15-07-2016
İskeçe Türk Birliği Başkanı Ahmet Kurt'tan açıklama...
İskeçe Türk Birliği Başkanı Avukat Ahmet Kurt, İskeçe'nin Gökçepınar köyünden Ahmet Katunlu'nun cenazesinde yaşanan olaylarla ilgili bir açıklama yayınladı.
Bazı basın yayın organlarının cenazede yaşananları çarpıttığını belirten Kurt, sözkonusu basın organlarını faşist olarak niteledi.
"Avukat Ahmet Kurt" imzasıyla yayınlanan yazılı açıklama şöyle:
AÇIKLAMA - KINAMA
İskeçe’nin Gökçepınar köyünden olan ve geçtiğimiz gün askerliğini yaptığı Keramoti sahilinde serinlemek için girdiği denizde boğularak hayata veda eden 19 yaşındaki Ahmet Katunlu’nun cenazesi kendi köyü Gökçepınar’da dün (14 Temmuz Perşembe) öğle namazının ardından kılınan cenaze namazı sonrası toprağa verildi. Tekrar Merhuma Allah’tan Rahmet, ailesine, Gökçepınar sakinlerine , tüm sevenlerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Mekanı cennet olsun.
Ancak cenaze merasimi ile ilgili, Batı Trakya'mızın, sadece insanlıktan nasibini alamamış, habercilik anlayışına ters düşen, 5N- 1Kέ„yı bilmeyen, azınlık düşmanları yerel bazı faşist basın organları, gerçek dışı, yalan ve yanlı haberleriyle başta şahsım olmak üzere, İskeçe Faziletli Müftümüz Ahmet Meteέ„yi, SİRİZA Milletvekili sayın Hüseyin Zeybekέ„i, Mustafçova Belediye Başkanı sayın Cemil Kabzaέ„yı ve işin en komik tarafı da, cenaze töreni esnasında yurt dışında bulunan, D.E.B. Partisi Genel Başkanı sayın Mustafa Ali Çavuşέ„u ve Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı sayın Ahmet Karaέ„yı hedef göstererek yalan haberleriyle yine suç işlemişlerdir.
Bu faşist basın organlarına bazı soruları sormadan önce olayın esas yüzünü anlamak için Gökçepınar Köy İmamının kendi facebook sayfasında yapmış olduğu açıklamaya göz atalım.
İşte Gökçepınar İmamı Erkan Azizoğlu’nun provokatörlere ve yalancılara tokat niteliğindeki açıklaması:
"Bazı basın/yayın organlarını takip ediyorum da yalan ve asılsız haberlerle dolu yazılar paylaşılıyor.
Bizzat ben kendim 21’deki komutan (έ´ιοικέ·τέ®ς) ile görüştüm. Cenazede yapılacaklar hususunda malumat vermek için beni mezarlığa davet etti. Gittim. Bana cenaze taşınırken askerlerin bizleri takip edeceğini, mezarlığın içinde cenaze defnedilirken atış yapılacağını söyledi. Ben de "Tamam uygundur hiçbir sorun yok" dedim. Tabutun bayrağa sarılması hususunda da "Biz ölülerimizi, üstünde Kur’an ayetleri bulunan yeşil bir örtüyle sarıyoruz, askerimizin de yeşil örtüyle sarılması daha uygundur. Bayrak taşınsın. Taşımak isteyen herkes bayrak taşıyabilir" dedim. Anlaştık. Elimizi sıktık. Birbirimize başsağlığı diledik ve ayrıldık...
Biz askeriye ile anlaşmışız ve elimizi sıkmışız da birileri niye bu kadar hayıflanmış ve huysuzlanmış anlamadım!
Şinikoğlu meselesine gelince: Biz seçilmiş müftümüz METE’yi davet ettik köyümüze. Bizim müftümüz O’dur. Şinikoğlu gelmiş hoşgelmiş. Diyecek lafımız yok. Lakin müftümüz varken cenaze namazını kıldırmasına da izin veremezdik. O kadar da değil...
Ne gariptir ki birileri cenazede politika(!) yapıyormuşuz diye hayıflanıyor. Bak sen? Yine biz politika yaptık. Bu ucuz muhabbetleri bırakın artık. Her haltı yiyorsunuz, işinize gelmeyince de "Canım bunlar politika yapıyor" naraları atıyorsunuz. Hadi canım siz de. Acılı aileyi daha fazla üzmeyin. Millet şehidimize ağlarken, kirli oyunlarınızı başka kulvarlarda oynayınız."
SORUYORUM
1- Bizler, eğer sizin yalan haberinizde iddia etiğiniz gibi, ülkemizin bayrağına bir saldırımız, bir müdahalemiz olduysa, ki bu bir suçtur, onca komutan, asker, polis vardı, neden göz altına alınmadık...
2- Bizler merhumu tabutuyla birlikte kaçırdıysak, onlarca askerimiz komutanları önderliğinde ülkemizin bayrağını taşıyarak, kimin cenazesi önünde yürüdüler.
3- Şimdiye kadar hiç bir cenaze merasiminde görmediğimiz, göremediğimiz, devletin atanmış müftüsü, ailenin köylünün acısına merhuma saygı göstermeyerek neyi hedefliyordu...
4- Sizler yalan yanlı haberlerinizle, bizleri gerek yunanlı komşularımızla, gerekse azınlık mensubu insanımızla hiç bir zaman sorun ve sıkıntı yaşamayan, her daima dostane barış içinde yaşayan topluma hedef göstererek, kimlere yaranmaya çalışıyorsunuz....
Eyyyy Faşist basın...
Siz istediğiniz kadar hedef gösterin, istediğiniz kadar yalan haber yapın, bu azınlık kimlere itibar edeceğini, dün tekrar, bir kez daha en güzel cevabını vermiştir. Bizler makam mevkiinin esiri olmaktansa, toplumun, milletin efendisi olmayı tercih ederiz...
Şunu ifade etmek isterim ki, bu bayrağa, bu vatana azınlık mensubu insanların gösterdiği saygıyı keşke sizler zerresini gösterseydiniz. Biz ki vatanımız için şehit vermiş Azınlık Mensubu Müslüman Türk insanıyız, ve her daima bu vatan ve millet için şehit olmaya hazırız, çünkü şehadeti şerbet diye içeriz.
Biz ki, her daima ülkemizin demokrasisine inanan, adaletine güvenen, (Ne hikmetse hiç bir zaman hakkını bulamayan) insanların inançlarına, kimliğine bakmaksızın saygı gösteren, hak ve mücadele arayışımızı yasalar dahilinde arayan, dünyada örnek gösterilecek en saygılı Azınlık Mensubu insanlarıyız.
Bu yanlı ve yalan haberleri yapan faşist yerel basın organlarını, şiddet ve nefretle kınadığımı, İskeçe Cumhuriyet Savcısının, olayın gerçek yüzünü araştırarak, kendilerine düşen görevi yerine getirmelerini, böyle üzücü bir olayla Katunlu ailesini üzdüysek kendilerinden defalarca özür dilediğimi ifade etmek istiyorum.
Saygılarımla
Avukat Ahmet KURT