13-10-2016
"9. Avrasya İslam Şurası" İstanbul'da yapılıyor
"9. Avrasya İslam Şurası" Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in katılımıyla İstanbul'da yapılıyor.
Şura, 11 Ekim Salı günü başladı ve 14 Ekim Cuma gününe kadar devam edecek. Avrasya İslam Şurasına Batı Trakya'dan Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif ve İskeçe Müftüsü Ahmet Mete katıldı.
İstanbul Dolmabahçe Sarayı'nda 33 ülkeden 120 temsilcinin katılımıyla bu yıl 9'uncusu düzenlendiği şura, "Avrasya’da İslam, Din İstismarına Karşı Birlik, Dayanışma ve Gelecek Perspektifi" ana başlığı altında toplandı.
İslam dünyasında yaşanan gelişmelerin de ele alındığı, "Küresel Bir Tehdit Olarak FETÖ Hareketinin Avrasya Yansımaları", "Avrasya'da Dini Bilgi Üreten Kurumlar", "Yeni Medya ve Din İstismarı", "Küresel Tehdit ve Şiddet Hareketi-DAİŞ", "Din İstismarını Önlemenin Yolları ve Çözüm Önerileri" başlıklarının oturumlar halinde tartışıldığı şuranın açış konuşmasını Diyanet İşleri Başkanı Görmez yaptı. Görmez, şuranın din istismarı gibi önemli bir konunun masaya yatırılacağı bir ikaz ve inkaz buluşması olduğunu dile getirerek, Allah'ın dinini tanınmaz hale getiren ve adeta dine karşı paralel din icat eden yapılarla mücadelede işbirliğinin ele alınacağını kaydetti.
Balkanlar'dan, Kafkasya'dan, Orta Asya'dan dini liderlerin katıldığı şuranın açış konuşmasını yapan Görmez şunları ifade etti: "İslam ümmetinin teşekkül sürecinin başlangıcı olarak kabul edilen, medeniyetimizin temellerini atan hicret-i nebevinin 1438. yılı münasebetiyle idrak ettiğimiz yeni hicrî yılınızı tebrik ediyorum. Bu yılın topyekûn İslam âlemi olarak savaştan barışa, zulümden adalete, şiddetten merhamete, zilletten izzete hicret ettiğimiz bir yıl olmasını; coğrafyamıza ve bölgemize barış, huzur ve esenlik umudu doğmasını Yüce Allah'tan niyaz ediyorum. Avrasya İslam Şurasını, 90'lı yıllarda Orta Asya, Rusya, Kafkasya, Baltık Cumhuriyetleri ve Balkanlar'da, bu coğrafyalarda uzun bir fetret döneminden sonra yaklaşık 100 yıl, İslam'dan, kimliğinden, kültüründen, örf ve adetinden mahrum yaşamış Müslümanların, dini-sosyal ihtiyaçlarından kaynaklanan bir müzakere çabası olarak ortaya çıkmış, tertip edildiği günden bugüne Avrasya coğrafyasındaki Müslümanların barış içerisinde birlikte yaşamalarına, kendi kimliklerini inşa etmelerine, kendi dini müesseselerini kurmalarına, din görevlilerini yetiştirmelerine, dini yayınlar, din hizmetleri ve din eğitimi alanlarında işbirliği yapmalarına ve tecrübe paylaşımında bulunmalarına imkan sağlamıştır. Bu coğrafyada yıllar içerisinde Müslüman dini liderleri bir araya getiren en büyük istişare platformlarından birine dönüşmüştür. 9'uncusunu tertip ettiğimiz bu şura, din istismarı gibi önemli bir konuyu yeniden masaya yatıracağımız bir ikaz ve inkaz buluşmasıdır. Gönül isterdi ki, bu şurada coğrafyamızda yüce değerleri tahrip edilen din ve medeniyetimizin geleceğini konuşalım. Gönül isterdi ki, bu şurada bizden sonraki nesillerin barış ve güven içerisinde İslami kimliklerini nasıl devam ettireceklerini konuşalım. Gönül isterdi ki, insanlığın vicdan ve merhamet krizini Afrika'daki açlığı ve susuzluğu, tabiatın dengesini bozan çevre sorunlarını, göçlerle yaşanan dramları ve mültecileri konuşalım. Gönül isterdi ki, Semerkant'tan Kazan'a, Bakü'den Saraybosna'ya, Buhara'dan Şumnu'ya uzanan büyük bir hat üzerinde kurulmuş eşsiz bir medeniyetin müntesipleri olarak Endülüs'ün akıl ve hikmetini, Maveraünnehir'in fıkıh ve tasavvufunu, Mekke'nin, Medine'nin ve Kudüs'ün maneviyatını ve ruhaniyetini, Anadolu İslam Medeniyetinin adaletini, birlikte yaşama ahlakı ve hukukunu bu çağın idrakine nasıl taşıyacağımızı konuşalım."
CUMHURBAŞKANI ERDOÄžAN
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şura sırasında yaptığı konuşmada, ABD kongresinde kabul edilen terörizme destek verenlere karşı adalet yasası ile ilgili 56 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarına bir mektup göndereceğini dile getirdi. Erdoğan, mektubun metnini de okudu.
"ABD KONGRESİNDE KABUL EDİLEN YASAYA İLİŞKİN KAYGILIYIZ"
Erdoğan mektupta şu ifadelere yer verdi: "En kalbi selamlarımı sunarak, ABD kongresinde kabul edilmiş bulunan terörizme destek verenlere karşı adalet yasasına ilişkin kaygılarımı, çağrımı sizinle paylaşmak istiyorum. Bu konuda ülkem tarafından 23 Eylül 2016 tarihinde yayınlanan ve tüm islam işbirliği teşkilatı üyelerine dağıtılmış olan açıklamanın vurguladığı üzere, bu yasanın uluslararası hukuka, suçun şahsiliği ilkesi başta olmak üzere BM şartında yer alan temel ilkelere uygun olmadığı inancındayız. Bunun yanı sıra çifte standartlı yaklaşımların ürünü olan bu yasanın, uluslararası işbirliğine ciddi zararlar verme potansiyeli taşıdığını da düşünüyoruz. Önemli tehlikelerle baş etmeye çalışan uluslararası toplumun ilgili yasanın yol açması muhtemel bölünmelerden olumsuz etkileneceğinden endişe etmekteyiz. Nitekim bu hatalı yaklaşıma karşı uluslararası düzeyde ilk tepkilerden biri 14 Eylül 2016 tarihli açıklamasıyla İslam İşbirliği Teşkilatı'nın genel sekreterinden gelmiştir. İslam ülkeleri olarak aramızdaki dayanışmayı pekiştirmemiz, bu yasanın uluslararası terörle mücadeleye olası tehlikelerine karşı ortak bir tutum belirlememiz gerektiğine inanıyorum."
"BİZ DE ÇIKARACAÄžIMIZ BİR PARLAMENTO KARARI İLE AMERİKA'YI MAHKUM EDEBİLİRİZ"
İslam ülkelerinin ABD kongresinin bu kararını gözden geçirerek geri çekmesi için ortak bir tavır ortaya koyacağını söyleyen Erdoğan, "Neden hep sessiz kalınmıştı? Bir yanağa vurulmuştur öbür yanak çevrilmiştir. Artık bizler haklarımıza sahip çıkmasını bilmeliyiz. Bir terörist Müslüman ülkeden çıkmış olabilir. Benim ülkemde Amerikalı bir terörist bir yeri bombalarsa ki bombalıyorlar, o zaman biz de çıkaracağımız bir kongre kararı ile, parlamento kararı ile Amerika'yı mahkum etme yoluna gidebilir miyiz? Aynı şeklide gideriz. Bu bu demektir. Bunun yolunu bunlar açmış oluyorlar. Suçların uluslararası hukukta şahsiliği ilkesi vardır. Kimse suçu işleyen, bedelini o öder. Siz bunu bir devlete ödetemezsiniz. Bireysel davalar açılmaya başladı Suudi Arabistan'a. Sayın Obama tek başına kaldı. 1 kişi daha ona katıldı. O da 'bakın bu yarın size döner' diye şerhinde bunu ifade etmiş. Vaka da bu zaten döner." diye konuştu.
"TÜRKİYE'NİN KİMSENİN BİR KARIŞ TOPRAÄžINDA GÖZÜ YOK"
Benzer bir durumun da Irak ve Suriye'de yaşandığını vurgulayan Erdoğan, "Teröristin iyisi kötüsü olabilir mi. Senin teröristin iyi, benimki kötü. Böyle bir mantık olabilir mi. Şu anda Irak'taki bu gelişmeler karşısında Irak'a ırak kalamayız. Oradaki kardeşlerimizin çağrısına sağır kalamayız. Suriye ve Irak yönetimlerinin ülkemize yönelik itham ve ifadelerinin hiçbir makul tarafı bulunmuyor. Irak ve Suriye'de terörle mücadele için bulundukların söyleyen çoğu ülkenin derdinin buradaki insanlar olmadığını acı bir şekilde gördük. Bu tablo karşısında azıcık vicdanı olan, mensubu bulunduğu dine hürmeti olan kimse Türkiye'ye destek olur. Buradan bir kez daha ifade ediyorum. Türkiye'nin kimsenin bir karşı toprağında gözü yoktur, egemenliğinde gözü yoktur. Bin yıldır kardeşçe yaşadığımız bu coğrafyada kaderimiz de, kederimiz de ortaktır." ifadelerini kullandı.