12-09-2015
MUSTAFA MUSTAFA: "Tabancayı ülkenin şakağına dayayıp, eurodan ve AB'den çıkarsınız dediler"
Rodop ilinde SİRİZA Partisi'nden birinci sıradan milletvekili adayı Mustafa Mustafa, yaklaşan erken seçimleri GÜNDEM'e değerlendirdi.
Erken seçim kararıyla ilgili olarak en demokratik çözümün halkın hakemliğine başvurmak olduğunu belirten Mustafa, 40 yıllık iki partili sistemin de artık çöktüğünü söyledi.
"HALKIMIZIN SAÄžDUYUSUNA GÜVENİYORUZ"
"20 Eylül 2015 seçimlerinin kaçınılmaz ve gerekli, en demokratik çözüm olduğu inancındayım" diyen Mustafa, "Yaşadığımız süreç, son 40 yılın, bu yıllarda ülkeyi idare edenlerin, ülkenin içine sürüklendiği çıkmazların sorgulandığı, yargılandığı bir sürece dönüştü. Ülkemiz bir çıkmazdaydı. Bundan dolayı cumhurbaşkanlığı seçimi 3 ay öne alındı ve bu durumdan sorumlu olan Yeni Demokrasi Partisi ve Pasok iktidarları, hükümetleri sırra kadem basıp 40 yılın ceremesini, yıkımını SİRİZA'ya ödetmek istediler. Çok çetin koşullarda, büyük bir sorumluluk duygusuyla, bütün olanakları kullanarak SİRİZA ülkenin, toplum içinde bulunduğu durumu Avrupa'ya ve tüm dünyaya lanse etti. AB'den onurlu, uygulanabilir bir anlaşma talep etti. Tüm insanlarımızın yakından takip ettiği görüşmeler sürecinden referandum sonucundan sonra da 12 Haziran'da yeni bir anlaşma paketi imzalandı. Bu sözleşme bütün olumsuzluklarına rağmen ülkemiz için 3 yıllık bir finansman imkanı, sabit, sakin bir ortam sağlıyor. Bu anlaşmanın mecliste onaylanması esnasında SİRİZA meclis grubunda ortaya çıkan çatlak nedeniyle hükümet meclis çoğunluğunu kaybetti. Bütün bu yaşananlardan sonra en aklı selim, en demokratik çözüm halka, halkın hakemliğine başvurmaktı. Biz halkımızın sağduyusuna güveniyoruz. Temsil ettiğimiz halk kesimlerinin çetin koşullarda nasıl mücadele ettiğimizi takdir ettiğini biliyoruz. Bu açılardan seçimlerden umutluyuz. Halkımız ülkenin kimler tarafından bataklığa, çıkmaza sürüklendiğini biliyor; 6 aylık bir hükümetin bu durumdan sorumlu olamayacağını kavrıyor. Bundan dolayı eskilere, geriye dönmeyeceğiz, yarını kazanma doğrultusunda yürüyeceğiz." ifadelerini kullandı.
"TABANCAYI ÜLKENİN ŞAKAÄžINA DAYAYIP EURODAN, AB'DEN ÇIKARSINIZ DEDİLER"
Zor bir mücadelenin eşiğinde olduklarını kaydeden Mustafa Mustafa, AB'deki hakim güçlerin ülkeyi köşeye sıkıştırdığını söyledi. Mustafa Mustafa sözlerine şöyle devam etti: "25 Ocak seçimleri için dağıttığım broşürümde, 'Zor bir mücadelenin eşiğinde olduğumuzun bilincindeyim' diye yazmıştım. Seçimlerden bu yana bu tespitim her gün doğrulanıyor. 40 yıllık iki partili sistemin çökerken ardında bıraktığı enkaz, borç batağı, dünyada ve AB'deki hakim anlayışlar, sermayenin, paranın, piyasaların hükümranlığı hükümeti mayınlarla dolu bir yolda ilerlemeye mahkum etti. Borçlu olduğumuz, aynı zamanda tek kredi alabileceğimiz kaynak olan kurumlar, yani AB, Avrupa Merkez Bankası ve IMF, müzakere sürecinde gerçek yüzlerini ortaya koydular. Demokrasi, dayanışma, zorda olana destek olma gibi ilkeleri bir kenara itip tabancayı ülkenin şakağına, bıçağı gırtlağına dayayıp ya dediklerimizi yaparsınız ya da eurodan, AB'den çıkarsınız dediler."
"TOPLUMUMUZU VE ÜLKEYİ BİLİNMEZE, DÜZENSİZ, HAZIRLIKSIZ BİR İFLASA SÜRÜKLEYEMEZDİK"
SİRİZA Partisi olarak gerek hükümet, gerekse parti olarak, AB'den ayrılma ya da eurodan çıkma gibi bir düşüncelerinin olmadığını söyleyen Mustafa, "Halkın içinde böyle bir tartışma açılmış değildi. Görüşmelerin zorlu sürecinde, uluslararası ilişkiler esnasında da böyle bir alternatif aklımızın ucundan geçse bile bunun bedelinin çok ağır olacağını, bu bedelin temsil ettiğimiz, bizi destekleyen geniş halk kesimlerine ödetileceğini tespit ettik. Bu sıkıntılı, kahredici sürecin sonunda ülke olarak 12 Temmuz'da Esm (Avrupa Stabilite Mekanizması) ile üç yıllık 85 milyar euro civarında bir kredi anlaşması üzerinde mutabakat sağladık. Kredi karşılığı da programımızda olmayan, benimsemediğimiz, ilkelerimizle uyuşmayan bir ekonomik önlemler paketini kabullenmek zorunda kaldık. Alternatifimiz, başka çıkış yolumuz yoktu diye düşünüyoruz. Toplumumuzu, ülkeyi bilinmeze, düzensiz, hazırlıksız bir iflasa sürükleyemezdik. Acıyı bal eyleyip, ülkeyi, toplumu bu koşullarda ayakta tutmaya, yeniden yapılandırmaya, üreten, çalışan, çabalayan bir toplum haline getirmeye çalışacağız." diye konuştu.
"Güç kaynağımız ve yegane destekçimiz halkımız olacaktır" diyen Mustafa Mustafa, imzalanan anlaşmanın daha önceki anlaşmalara göre ülkeye yeni olanaklar sağladığını dile getirdi. Bunun süresinin 3 yıl olduğunu söyleyen Mustafa Mustafa, bu süre içinde ülkenin finansman sıkıntısı yaşamayacağını belirtti.
"BU BORCUN AZALTILMASI VE YENİDEN DÜZENLENMESİ SAÄžLANACAK"
Seçimler sonrası Yunanistan'ın borç sorununun masaya yatırılacağını ifade eden milletvekili adayı Mustafa Mustafa sözlerine şöyle devam etti: "Bu borcun azaltılması, uzun zamana yayılması, ödeme koşullarının yeniden düzenlenmesi sağlanacak. Yunanistan'ın mal varlığının değerlendirilmesi için oluşturulan kasa alacaklılarının istediği gibi Lüksemburg'da değil, Yunanistan'da olacak. Bu süre içerisinde 'Junker Paketi' olarak tabir edilen, takriben 35 milyar euro olan bir kalkınma paketi yürürlüğe girecek; bu imkanların son sentine kadar kalkınmaya, toplumsal yaraları sarmaya, işsizliği azaltmaya, krizden en çok etkilenen kesimleri ayakta tutmaya yönelik kullanılması için elimizden geleni yapacağız."
"İKTİDAR OLDUÄžUMUZDA PROGRAMIMIZI ADIM ADIM İLERLETECEÄžİZ"
25 Ocak seçimlerine de değinen Mustafa, "Bizler Ocak seçimlerine ilerlerken halkımıza sunduğumuz programımızdan, hedeflerimizden vazgeçmiş değiliz; bu ilkelerimizden indirim yapmak niyetinde de değiliz. Olağanüstü koşulların yaşandığı bu altı aylık dönemde bunları yaşama geçirmemiz herhalde mümkün değildi, bunu herkes kavrıyor. Halkımızın desteğiyle iktidar olduğumuzda, ekonomi, demokrasi, insan hakları, azınlık hakları konularında programımızda yer alan tüm hedeflerimize adım adım ilerleyeceğiz, hayata geçireceğiz. Bunların olabilmesinin tek koşulu geriye dönmemek, eskilere, geçmişe dönmemek, yarınları bizim kazanmamızdır. Eski politik sistemden, 40 yıllık geçmişten bekleyebileceğimiz hiç bir şey yoktur." dedi.
Son olarak bölge seçmenine seslenen Mustaf sözlerini şöyle tamamladı: "Toplumumuz, halkımız 25 Ocak'ta, 5 Haziran'da referandumda gösterdiği cesareti, metaneti, yürekliliği yine gösterecek, büyük bir olgunlukla geleceğe, yarınlara yol açacaktır. Eskiye dönmeyecek, ülke için, halk için, bizim içinde tek umut ve bereket kaynağı olan SİRİZA'yı daha da güçlendirecektir."