15 Aralık tarihinde Kosnews24’te yayınlanan habere göre, Germe köyündeki Gazi Hasan Paşa Camii’nin restorasyon bedeli eyalet yönetimi tarafından, Defterdar Camii’nin restorasyon masrafları ise İstanköy Belediyesi tarafından karşılanacak. Haberde yer alan bilgiye göre, İstanköy Belediyesi, Defterdar İbrahim Efendi Camii’nin restorasyon bedelinin karşılığı olarak cami altındaki dükkanların kiralarını doğrudan toplamak ve dükkanlardan birini Turizm Danışma Bürosu olarak kullanmak üzere tayinli İstanköy Vakfı ile görüşüyor.

Bu arada, 2018 yılında vakfa ait 34 dönümlük arazi, camilerin restorasyonu için kaynak sağlama gerekçesiyle vakfın icra yöneticisi tarafından bir turizm şirketine satılmıştı. Ancak arazinin satışından elde edilen gelirin restorasyonun gerçekleşmesine yetmemesi nedeniyle İstanköy Belediyesi, 700 bin euroluk tadilat masrafları karşılığında vakfa ait camiden elde edilen kira gelirlerini doğrudan toplamak istiyor.

Konu ile ilgili olarak açıklama yapan Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, “İstanköy Belediyesi, kültürel mirasın parçası olan İstanköy’deki Osmanlı mirası camilerin doğal afet nedeniyle ağır hasar görmesi sonucunda restore edilmesi ihtiyacını kullanarak tayinli vakıf yönetimi ile anlaşmaya varıp adanın merkezinde oldukça değerli cami altındaki dükkanların kira gelirlerini toplama, hatta dükkanlardan birini kendisine tahsis etme yoluna gidiyor. Belediyenin doğal afetten kaynaklanan mağduriyetten servet yaratma çabası kabul edilemez. Ülkemiz Yunanistan’dan adadaki vakıf yönetimine tayinle belirlediği isimlerle anlaşma yoluna giderek Türk toplumuna ait değerli taşınmazlardan elde edilen gelirlere el koymaktan vazgeçmesini ve adada yaşayan Türk toplumunun din ve ibadet özgürlüğü çerçevesinde sahip olduğu vakıf idare heyetlerini seçimle belirleme hakkını iade etmesini talep ediyoruz.” ifadelerini kulladı.


PROF. DR. MUSTAFA KAYMAKÇI: “VAKIF MALLARI SOYDAŞLARIN YARARINA KULLANILMALI”

Konu ile ilgili olarak bir açıklama yapan Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, Yunanistan’daki Türk vakıflarının, Lozan Barış Antlaşması öncesinde Osmanlı Devleti Hukuk Sistemi’ne uygun olarak kurulduklarını, bugün de Osmanlı Hukuku, İslâm Hukuku ve ikili antlaşmalara uygun olarak yönetilmeleri gerektiğini belirterek, Evkaf Nizamnamesi’ne göre “vakıf malının alınamaz, satılamaz, mülk edinilemez ve miras olarak taksim edilemez” olduğunu vurguladı.

Evkaf Nizamnamesi uyarınca şimdiye kadar gerçekleştirilen satış ve bağış işlemlerinin tümünün geçersiz olduğunu söyleyen Kaymakçı, din ve ibadet özgürlüğünün cemaat olarak kullanılabilmesi için söz konusu malların korunmasının gerekliliğine dikkat çekti.

İstanköy Defterdar İbrahim Efendi Camii’nin restorasyonu için İstanköy Vakıf İdaresinin oldukça değerli olan cami altındaki dükkanların kira gelirlerini, hatta dükkanlardan birinin belediyeye tahsis etmesinin kabul edilemez olduğuna dikkat çeken Kaymakçı, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi Rodos ve İstanköy’deki Vakıf İdarelerinin seçimle belirlenmesini ve vakıf mallarının soydaşların tercihleri doğrultusunda soydaş toplumun yararına kullanılmasını talep ettiklerini söyledi.