28-12-2016
Necmettin Hüseyin: "Azınlık sindirilmek isteniyor"
BTTDD İzmit Şubesi Batı Trakyalıları bir araya getirdi.
Türkiye'deki Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Necmettin Hüseyin, İzmit'te yapılan bir etkinikte, DEB Partisi ile Helsinki İnsan Hakları Komitesi'nin Atina'da gerçekleştirdiği etkinliğin ırkçı Altın Şafak Partisi tarafından basılması ve Yassıköy Belediye Başkanı İsmet Kadı'nın gözaltına alınmasına değinerek, azınlığın sindirilmek istendiğini söyledi.
Türkiye'deki Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği (BTTDD) İzmit Şubesi düzenlediği yemekli toplantı ile İzmit’te yaşayan Batı Trakyalıları bir araya getirdi.
BTTDD Genel Başkanı Necmettin Hüseyin, Genel Başkan Yardımcısı Nuray Seçilmiş ve Denetim Kurulu Başkanı Seyit Saitoğlu’nunda katıldığı yemekli toplantı Ramada Hotel'de gerçekleştirildi. Toplantıya yaklaşık 250 Batı Trakyalı katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını BTTDD İzmit Şube Başkanı Lütfü Bodur yaptı. Batı Trakyalı'lar olarak anavatana göç etmiş ve içlerinde vatan sevgisi olan bir toplum olarak her daim takdir gördüklerini belirten Bodur, "İçimizden çıkan meclis üyeleri, belediye başkanları, milletvekilleri ve bakanımız var. Kısacası vatana hizmet için insanlarımız var. Batı Trakyalı'lar bir şeyi iyi biliyor ki aramızdan vatan haini çıkmamıştır. Bildiğiniz gibi 15 Temmuz darbe girişiminde demokrasi şehidimiz de var. Ruhunu bir kez daha yad ediyorum" dedi. Şube başkanı Bodur, geceye katılan tüm hemşehrilerine teşekkür etti.
Daha sonra BTTDD Genel Başkanı Necmettin Hüseyin öncelikle Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneklerinin en aktif çalışan şubelerinden biri olan İzmit Şube Başkanı Lütfü Bodur ve yönetimini tebrik ederek, gerçekleştridikleri etkinlik için de teşekkür etti. Son dönemde Türkiye Cumhuriyeti olarak yaşamakta olan sıkıntılı sürece değinen başkan Hüseyin, terör olayları nedeniyle şehit olan asker, polis ve sivilleri Allah’tan rahmet, yakınlarına ve Türk Milletine baş sağlığı diledi.
"LOZAN ANTLAŞMASI İLE BİZE HEM YUNANİSTAN’DA, HEM DE TÜRKİYE’DE TAHAHÜT EDİLEN HAKLARI İSTİYORUZ"
Necmettin Hüseyin konuşmasının devamında şu görüşlere yer verdi: "Batı Trakya Türk toplumu Lozan ile orada uç beyi olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğünde bırakılmış bir toplumdur. Bunun altında Türkiye Devletinin de, Yunan Devletinin de, diğer devletlerin de imzası vardır. O zaman biz Batı Trakya Türkleri madem belli koşullarda orada kalmak için kayıt altına alınmış bir toplumuz bizler de İstanbul Rumları gibi eşit hakları isteme durumundayız. Nasıl bir İstanbul Rumu, Yunanistan topraklarına ayak bastığı anda bir Yunan vatandaşı gibi muammele görüyorsa, biz Batı Trakya Türkleri de İpsala’dan Türkiye’ye ayak basar basmaz birer Türk vatandaşı gibi muammele görmek istiyoruz. 1,5 milyon insanı içinde barındıran Mavi Kart sisteminin içine 150 bin Batı Trakya Türkünü sokmak çok da zor olmasa gerek. 3,5 milyon Suriyeli’yi barındıran bu büyük devlet, 150 bin Batı Trakya Türkünü de hem de kendisine hiç yük olmadan tüm haklardan faydalandırır. Yani kısaca biz diyoruz ki 1923 yılında imzalanan Lozan Antlaşması ile bize hem Yunanistan’da, hem de Türkiye’de tahahüt edilen hakları istiyoruz. Ne fazlasını, ne de azını istiyoruz."
"HAK ARAMA MÜCADELEMİZ DE HİÇ BİR SAPMA OLMADAN DEVAM EDECEK"
Konuşmasının son bölümünde de genel başkan Necmettin Hüseyin, geçtiğimiz günlerde Atina’da DEB Partisi tarafından gerçekleştirilen "Yunanistan’da Milli Azınlıklar ve Uluslararası Kuruluşların Önerileri" konulu panele değindi. Hüseyin, "etkinlik aşırı sağcı Altın Şafak Partisi milletvekili ve üyeleri tarafından basıldı ve DEB Partisi Başkanı Mustafa Aliçavuş’u ölümle tehdit ettiler. Yunanistan Başbakanı Sayın Çipras’ın olaydan önce ziyaret ettiği Batı Trakya’da söylediği 'Biz ayrımcılığa müsaade etmeyeceğiz, biz kin ve nefret tohumu eken hiç bir söylemin ve etkinliğin yanında olmayacağız' demesinden sadece bir hafta sonra Yunanistan’ın başkentinde bu insan kılığına girmiş arkadaşlar başka bir siyasi partinin etkinliğini basıyorlar ve başvurulara rağmen Yunan devleti güvenlik önlemleri almıyor, bizim kardeşlerimizi açık hedef haline getiriyorlar, bu vahim ve düşündürücü bir tablodur. Bakın benzeri bir olay da Yassıköy Belediye Başkanı İsmet Kadı’ya gözaltı ve tutuklama girişimi ile oldu. Akıllarınca gözdağı veriyorlar. Ama bizi sindiremeyecekler, bizim oradaki hak arama mücadelemiz de hiç bir sapma olmadan devam edecektir" diye konuştu.