05-05-2016
BTAYTD: "Derneğin çalışmaları bazı çevreleri rahatsız ediyor"
Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği'nin (BTAYTD) Gümülcine'deki iki şubesine 21 Nisan Perşembe günü polis ve savcının baskınının ardından dernek yönetimi yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada, BTAYTD yönetim kurulu üyelerine yöneltilen suçun "izinsiz kreş çalıştırma" suçu olduğu ve davanın Sulh Ceza Mahkemesi'nde 13 Mayıs Cuma günü görüşüleceğini ilişkin celpnamelerin gönderildiği belirtildi.
"DERNEÄžİN ÇALIŞMALARI BAZI ÇEVRELERİ RAHATSIZ EDİYOR"
Yöneltilen suçlamayı kesinlikle kabul etmediklerinin altını çizen BTAYTD yönetim kurulu üyeleri açıklamalarında, "Derneğimizin yaptığı çalışmaların BAZI KESİMLERİ rahatsız ettiğini ve bu kesimlerin derneğimizin azınlık ve çoğunluk ayrımı yapmaksızın sunduğu hizmetin önünü kesme yönündeki çabalarının on yılı aşkın bir süredir farklı versiyonlarda sahnelendiğini, artık Sağır Sultan dahi duymuştur ve bilmektedir." ifadeleri dikkat çekti.
"DERNEÄžİMİZİN İLLEGAL OLARAK KREŞ VEYA ANAOKULU İŞLETTİÄžİ İDDİA EDİLİYOR"
Derneğin illegal olarak kreş veya anaokulu işlettiğinin iddia edildiği belirtilen açıklamanın devamı şöyle:
"Dernek şubelerimiz üzerinde önce Sosyal Sigortalar Kurumu (İKA) tarafından başlatılan baskı, yıldırma ve yapılan faydalı işten vazgeçirme taktiğinin tutmadığını ve derneğimize kesilen cezaların hukuksuzluğunun mahkeme kararıyla tescil edildiğini görüp, hazmedemeyen bu kesimler, bu kez farklı bir senaryo yazarak, dernek şubelerimizde genellikle üyelerimize, zaman zaman üyelerimiz olmayan azınlık mensuplarına ve onların çocuklarına yönelik yaptığımız faaliyetlerden SADECE çocuklara yönelik çalışmaları ön plana çıkartarak, sanki şubelerimizde sadece çocuklara yönelik faaliyetler varmış gibi gösterme çabası içerisine girmişler, hatta ve hatta daha da ileri giderek ŞUBELERİMİZİ kreş veya anaokulu olarak nitelendirmeye başlayıp, derneğimizin illegal olarak kreş veya anaokulu işlettiğini iddia etmeye başlamışlardır. Bu kesimler bu karalama kampanyalarını yürütürken çoğu zaman siyasilerden de yardım almışlar ve bazı siyasilerin yetkili makamlarda bulunanlara baskı uygulamasını dahi sağlamışlardır.
"İŞİ GÜCÜ AZINLIK FERTLERİNİ VE KURUMLARINI KARALAMAK"
İşte bu senaryonun bir perdesini de son dönemde yaşıyoruz. Kime hizmet ettiği herkesçe malum, işi gücü azınlık fertlerini ve kurumlarını karalamak, onlara hakaret etmek olan ve kendini 'gazete' olarak nitelendiren Zagalisa'nın 2013 Ağustos - Eylül sayısında yayınlanan ve iftira ve hakaret dolu bir içeriğe sahip yazıya müteakip, yine biz Türkleri "ne kadar çok sevdiği" herkesçe bilinen (ismi ve faaliyetleri tüm Azınlık fertlerinin malumu olan) Kostas Dodos isimli bir vatandaşın bu yazıyı referans göstererek, Rodop Savcılığı'na gönderdiği ve aynı zamanda dönemin Trakya Siyasi İşler Şefi Piperiggos ve Rodop Siyasi İşler Sorumlusu Rizakis'in de bilgisine sunduğu yazısına istinaden, özellikle Merkez B şubemiz polis tarafından ziyaret edilerek, bu şubemizde gönüllü olarak görev yapan arkadaşlarımızın ifadesine başvurulmuş ve kendileri yazılı olarak ifadelerini sunmuşlardır."
Bu gelişmelerin akabinde ve bizler, dosya ile ilgili olarak, daha önce de olduğu gibi, takipsizlik kararı verileceğini düşünürken, 12 Nisan 2016 Salı günü Gümülcine Belediyesi Sosyal Yardım Birimi (Pronya) tarafından derneğimize, Rodop Savcılığı ve Makedonya - Trakya Yerinden Yönetim Birimi yazılarına istinaden Merkez A ve B şubelerimiz ile ilgili bilgi talep edilen yazı ulaşmıştır. Hiç zaman kaybetmeden belediyenin ilgili biriminden atıfta bulundukları yazıları da tarafımıza iletmelerini talep ettiğimiz yazıyı gönderdik. Ancak; bu yazıya cevabın ve dolayısıyla ilk yazıda atıfta bulunulan belgelerin tarafımıza iletilmesini beklerken, 21 Nisan Perşembe günü Merkez B şubemizi Savcı ziyaret etmiş ve kendisinden hemen sonra da, yazışmamız devam etmesine rağmen Gümülcine Belediyesi Sosyal Yardım Birimi (Pronya) yetkilileri yine dernek şubemize gidip buranın kapatılması gerektiğini sözlü olarak belirtmişlerdir.
Aynı gün Yönetim Kurulu üyelerimize, kendilerini sanık sıfatı ile, 13 Mayıs Cuma günü Sulh Ceza Mahkemesi nezdine davet eden celpnameler ulaşmaya başlamış olup, Yönetim Kurulu üyelerimize isnat edilen suç "İzinsiz Kreş Çalıştırma" suçudur ki, bu tarafımızca kesinlikle reddedilmektedir.
Bu gelişmenin akabinde, hemen dosyanın bir nüshasını almak için Kamu Davacısı'na (Kabahat niteliğindeki suçlarda savcının yerine görevli olan kişi) başvurduk ama kendisi izinli olduğu için dosyanın tarafımıza daha sonra verilebileceği cevabıyla karşılaştık. Nihayetinde dosyanın bir nüshasını 25 Nisan Pazartesi günü yasal hakkımız olmasına rağmen yine tabiri caizse kavga ederek alabildik ki, yukarıda belirttiklerimizin bir kısmını öğrenme şansına sahip olduk."
YUNANİSTAN'IN DERNEKLEŞME ÖZGÜRLÜÄžÜ KONUSUNDA KARNESİ ÇOK ZAYIF
Açıklamanın son bölümünde BTAYTD'nin 34 yılı aşkın çalışmaları süresince hiç bir illegal faaliyetlerde bulunmadığı belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
"Tüm bu yukarıda belirtilenlerin ışığında bilinmelidir ki, BTAYTD 34 yılı aşkın ömründe hiç bir zaman illegal faaliyetlerde bulunmamıştır. Çeşitli mesleklerden 1200'ü aşkın üyeye sahip derneğimiz ve şubelerimiz amaçlarına uygun faaliyetlerde bulunmaktadır. Bir kez daha tekrarlamak isteriz ki, BTAYTD bünyesinde kreş veya anaokulu bulunmamaktadır. Bu iddialar, şubelerimizde yapılan yararlı etkinliklerin sekteye uğratılması çabalarına uydurulan kılıftır. Bu tip müdahaleler, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11. maddesi ile garanti altına alınmış Dernekleşme Özgürlüğü konusunda zaten karnesi çok zayıf olan ülkemiz Yunanistan'ın bu notunu düzeltmeye çalışma niyetinde olmadığının da, apaçık bir göstergesidir.
"BİLZERİ YILDIRMAYI AMAÇLAYAN BU ODAKLARA KARŞI TEK BİR ADIM ATMAYACAÄžIZ"
Son dönemde, Devlet'in resmi kurum, kuruluş ve temsilcileri vasıtasyıla Azınlığın yasal haklarını hedef alan uygulamalarına karşı olan tepkimizi dile getirmekten asla kaçınmadık. Çünkü Azınlığımızın hak ve hukuk mücadelesinde bize biçilen rolün öneminin hep farkında olduk. Eğer bu tip uygulamarlarla bizleri bu bilinçten vazgeçirmeyi ve yıldırmayı amaçlayan zümreler mevcut ise, bu odaklara karşı tek bir geri adım atmayacağımızın da herkes tarafından bilinmesini isteriz.
"HER TÜRLÜ HUKUKİ YOLA BAŞVURMA HAKKIMIZI SAKLI TUTTUÄžUMUZU KAMUOYUNUN BİLGİSİNE SUNARIZ"
Dernek yönetimimiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da derneğimizin çıkarlarını hukuki çerçeve dahilinde korumaya devam etmeye kararlı olup, bu tip yapay ve hukuki dayanaktan yoksun muamelelerle mücadele etmeye kararlı olduğunu herkesin bilmesini isteriz. Bu vesile ile dernek aleyhine yürütülen bu sindirme, iftira ve karalama kampanyasına ve ilgili birimlerde bulunup taleplerimizi hukuka aykırı bir biçimde reddedip, uhdelerindeki evrağı vermekten imtina eden yetkililere karşı her türlü hukuki yola başvurma hakkımızı saklı tuttuğumuzu ve dernek yönetici ve üyeleri aleyhine açılmış olan ceza davasının da hukuki dayanaktan yoksun olduğunun herkes tarafından çok yakın zamanda görüleceğini saygılarımızla kamuoyunun bilgisine sunarız."