Türkiye Adale Bakanı Abdülhamit Gül mektubunda, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden sonra sekiz darbeci askerin helikopterle Yunanistan'a kaçtığını hatırlatarak, Türkiye’nin iade talebinin üçüncü kez reddedildiğini belirtti ve bir teröristin serbest bırakılmasını üzüntüyle öğrendiklerini belirtti.

Komşu ve dost ülke olarak Yunanistan’ın, Türkiye’deki demokrasiye, demokratik kurumlara, seçilmiş cumhurbaşkanına ve hükümete karşı yapılan darbe girişimini asla kabul etmediğini, meşru görmediğini, kınadığını ifade eden ilk ülkelerden olduğunu dile getiren Gül, sonraki süreçte Yunanistan’ın teröristleri koruyan, onlara ev sahipliği yapan tutum içinde bulunduğunu gördüklerini, bunun da iki ülke arasındaki dayanışmaya gölge düşürdüğünü anlattı.

"YUNANİSTAN SUÇLULAR İÇİN TOPLANMA MERKEZİ OLDU"

Gül, Kondonis’in darbeci askerlerin serbest kalacaklarına işaret eden açıklamalarının darbe, terörizm ve terörist faaliyetlerde bulunanlara destek verdiğini vurguladı.

FETÖ mensubu hakim ve savcılar ile bazı terör örgütü üyelerinin Yunanistan’a kaçmaya çalıştıkları sırada yakalandıklarını anımsatan Gül, "Darbe girişiminden bu yana müşahede ettiğimiz bir husus, Yunanistan’ın ülkemizdeki suçlular için güvenli bir liman olduğudur. Yaklaşık 2 yıllık bir sürede ülkemizdeki terör örgütlerinin eli kanlı mensuplarının Yunanistan’da bulunduğu, yasa dışı yollardan Yunanistan’a geçtikleri veya geçmeye çalışırken yakalandıkları bilinmektedir. Yunanistan suçlular için adeta bir toplanma merkezi haline gelmiştir." değerlendirmesinde bulundu.

"TERÖRİSTLERİN KORUNMADIÄžINI GÖRMEK ULUSLARARASI HUKUK GEREÄžİDİR"

Darbeci askerlerin Türkiye’ye iade edilmeleri gerektiğine dikkati çeken Gül, mektubunda şunları kaydetti: "Terörist darbe girişiminin hemen ardından Başbakan Aleksis Çipras ve onun şahsında Yunanistan hükümetinin, ülkemizin maruz kaldığı darbe girişimi sonrasında Türkiye’ye verdiği desteğin sözde kalmadığını görmek istiyoruz. Bunun ilk adımı, darbeci teröristlerin Yunanistan’da kalamayacaklarının ilanı ve ardından derhal ülkemize sınır dışı edilmeleridir. Dünyanın hiçbir yerinde himaye görmemesi gereken teröristlerin sınır dışı edilmesi yoluyla girişimde bulunmanızı bekliyorum. Bu teröristlerin korunmadıklarını görmek uluslararası hukukun gereğidir. Terörle ortak mücadelenin zorunlu bir halidir. Hukuk devleti olan her ülkenin yapması gereken tavırdır. Halklarımız arasında bu konunun bir yara olarak kalmasını hiçbirimizin arzu etmediğine inanıyorum."