Aslen Gümülcineli olan AK Parti Bursa birinci sıra milletvekili ve Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu 24 Haziran seçimleri ve sonuçlarını, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın son durumunu ve Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkileri değerlendirdi.

Türkiye’nin Batı Trakya’nın sesi soluğu olacağını vurgulayan Çavuşoğlu, soydaşların asla yalnız bırakılmayacağını söyledi. “Batı Trakya’da doğup büyümüş bir Başbakan Yardımcısı olarak ifade etmek isterim ki, kardeşliğimizin, birliğimizin ve beraberliğimizin önemi çok büyüktür. Bizler bu birlikteliğe layık olmaya çalışmaktan öte bir gaye gütmüyoruz” diyen Bursa milletvekili ve Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, “Soydaşlarımızın hukuku önceliğimiz olacaktır. Batı Trakya gülerse biz de güleriz, Batı Trakya mahzun olursa biz de mahzunuzdur.” ifadelerini kullandı.

Batı Trakya’da ortaya çıkan her sıkıntının acil çözüm beklediğini dile getiren Çavuşoğlu, Yunanistan ile ilişkilere de değinerek, iki ülke arasındaki ilişkilerin güçleneceğini, dostluğun da perçinleneceğini kaydetti.

GÜNDEM’in“Türkiye’de gerçekleşen 24 Haziran seçimlerinde yeniden milletvekili seçildiniz. Yeni dönemde mecliste yer alan tek Batı Trakya kökenli milletvekili olarak Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’na vermek istediğiniz mesaj nedir?” sorusuna yanıt veren Çavuşoğlu şunları belirtti: “Öncelikle tüm Batı Trakyalı hemşehrilerime en derin muhabbetle selamlarımı sunuyorum. Rahatlıkla ve gurur duyarak söyleyebilirim ki, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Batı Trakya’nın sesi soluğu olmaya devam edecektir. Hemşehrilerimin de gönlü rahat olsun. Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde onları asla yalnız bırakmayacak.

Batı Trakya’da doğup büyümüş bir Başbakan Yardımcısı olarak ifade etmek isterim ki, kardeşliğimizin, birliğimizin ve beraberliğimizin önemi çok büyüktür. Bizler bu birlikteliğe layık olmaya çalışmaktan öte bir gaye gütmüyoruz.

İlim ve irfanın beşiği kadim medeniyetimizin, sahip olduğumuz eşsiz kültürel mirasın bizlere yüklediği sorumluluk büyüktür. Öz değerlerinin farkında olarak bu sorumluluğunun yerine getirilmesine sadece bölgemizin değil tüm dünyanın ve tüm insanlığın ihtiyacı olduğu muhakkaktır. Tarihin bizlere yüklediği bu sorumluluğu bihakkın yerine getirmekten başka seçeneğimiz bulunmuyor.

Batı Trakya’da ortaya çıkan her sıkıntı acil çözüm bekliyor. Bu konu Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Yunanistan ziyaretinde dile getirildi. Diyalog halinde soydaşlarımızın sorunlarını çözecek her adım için emek sarf etmeye devam edeceğiz.”

“ETKİNLİĞİNİ ARTTIRAN BİR TÜRKİYE VAR”

Türkiye Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, GÜNDEM’in, “Son seçimlerle birlikte Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildi. Bu sistemi değerlendirir misiniz? Bu sistemin Türk – Yunan ilişkileri ve azınlık politikasına yansımaları nasıl olacak?” sorusuna şöyle yanıt verdi: “24 Haziran seçimleri Türkiye ve gönül coğrafyamız için kritik yol ayrımı anlamı taşıyor.Sayın Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade ettiği gibi, ‘Bizim siyasetimiz birlik, dirlik ve bolluk siyasetidir’.

24 Haziran’da iki farklı zihniyetin oylaması yapıldı ve milletimiz kararını eski Türkiye özlemi çekenlerden, projeleri durdurmaktan, bitirmekten bahsedenlerin lehine kullanmadı. Halkımız Türkiye’yi ve beraberinde gönül coğrafyamızı yepyeni projelerle, birlik, bereket, bolluk içinde şahlandırmak isteyen Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı ve onun güçlü liderliğinde AK Kadroları bir kez daha yetkilendirdi.

Peki bu ne anlama geliyor? Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu 2023,2053,2071 ufuklarının sürdüğünü gösteriyor. Örneğin, dünyanın dört bir ucunda ecdat yadigârı eserleri ayağa kaldıran, mazlum ve mağdurlara sahip çıkan TİKA’yı kapatmaktan söz eden bir siyasi anlayışa milletimiz geçit vermedi. TİKA ile gönül coğrafyamızdan başlayarak Afrika’daki mazlumlara, dünyanın öbür ucuna uzandık. 66. Hükümet’te Başbakan Yardımcısı olarak görev alanımda bulunan TİKA, güçlenen Türkiye’nin bir kurumu. TİKA, Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanlığı döneminde ortaya koyduğu ‘Dünyanın her yerine uzanıp nerede dertli varsa Türkiye olarak oraya gidip az veya çok yardımda bulunacağız.’ düsturunu, hükümetimizin güçlü desteği ile hayata geçirmektedir.

2002’de sadece 12 ülkede ofisi bulunan TİKA bugün 58 ülkede 60 ofisi ile 170’e yakın ülkede kalkınma işbirliği faaliyetleri gösteriyor ve yılda ortalama 2000 kalkınma projesi hayata geçiriyorsa bunun önemi büyüktür.

Bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bugün her alanda kabuğunu kırmış bir Türkiye var. Son 15 yılda devletimiz ve milletimiz için her alanda ‘devrim’ niteliğinde reformlar hayata geçirdik. Daha önemlisi, aktif dış politikamız ile ülkemiz uluslararası alanda itibarını ve etkinliğini muazzam şekilde artırdı.

“KÜRESEL ALANDA SÖZÜ VE İCRAATI OLAN BÜR ÜLKE OLDUK”

Türkiye’nin son yıllarda kat ettiği aşamaları anlatan TBMM’ndeki tek Batı Trakyalı milletvekili olan Başbakan Yardımsıcı Hakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin küresel alanda sözü ve icraatı olan bir ülke olduğunu söyledi. Çavuşoğlu şöyle devam etti: “Eskiden yanı başındaki meselelere dahi sesini yükseltemeyen bir ülkeden, bugün az veya çok küresel her alanda sözü ve icraatı olan bir ülkeye dönüştük. Bu durum hem terör örgütlerini hem de Türkiye düşmanlarını rahatsız eden bir durum.

Geçmişte hayali dahi kurulamayan şeyler, hükümetimizin etkin diplomasisi, politikaları ve kurumlarımızın öz verisi ile rutin icraata dönüştü. Bunun bir yansıması da kalkınma işbirliğinde Türkiye’nin son yıllarda elde ettiği başarılardır.
Dünyanın bir tarafında sınırlarını mazlumlara kapatan, denizlerde ölmesine göz yuman gelişmiş ülkeler varken, diğer tarafta 6 yılı aşkın süredir tüm imkânlarıyla insani dramlar karşısında seferber olan bir Türkiye var.

İşte 24 Haziran’da TİKA ile Türkiye dünyanın değişik coğrafyasına uzanması, etkin bir şekilde dünyadaki varlığını güçlendirmesi milletimiz tarafından onaylandı.
Şu anda Türkiye’nin ve tüm gönül coğrafyamızın aydınlık yarınları için projelerimiz, hazırlıklarımız tamam. 2023’e beş kala artık daha uzun soluklu hedefleri benimseme, ortaya koyma aşamasındayız. Kendimize ufuk çizgisi olarak belirlediğimiz 2053 ve 2071’e doğru emin adımlarla yürürken artık vizyonumuzu geleceğe taşıyacağız.

Burada önemli bir husus; Türkiye kendisine gönül veren, umut bağlayan hiçbir dostunu boynu bükük bırakmadı. Bunun süreceğini belirtmeliyim.

Şunu bir kez daha vurgulamak isterim ki, Türkiye asla ve asla küresel düzene hükmeden Batı ülkelerinin oyuncağı haline gelecek bir ülke değildir. Bizleri bu günlere ulaştırdığı için Allah’a şükrediyorum. Rabbimden kardeşliğimizi birliğimizi daim kılmasını niyaz ediyorum.”

“YUNANİSTAN İLE İLİŞKİLER GÜÇLENECEK, DOSTLUK PERÇİNLENECEK”

Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilere de değinen Çavuşoğlu, Yunanistan ile ilişkilerin güçleneceğine ve dostluğunun perçinleneceğine inandığını vurguladı. Türkiye BaşbakanYardımcısı Çavuşoğlu şu ifadelere yer verdi: “Güçlenen Türkiye’nin Yunanistan ile ilişkilerinin de güçleneceğini, dostluğunun perçinleceğini ifade edebiliriz. Yunanistan’daki resmi temaslarda Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘Bardağın dolu tarafına bakalım, münasebetlerimizi güçlendirelim’ vurgusunu gözden kaçırmayalım. Bunun ne anlama geldiği gayet bellidir.

Sorunları gelecek kuşaklara miras bırakmamak gibi bir sorumluluğumuz var. Üst düzey diyaloğu sağlamak ve sorunları aşmak için irade gösterme yükümlülüğünün gerekleri birlikte değerlendirilmeli. Diyalog kanalları her zamankinden daha fazla önem kazanmıştır.

Uzun bir aradan sonra birbirimizin gözlerine bakarak sorunlarımızı konuşmak, atılacak adımlara değinmek önemli bir aşama.Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) mekanizması gibi somut çalışmaların sürdürülmesi yararlı olacak. Bu bağlamda, ilişkilerimizin her alanında samimi ve etkin diyalogla ilerleyeceğine inanıyorum. Ticaret hacmimizi iki komşu ülkenin ekonomik potansiyeline yaraşır şekilde 10 milyar dolar hedefine yükseltmek, kültür ve turizm alanında işbirliğini artırmak elbirliğiyle ulaşılabilecek önemli hedefler.

Bizim tavrımız her zaman gönül coğrafyamızın lehine olacaktır, gönülden ve candan olacaktır. Batı Trakya gülerse biz de güleriz, Batı Trakya mahzun olursa biz de mahzunuzdur. Bu açıdan oradaki her kardeşimizin her soydaşımızın hukuku önceliğimizdir.”