14-02-2018
Gümülcine ve İskeçe'de "Balkanlar'da Türk - İslam Kültürü" konferansı
Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği'nin (BTAYTD) organize ettiği "Balkanlarda Türk İslam Kültürü Dünü Bugünü Yarını" konulu konferans Gümülcine ve İskeçe'de gerçekleşti.
Konuşmacı olarak Türkiye Kırklareli Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Ertuğrul Karakuş'un katıldığı "Balkanlarda Türk İslam Kültürü Dünü Bugünü Yarını" adlı konferans 10 Şubat Cumartesi günü Gümülcine Türk Gençler Birliği 11 Şubat Pazar günü ise İskeçe Türk Birliği'nde gerçekleştirildi.
Konferans öncesi Yrd. Doç. Dr. Ertuğrul Karakuş'un özgeçmişi okundu. Gümülcine'deki konferans öncesinde BTAYTD Başkanı Ercan Ahmet, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Ercan Ahmet, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif, Rodop ili SİRİZA Milletvekili Mustafa Mustafa ve Türkiye'nin Gümülcine Muavin Konsolosu İbrahim Saklı birer selamlama konuşması yaptı.
İskeçe'deki etkinlikte ise Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Asbaşkanı Hüseyin Baltacı, İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu, İskeçe Müftü Yardımcısı Ahmet Hraloğlu ve DEB Partisi Başkanı Vekili Ahmet Kara selamlama konuşması yaptı.
Karakuş her iki konferansta yaptığı sunuma "Balkan" kelimesinin anlamını anlatarak başladı. Kelimenin Türkçe olduğunu ve dağlık, ormanlık ve engebeli arazi ve bölge anlamına geldiğini kaydeden Karakuş "Balkan kelimesinin Türkçe kaynaklı olduğunu çok uzun yıllardan bu yana biliyoruz" dedi. Balkan çoğrafyası hakkında bilgi veren Yrd. Doç Dr. Karakuş Balkanlar'da Osmanlı öncesi, Osmanlı dönemi, Osmanlı sonrası Türk varlığını lehçe ve mezar taşları ile anlattı. Karakuş, bölgemizle ilgili olarak bulduğu en eski yazılı bulgunun Gümülcine'de Kırmahalle camisinde bulunan 581 H. /M. 1160 yılına ait bir mezar taşı olduğunu söyledi.
Karakuş, Balkanlarda Osmanlı döneminden kalan eserlerin yüzde 98'inin tahrip edilip yıkıldığını veya yakıldığını vurguladı.
Karakuş, Osmanlı medeniyetini en güzel Fatih Sultan Mehmet'in sözlerinin yansıttığını söyledi ve konuşmasını şöyle sürdürdü: "Medeniyet nedir diye bir soru sorduğumuzda binin üzerinde cevap alırız. En güzel medeniyet tanımı şudur: İnsanlara bu dünyalarını veren, onlara bu dünyada konfor sağlayan ve aynı zamanda ahiretlerini abad , mutlu, mesut edecek imkanlar sunmaktır. İşte bu medeniyettir. Fatih Sultan Mehmet'in vakıfnamesinde bir sözü var, 'Hüner bir şehr bünyad eylemekdür, Reâya kalbin âbâd eylemekdür.' Fatih, kılıcı çekerek bir yeri almak ve feth eylemek değildir, diyor. Hüner, bir şehir oluşturmaktır; Camisi, okulu, çarşısı, medresesiyle. Gerçek hüner budur diyor. Peki altta ne diyor? O şehirde yaşayan insanların kalbini mesut etmektir, diyor; dil, din ayırımı gözetmeksizin."
Balkanlar'daki Türk varlığının binlerce yıl öncesine dayandığını anlatan Karakuş şöyler konuştu: "Bölgeye ilk gelen Türk boyları İskitlerdir. Hatta ünlü tarihçi Homeros, bugün Romanya yakınlarında Karadeniz'e yakın bir bölgeyi Küçük İskitya olarak adlandırır. Biz bunu Homeros'dan öğreniyoruz. Daha sonraları tabii çok sayıda Türk göçü var Balkanlara ve genel olarak Avrupa'ya. Bu göçler İslamiyet öncesi yaşanan göçler. Bir de Osmanlı öncesi ve Osmanlı döneminde yaşanan Müslüman Türk göçleri var. osmanlı 1300'lerde bölgeye devlet otoritesi olarak geliyor. Fakat Osmanlı'nın 1299'daki kuruluşundan çok daha önce bu bölgede Türk varlığı var. 1100'lerden itibaren kolonizatör Türk dervişlerinin varlığı sözkonusu. Bunlar çok önemli. Bunların başında da Balkanlar için büyük bir öneme sahip olan Sarı Saltuk var. Tabii Osmanlı dönemiyle birlikte Balkanlar çok önemli bir sürece giriyor. Bölgede ekonomi, sanat gelişiyor. Şehirler gelişiyor. Osmanlı döneminde Balkanlar'da tahminlerin çok üzerinde Türk - İslam eseri inşa ediliyor. Bugün bu eserlerin çok büyük bir kısmı ne yazık ki yok. Sadece Belgrad'da 200 adet cami yok edilmiş. Sofya'da 75 adet cami yok edilmiş. Bunların yanında hanlar, hamamlar, köprüler, tekkeler, çeşmeler ve daha sayısız eserler."
Gümülcine Türk Gençler Birliği'nde yapılan konferans sonunda Doç Dr. Ertuğrul Karakuş'a Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı Ercan Ahmet tarafından plaket ve çiçek takdim edildi.
İskeçe Türk Birliği'ndeki etkinlikten sonra ise İTB Başkanı Ozan Ahmetoğlu ile BTAYTD Asbaşkanı Hüseyin Baltacı, Karakuş'a İskeçe'deki önemli eserlerden biri olan İskeçe - Şahin karayolu üzerindeki Hamidiye köprüsünün tablosunu hediye etti.