29-01-2018
İTB: "29 Ocak Batı Trakya Türkünün baskı ve ayrımcılığa karşı 'hayır' dediği gündür"
İskeçe Türk Birliği, 29 Ocak Toplumsal Dayanışma ve Milli Direniş Günü vesilesiyle yazılı açıklama yayınladı.
29 Ocak'ın Batı Trakya Türkünün baskı ve ayrımcılığa karşı çıktığı gün olduğu belirtilen açıklamada "Aradan 30 yıl geçmesine rağmen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları hala uygulanmamakta, azınlığa karşı haksızlıklar devam etmekte, Batı Trakya Türkleri 'ötekileştirilmekte' ve 'hedef haline' getirilmektedir. Batı Trakya Türkü, ne yazık ki 30 yıl sonra yine haksızlıklarla, hukuk de demokrasiden uzak uygulamalarla karşı karşıyadır." İfadelerine yer verildi.
İskeçe Türk Birliği'nden yapılan 29 Ocak açıklaması şöyle:
"29 Ocak 1988 Batı Trakya Türkünün maruz kaldığı haksızlıklara karşı sesini yükselttiği ve haykırdığı gündür. 29 Ocak; haksızlığa, ayrımcılığa, baskıya, kimliğinin inkarına "HAYIR" diyen, demokratik hakları için mücadele eden Batı Trakya Türk halkının onur günüdür.
Bundan tam 30 yıl önce Batı Trakya Türkünün milli kimliğini inkar eden zihniyet, yıllar sonra bugün hala Batı Trakya Türkünün uluslararası hukukun teminatı altındaki haklarını, eğitim, milli kimlik, din özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü ve siyasi temsiline yönelik haksız ve ayrımcı uygulamalarına devam etmektedir.
1980'lerin yoğun baskıları altında varlık mücadelesi veren Batı Trakya Müslüman Türk Toplumu, tarihi dernekleri hakkında mahkemeler tarafından verilen kapatma kararları ve Türk kimliğinin inkarından sonra "ARTIK YETER" diyerek sokağa çıkmış ve demokratik hakkını kullanmıştır.
Aradan 30 yıl geçmesine rağmen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları hala uygulanmamakta, azınlığa karşı haksızlıklar devam etmekte, Batı Trakya Türkleri "ötekileştirilmekte" ve "hedef haline" getirilmektedir. Batı Trakya Türkü, ne yazık ki 30 yıl sonra yine haksızlıklarla, hukuk de demokrasiden uzak uygulamalarla karşı karşıyadır.
Batı Trakya Türklerini hedef alan 29 Ocak 1990 tarihindeki şiddet ve vandalizm olayları ise bugün hala toplum hafızasından silinmediği gibi, devletimizden de bu konuda azınlık toplumundan samimi bir özür dilenmemiştir.
Bu vesileyle; bugünkü nesillerin daha insanca bir ortamda yaşayabilmeleri için 29 Ocakları yaşatan büyüklerimize bir kez daha şükranlarımızı sunar, toplumumuz aleyhine devam eden antidemokratik haksızlıkların ve ayrımcılıkların bir an önce son bulmasını beklediğimizi ifade etmek isteriz."