-i şeriflerinde zikretmiş, Kadir Gecesi’nin yirmi yedinci gecesi olması konusunda ise âlimlerin çoğunluğu tarafından kabul görmüştür. Bu gece Kur’an-ı Kerim’in yeryüzüne inmesi nedeniyle bol bol Kur’an okunmalıdır. Çünkü Peygamberimiz "Kur’an okuyunuz. O, kıyamet gününde okuyana şefaatçi olarak gelir." buyurmuştur. (Müslim, Misâfirîn, 252)
Hz. Aişe validemiz Peygamberimiz’e şöyle dedi: "Ey Allah’ın Rasûlü! Kadir Gecesi’ne rastlarsam nasıl dua edeyim?" O da "Allah’ım sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet." diye dua buyurdu. (Tirmizî, Deavât, 85)
Değerli Kardeşlerim,
Mübarek Kadir Gecesi’nin ardından Ramazan Bayramı’nı da idrak etmek üzereyiz. Bayramların kişiler ve toplumlar üzerinde önemli bir yeri vardır. Toplumların kendilerine has toplu sevinç, mutluluk günleri vardır. Bu zamanlara bayram adı verilir. Geçmişten günümüze kadar bütün toplumların ve bir dine mensup olan insanların bayramları hep olagelmiştir. Bayram mutluluk günüdür. Belli günlerde süslenmek, giyinmek, kuşanmak, neşelenmek ve eğlenmek sûretiyle dinlenmek, sıkıntıları bir an unutarak rahatlamak, topluca hoş vakit geçirmek bir ihtiyaçtır.
Bayramlar millî ve dinî duyguların pekişmesi, taze ve canlı tutulması bakımından önemlidir. Birlik ve beraberliğin sağlanmasında da bayramlar önemli yer tutar. Dinî bayramlar ise insanlar arasında kaynaşmayı sağladığı gibi dinî his ve şuurun, sosyal hayatın tazelenmesine sebep olmaktadır.
Dinî bayramlar sosyal dayanışma ve kardeşlik duygularının zirveye çıktığı günlerdir. Çünkü dargınlar bayramda barışır, fakirlere zekât ve fitrelerle yardımlar yapılır, hastalar ziyaret edilir, büyüklerin elleri öpülür, çocukların ceplerine harçlıklar konularak gerçek bir dayanışma ortaya çıkar.
Bizim dinî bayramlarımız Peygamberimiz Mekke’den Medine’ye hicret ettiği zaman ortaya çıkmıştır. Cenab-ı Peygamber Medine’li yerlilerin iki bayramına karşı Müslümanlara Cenab-ı Allah’ın daha hayırlı iki bayram verdiğini, bunların da Ramazan ve Kurban Bayramları olduğunu belirtmiştir.
Bayramlar mutlak ibadet günü olmadığı gibi sade eğlence günleri de değildir. Bu iki hususu bir araya toplayan günlerdir. Bu günleri sadece ibadet günü veya sadece eğlence günü anlamak yanlıştır. Meşru sınırlar içinde yapılan eğlenceler bayramların özünde mevcuttur. Hz. Peygamber bir bayram günü Habeşiler tarafından oynanan kalkan ve mızrak oyununu Hz. Aişe validemiz ile birlikte seyretmiştir. Her şeyde olduğu gibi oyun ve eğlencenin de ifratı iyi değildir. Bu konuda ölçülü hareket etmek ve meşru sınırlar içinde kalmaya dikkat etmek çok önemlidir.
Ne yazıktır ki, bu Ramazan ayında yine İslâm Coğrafyası’nda kan akmakta ve kara bulutlar dolaşmaktadır. Her gün onlarca insan ölmekte, yüzlercesi yaralanmaktadır. Bu hal ortada iken Müslümanlar olarak buruk bir Ramazan geçirmekte, buruk bir bayrama hazırlanmaktayız. Ramazan ayında ve bilhassa Kadir Gecesi'nde dualarımız, İslâm Âlemi’nde akan kanın durması yönünde olmalıdır. Bu vesileyle ölenlere Allah’tan rahmet dilerken, yaralılara acil şifalar dilerim.
Bu vesile ile Kadir Gecenizi ve ardından kutlayacağımız mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik eder, İslâm Âleminde kanın durmasına, milletimize ve Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’na da hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ederim.
Gümülcine S. Müftüsü
İbrahim ŞERİF