27-11-2017
Dünya genelinden Türkiye Mezunları İstanbul'da buluştu...
Türkiye'de eğitim görmüş yabancılar "Türkiye Mezunlar Buluşması"nda İstanbul'da buluştu. Türkiye Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından İstanbul'da gerçekleştirilen buluşmaya yaklaşık bin kişi katıldı.
Türkiye Cumhurbaşkanlığı himayesinde YTB tarafından İstanbul’da düzenlenen ve farklı dönemlerde Türkiye'de eğitim gören "Türkiye Yeniden: Mezun Buluşması" programına, Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım, Türkiye Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, YTB Başkanı Köse, dünyanın dört bir yanından gelen Türkiye mezunları, üniversiteler, kamu kurumları, siyasetçiler, sivil toplum kuruluşları ve iş örgütleri temsilcileri katıldı.
İstanbul'daki etkinlikte Batı Trakya'dan katılımcılar yer aldı. Etkinliğe; Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif, İskeçe Müftüsü Ahmet Mete, Rodop Milletvekili İlhan Ahmet, Mustafçova Belediye Başkanı Cemil Kabza, Yassıköy Belediye Başkanı İsmet Kadı, Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, BAKEŞ Başkanı Ahmet Hacıosman, İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı Ercan Ahmet, BİHLİMDER Başkanı Mehmet Emin Ahmet, Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği Başkanı Sadık Sadık, Çınar Derneği Başkanı Cengiz Ömer ve Türkiye'de okuyan öğrenciler katıldı.
Etkinlikte, 2015 yılında hayatını kaybeden ve lise ve üniversite eğitimini Türkiye burslusu olarak İstanbul'da tamamlayan eski Libya Başbakanı Muhammed el Manguş’la ilgili hazırlanan belgeselin gösterimi yapıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın programda okunan mesajı büyük alkış aldı.
Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım, 60 yıl önce İTÜ’den mezun olan Lübnanlı Ali Çelebi ve Libyalı Muhammed el Manguş’un oğlu Haşim el Manguş’a Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajının bulunduğu ebru süslemeli tablo verdi.
Etkinliğe İstanbul Valisi Vasip Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, TİKA Başkanı Serdar Çam, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.
MEHMET KÖSE
İstanbul'daki geniş katılımlı etkinlik YTB Başkanı Mehmet Köse'nin açılış konuşmasıyla başladı.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Mehmet Köse, "Halihazırda Türkiye Bursları ile 16 bin uluslararası öğrenci ülkemizde eğitim görmektedir. Dünyanın 160 ülkesinden 100 binin üzerinde başvuru aldığımız Türkiye Bursları ile her yıl yaklaşık 4 bin 500 uluslararası öğrenciye burs imkanı sağlanmaktadır." dedi.
YTB Başkanı Köse, burada yaptığı konuşmada, Türkiye mezunlarıyla ilişkileri son derece önemsediklerinin altını çizerek, "Bugünkü program öncesinde Ankara'da mezunlarımızla birlikte yaptığımız istişarelerle Türkiye Mezunu derneklerinin sayısının yıl sonu itibariyle 40'a, iki yıl içinde de 100'e ulaşması hedefini ortaya koyduk. Halihazırda Türkiye Bursları ile 16 bin uluslararası öğrenci ülkemizde eğitim görmektedir. Dünyanın 160 ülkesinden 100 binin üzerinde başvuru aldığımız Türkiye Bursları ile her yıl yaklaşık 4 bin 500 uluslararası öğrenciye burs imkanı sağlanmaktadır." ifadelerini kullandı.
HAKAN ÇAVUŞOÄžLU
Türkiye'nin Batı Trakyalı Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, dış politikayı birinin kazandığı, diğerinin kaybettiği bir savaş arenası olarak gören anlayışı reddettiklerini belirterek, "Uluslararası eğitimin bir üssü olmak, bu alanda önde gelen markalardan birini temsil etmek için Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Sayın Başbakanımızın önderliğinde ’Türkiye Bursları’ projesini hayata geçirirken de, bize rehber olan ilkeler tamamıyla bu anlayış doğrultusundaydı. Amacımız, dünya çapında her gencimizin eşit olarak faydalandığı yükseköğretim hakkını yaygınlaştırmak, bu konuda fırsat eşitliğini hakkıyla uygulamak oldu." dedi.
"Türkiye Yeniden: Mezun Buluşması" programında konuşan Çavuşoğlu, kendisinin de Türkiye dışından gelip Ankara’da lisans eğitimini tamamlamış "Türkiye Mezunu" olduğunu ifade ederek, burada yer almaktan heyecan ve onur duyduğunu söyledi.
Bir araya gelmenin yalnızca buluşmadan ibaret olmadığını belirten Çavuşoğlu, aynı zamanda konuk ülkelerin kültürlerine de kavuşma anlamına geldiğini dile getirdi.
Bu durumun, Türkiye’nin son yıllarda geldiği noktayı, sahip olduğu yeni imkanları ve dış politikasının esaslarını özetlediğini ifade eden Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Sanmayınız ki, Türkiye’de bulunmuş olmaktan istifade eden yalnızca sizler oldunuz. Sizlerin burada bulunmanız, bizler için de büyük bir kazançtır. Sınırların anlamsızlığını, karşılıklı anlayış ve müzakereyle sorunlara çözüm bulunabileceğini, kültürel benzerliklerimizin yanı sıra farklılıklarımızın aslında birlikteliğimizi güçlendiren bir unsur olduğunu hep birlikte müşahede ettik. Dış politikayı birinin kazandığı, diğerinin kaybettiği bir savaş arenası olarak gören anlayışı hep beraber reddettik. Uluslararası eğitimin bir üssü olmak, bu alanda önde gelen markalardan birini temsil etmek için Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Sayın Başbakanımızın önderliğinde ’Türkiye Bursları’ projesini hayata geçirirken de, bize rehber olan ilkeler tamamıyla bu anlayış doğrultusundaydı. Amacımız, dünya çapında her gencimizin eşit olarak faydalandığı yükseköğretim hakkını yaygınlaştırmak, bu konuda fırsat eşitliğini hakkıyla uygulamak oldu."
Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu, "Yükseköğretim sistemimizi, sizler gibi uluslararası öğrencilere uygun donanıma sahip hale getirirken, karşılıklı temasların yardımıyla, ülkelerinizin beşeri ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurduk. Her birimiz, bizlerin yetişmesinde emeği olan toplumlarımıza ve ülkelerimize fayda sağlarken; aynı zamanda sınırları aşan, dünyaya bir bütün gözüyle bakan, gönüllerimizde hissettiğimiz o derin dayanışma ve yardımlaşma duygusundan bir an bile ayrılamayız. Kendimizi birbirimize yabancı hissetmemenin yolu, birbirimizin faydasını istemek ve dilemekten geçer. Arada hiçbir perde ve ön yargı olmaksızın görüşüp tanıştığımız bütün öğrenci arkadaşlarımızla birlikte, yepyeni bir dünya anlayışının da taşıyıcılarıyız." ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin, her yıl 7 bin 500 uluslararası öğrenciyi mezun ettiğini aktaran Çavuşoğlu, mezunların, alanlarında kendi ülkelerinin seviyesini de belirleyici mesleki pozisyonlara ulaştıklarını kaydetti.
Türkiye mezunlarının gönül elçisi olarak bulundukları ülkede Türkiye algısının canlı tutulmasına katkı sağladığını vurgulayan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bakınız günümüz dünyasında temelde iki ayrı medeniyet anlayışının amansız mücadelesi var. Biri yakıp yıkma, insana dair her şeyi yok etme üzerine diğeri ise sevgi, merhamet ve huzurla birlikte inşa üzerine mücadele etmeyi içeriyor. Bu mücadeleye şahit olan bizler, adaletsizlik ve sömürünün olmadığı bir dünya hayalini paylaşıyoruz. Türkiye’nin bu mücadelesine karşı çıkmak isteyen ve onun demokratik kazanımlarıyla kalkınma hamlelerini baltalamak isteyenler, 15 Temmuz’da hain bir darbe girişimiyle karşımıza çıktılar. Malumunuz, eğitimin amaçlarından biri de, nasıl bir hayat ve ülkeye layık olduğumuzu öğrenmektir. Bu ülkede eğitim alan öğrencilerimizin ve dünyanın farklı coğrafyalarındaki milletlerin de tıpkı bizler gibi, FETÖ ve benzeri terör örgütlerinden arınmış, tam bağımsız, egemen ve müreffeh ülkelerden oluşan bir dünyaya layık olduğuna yürekten inanıyoruz. Bunun içindir ki, 15 Temmuz gecesinde, bugün rahmetle andığımız 250 şehidimizle birlikte Türk milletinin verdiği demokrasi mücadelesinin, tüm dünyada hisse alınacak bir olay olduğu kanaatindeyiz."
Konuşmasında, Türkiye’de tıp eğitimi aldıktan sonra ülkesine dönen ve geçtiğimiz ay Somali’de yaşanan terör saldırısında hayatını kaybeden Maryama Abdullahi’yi anan Çavuşoğlu, ona Allah’tan rahmet diledi.
Yeni ve güçlü Türkiye’nin dünya için bir umut olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye ile, Türkçe’yle, Türk edebiyatıyla, Türk milletiyle güçlü bağlar kurmuş olan sizler bu dünya için en büyük umutsunuz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ısrarla dile getirdiği "Dünya 5’ten büyüktür" hakikati tüm mazlumların umududur. Bu umudun savaşlara, çatışmalara ve gözyaşlarına galebe çaldığı bir dünya temennisiyle hepinizi saygıyla selamlıyorum."
BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM
"Türkiye Mezunlar Buluşması"na katılan Başbakan Binali Yıldırım da burada bir konuşma yaptı.
Konuşmasının başında Mısır’da yaşanan terör saldırısına değinen Yıldırım, "Mısır’daki hain terör saldırısını şiddetle kınıyorum. Cuma namazında ibadet ederken insanların üzerine bombaları, mermileri yağdırmak ne insanlığa ne İslamiyet’e sığar. Bu vesiyle Rahmet-i Rahman’a kavuşanlara Allah’tan rahmet diliyorum ve Mısır halkına da başsağlığı diliyorum. Türk milletinin duası ve desteği kardeşlerimizle beraberdir." diye konuştu.
Buluşmayla yolu Türkiye’den geçmiş bu büyük ailenin bütün bireyleriyle yeniden iletişim kurmak, hasbihal etmek ve hayat hikayelerini dinlemek istediklerini dile getiren Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gördük ki 1960’lı yıllarda mezun olmuş, geçen yıl da mezun olmuş kardeşlerimizin hiçbirinde Türkiye sevgisi geçen sürede azalmamış, artarak devam etmiş. Maşallah Türkçeleri de ilk günkü gibi güzel ve taze. Türkiye mezunları gözde meslek sahipleri olmuş, bazıları hatta ülkelerinde Türkiye’nin dış temsilciliklerinde görev almışlar. İşte aramızda Somali Bayındırlık ve İskan Bakanı, Bosna Hersek Neretva Kantonu Eğitim ve Kültür Bakanı, Çeçenistan Başbakan Yardımcısı, Filistin Telekomünikasyon Bilgi Teknolojileri ve Ulaştırma Bakanı var. Akademisyenlerden hukukçulara, bürokratlardan doktorlara, mühendislerden gazetecilere kadar birçok değişik meslek grubundan arkadaşlarımız bugün bizimle beraber. Hepimizin ortak paydası, ülkelerimizin ve bizlerin ebedi kardeşliği."
Başbakan Yıldırım, bugünkü etkinlikte 110 ülkeden katılımcı olduğuna işaret ederek, konukların bıraktıkları ile şimdiki Türkiyearasında ne fark olduğunu görmelerini istediklerini aktardı. 1960’lı yıllarda 8 üniversitesi olan Türkiye’de bugün 185 üniversite bulunduğuna dikkati çeken Yıldırım, "Türkiye’nin 160 ülkeye yayılmış 150 bin civarında Türkiye mezunu var. Bu insan kaynağı hazinesi, Türkiye’nin kardeş coğrafyalarla nasıl bir bütün olduğunu, dostluk köprüleri kurmadaki tarihi başarısının güzel bir örneğidir." ifadelerini kullandı.
Bölgesel ve uluslararası gelişmeler açısından son derece hassas ve çalkantılı bir dönem geçirildiğinin de altını çizen Başbakan Yıldırım, bugün artık dünyanın hiçbir ülkesinin, diğer ülkelerdeki olaylardan, gelişmelerden kendini ayrı tutamayacağını vurguladı.
Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yaşanan olaylara gözümüzü, kulaklarımızı kapatamayız. Çünkü sonuçları eninde sonunda geliyor, sizi de buluyor sizi de etkiliyor. Afrika’daki yoksulluk, Suriye ve Irak’taki iç savaş istikrarsızlık, Myanmar’daki, Bangladeş’teki mülteci sorunu, dünyayı saran terör belası bunun en somut örnekleridir. Artık şunu iyi görmemiz lazım: Orta Afrika bölgesinde yaşanan dini temelli çatışmalar, Doğu Afrika’da yaşanan kuraklık ve kıtlık, Avrupa’da yükselen radikal ırkçı akımlar, Orta Doğu’da oynanan kirli oyunlar, Avrupa sahillerine mülteci teknelerinden dökülen cansız bedenler, Türkiye’nin bir gerçeği haline geldi.
Düşünebiliyor musunuz bugün mülteci konumunda bulunanların sayısı 55 milyonu geçti. Dünyada bu nüfusa sahip ülke sayısı sadece 25. Demek ki dünyanın 26. büyük ülkesi; mülteciler ülkesi. İşte böyle bir dünyada yaşıyoruz. Bu dünya, bu dünyada yaşayan milyarlarca insanın hiçbirini mutlu etmiyor, geleceği için umut vermiyor. O halde dünyayı yönetenler, BM çatısı altındaki ülkeler, çok daha fazla sorumluluk almalı, olayları, sorunları çözmek için rekabeti bir kenara bırakıp, iş birliğine daha çok yönelmelidir."
Bu noktada Türkiye’nin son 15 yıldır ivme kazandırdığı insani diplomasi konusundaki ciddi atılımlarıyla dikkati çektiğine işaret eden Yıldırım, "Dünyanın arzuladığı, özlediği kardeşlik, barış ve hoşgörü pencereleri, Türkiye’den açılıyor, adeta insanlığa nefes sağlıyor." dedi.
Türkiye olarak insani yardımların, "günü kurtarmaktan" ziyade, uzun vadeli kalkınmayı hedeflemesi gerektiğine inandıklarını ve insana yatırıma devam ettiklerini belirten Yıldırım, Türkiye burslarının da bu amaca yönelik çalışmalarından olduğunu bildirdi.
Başbakan Binali Yıldırım, diğer ülkelerde yetişmiş nesillerin, iyi eğitim almış insanlar olmasını ve ülkelerinin geleceği için güzel hizmetlere imza atmalarını hedeflediklerini vurgulayarak, şöyle konuştu: "Dünyanın pek çok ülkesi uluslararası öğrenci hareketliliğinde adeta bir yarış halindeyken, ülkemiz bu konuda önemli bir sosyal sorumluluğu almayı tercih ediyor. Yaptığımız yatırımlar ve çalışmalarla bölgemizdeki ve bütün dünyadaki öğrenciler için önemli bir merkez haline geldik. Bu yıl ülkemizin uluslararası öğrencilere yönelik çalışmasının kurumsal olarak 25. yılıdır. 25 yıldır Türkiye, öğrenme aşkına sahip olanların uğradığı, uğrak yeridir, ev sahibidir. Türkiye her sene 150 ülkeden 5 bin üniversite öğrencisini burslu olarak okutuyor, eğitim desteği veriyor. Ülkemizin yükseköğretim alt yapısını tamamlayıp misafir öğrencilerine eskisine nispetle daha iyi imkanlarla rahat bir ortam sunar hale gelmesiyle yeryüzündeki neredeyse bütün ülkelerden üniversitelerimize, uluslararası düzeyde öğrenci başvuruları günden güne artıyor. Bu yıl itibarıyla 110 bine yaklaşmış durumda. Eğitim yoluyla ülkeler arasındaki ilişkilerin, dostluğun ve kardeşliğin daha da gelişeceğine inanıyorum. Düşünün öğrenciler farklı ülkelerde okursa o ülkelerin kültürüyle insanlarıyla tanışırsa ve daha sonra ülkelerine dönerse güzel hatıralar olacak ve o ülkeyle ülkesi arasında sorun çıkması çok daha zor hale gelecektir. Bir anlamda uluslararası öğrenci değişimi, küresel barışı ve kardeşliği de sağlayan önemli bir araç haline gelmiştir."
TÜRKİYE'DE OKUYAN MEZUNLARIN KATILIMIYLA PANEL
İstanbul'daki etkinliğin öğleden sonraki bölümünde "Geçmişten Günümüze Türkiye Mezunları ve Yeni İşbirliği İmkanları" başlıklı panel yapıldı. Paneli Türkiye Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu yönetti.
Türkiye Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Türkiye mezunlarının katıldığı panelde yaptığı konuşmada, "Sizlerin buraya gelmiş olması, sadece sizlerin Türkiye’den istifade ettiği anlamına gelmiyor. Biz de aynı şekilde bu süreçte sizlerden çok farklı şekilde istifade ettik. Dolayısıyla bugünü sizlerle burada yaşayacak olmak ayrı bir önem taşıyor." dedi.
Cumhurbaşkanlığı himayesinde Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığınca (YTB) İstanbul’da düzenlenen "TürkiyeYeniden: Mezun Buluşması" programı kapsamında "Geçmişten Günümüze Türkiye Mezunları ve Yeni İşbirliği İmkanları" başlıklı panel düzenlendi. Panele, birçok farklı ülkeden gelen Türkiye mezunu katıldı.
Panelin moderatörlüğünü yapan Çavuşoğlu, Türkiye mezunlarıbuluşmasında çok farklı meslek gruplarından katılımcılar yer aldığını belirterek "Sizlerin buraya gelmiş olması, sadece sizlerin Türkiye’den istifade ettiği anlamına gelmiyor. Biz de aynı şekilde bu süreçte sizlerden çok farklı şekilde istifade ettik. Dolayısıyla bugünü burada sizlerle yaşayacak olmak ayrı bir önem taşıyor." dedi.
Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu’ndan sonra söz alan ODTÜ mezunu Somali Bayındırlık ve İskan Bakanı Sadık Abdullah Abdi, Türkiye’de geçirdiği uzun yılların ardından eğitim aldığı bu ülkeyle iletişimini koparmadığını dile getirdi.
Abdi, "Türkiye’de öğrenci olarak geçirdiğim süre boyunca kendimi evimden uzakta başka bir evde hissettim. Gerçekten son derece dostane ve misafirperver davrandılar. Başka herhangi bir yerde görmediğim destek ile karşılaştım." değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmasında Türkiye’nin ülkesine yaptığı yardımlara da değinen Abdi, "Türkiye, Somalililerin hayatını daha önce görülmemiş bir şekilde kökten değiştirdi. Somali halkı her zaman Türk halkına minnettar kalacak." diye konuştu.
"TÜRKİYE, FİLİSTİN'E DÜNYANIN BİR PARÇASI OLMA CESARETİ VERİYOR"
Filistin Telekomünikasyon ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Allam Musa, Türkiyeve ülkesi arasındaki ilişkilere değinerek yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Gazze ve Batı Şeria’da çok ciddi yardım çalışmaları yaptığının altını çizdi.
Musa, "Türkiye Filistin’e sadece finansal anlamda destek vermekle kalmıyor, Türkiye Filistin’e dünyanın bir parçası olma cesaretini vererek de destek oluyor." dedi.
Ülkesindeki siyasi durumun peyderpey iyileştiğine dikkati çeken Musa, Filistin’e yatırım yapılması çağrısında bulundu.
Türkiye mezunlarından Karadağ İslam İşbirliği Başmüftüsü Rıfat Feyziç de mezunların büyük çoğunluğunun eğitim aldıkları ülkeyle bağlarını daima koruduğuna işaret ederek "Türkiye, Balkanlar’da insanlara din, dil, ırk ayrımı yapmadan herkese el uzatıyor. Burs alan öğrenciler içinde sadece Müslümanlar öğrenciler yok, burs alan çok sayıda öğrenci var." görüşünü aktardı.
Türklerin Balkanlar’da 500 yıl kaldığını hatırlatan Feyziç, "Osmanlı kimseye zorla bir şey yaptırmadı. Benim babam Osmanlıydı ama Türkçe bilmiyordu. Ben buraya geldim ve Türkçeyi burada öğrendim." diye konuştu.
"ONLAR MÜSLÜMAN SANA SAHİP ÇIKAR"
Mombasa Referal Hastanesi doktorlarından Türkiye mezunu Kenyalı Zehra Ali Muhammed Ali, ülkesindeki uyuşturucu kullanımına ilişkin yaptığı konuşmada, Kenya’da Türkiye’nin uyuşturucuyla mücadeledeki tecrübelerinden faydalandıklarının altını çizdi.
Uyuşturucuyla mücadelede kendisi ve Türkiye’de eğitim almış meslektaşlarına büyük görev düştüğünü söyleyen Ali, "Maalesef uyuşturucu Afrika’yı tamamen batırdı. Sadece genç erkeklerimizi değil, genç kızlarımızı, annelerimizi de mahvetti." dedi.
Ali, Türkiye’de aldığı eğitim sırasında Yeşilayı öğrendiğini ve Yeşilayın çalışmalarını örnek alarak ülkesindeki gençleri uyuşturucu tuzağından kurtarabileceklerini belirtti.
Türkiye’ye ilk geldiğinde Türkçe bilmediğini ve Türk kültürü hakkında bilgi sahibi olmadığını anlatan Ali, şunları söyledi:
"Türkiye’ye geldiğimde anneme bana tek bir şey söyledi: ’Zehra merak etme. Onlar Müslüman, sana sahip çıkarlar.’ Türkiyebana sadece sahip çıkmakla, eğitim ve tecrübe vermekle kalmadı, bana farklı kapılar açtı ve bu kapılarla birlikte bana farklı yollar açtı."