Anasayfa
<
15-10-2016

Kamuoyuna zorunlu açıklama...
Gündem gazetesi olarak 20 yılı geride bıraktık. Yani azınlık konularında yeterince deneyim sahibiyiz. Hem yaşadıklarımızla, hem de yaşananlara yaptığımız tanıklıkla.

Malum... Batı Trakya Türklerinin maruz kaldığı haksızlıkları ve baskıları dile getiren en dinamik araçlardan biri gazeteler. Son dönemde sosyal medyayı da etkin bir şekilde kullanarak etkisini arttıran azınlık basınının neden yeni baskı ve ithamlarla karşı karşıya kaldığını anlamak için kahin olmaya gerek yok.

15 Temmuz'da Türkiye'de demokrasiyi hançerlemeye yönelik FETÖ darbe girişimi, bazı çevrelerce azınlık içerisinde de suları bulandırmak için kullanılıyor. Müftülerimiz, belediye başkanlarımız, dernek ve parti yöneticilerimiz Türkiye'deki terör örgütüyle ilişkilendirme çabasından nasibini aldılar. Her nedense bazı çevreler bu tür iddialarının yer aldığı haber ve yorumları yayınlama konusunda son derece heyecanlı ve meraklı görünüyor.

Son olarak azınlık basınının da benzer şekilde hedef haline getirildiği görüyoruz.

Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizin, her işletmede olduğu gibi bizler üzerinde de ciddi olumsuz etkileri oldu ve oluyor. Geçen yıldan bu yana dönem dönem yayınımıza ara vermek zorunda kaldık. 2016 yılı içinde benzer kesintilerle hayatta kalabilmek için direndik. Son dönemde de aynı nedenlerden dolayı yayınımıza ara verdik. Ancak görünen o ki, bazı çevreler bunu fırsat bilip, bizleri de FETÖ terör örgütü ile ilişkinlendirme çabası içerisine girmişler.

9 Ekim tarihli "tourkikanea.gr" internet sitesinde "Darbenin Yankıları" başlıklı azınlık basınını konu alan haberi okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksınız. Aslında cevap vermeye bile değmez ama "çamur at izi kalsın" yaklaşımlarına, itibarsızlaştırma çabalarına karşı dimdik ayakta olduğumuzu, azınlığın omuz omuza durduğunu göstermeyi, hele hele bu dönemde daha da önemli bir görev addediyoruz.

Haberi, sizler için Türkçe'ye tercüme edeyim. İlgi duyanlar internet sitesinden Yunanca'sını da okuyabilirler.

"Türkiye'deki darbe girişiminin, her ne kadar garip görünüyorsa da, Yunan Trakya'sındaki azınlık haber web sitelerinde de yankısı oldu. Bunun tesadüf olup olmadığını bilmiyoruz, ama biz şunları gözlemledik ve gözlemliyoruz:
Birlik sitesi yaklaşık iki ay süreyle faaliyette değildi ve eskiden kullandığı adresten farklı bir adresle yeniden ortaya çıktı.

Millet'in web sitesinin Ağustos sonundan itibaren bir aylık bir boşluğu vardı.

En büyük değişim ise, yukarıdaki fotoğrafın da ait olduğu Gündem gazetesindeydi. Gördüğünüz köşe yazıları 1 Ağustos tarihli! O tarihden bu yana hiçbir köşe yazısı siteye yüklenmedi. Söylentiler, gazetenin üst düzey elemanının akrabasının Gülen'le ilişkisi olduğu için tutuklandığını ve doğal olarak gazeteye yapılan her türlü desteğin kesildiğini söylüyor.

Buna da katlanacağız..."

Azınlık basını yıllarca tazminat ve davalarla başa çıkmak zorunda kaldı. Değişik yöntemlerle sindirilmeye çalışıldı. Şimdi de başka yöntemlerle, azınlık basınına olan saygının ve güvenin sarsılması amaçlanıyor.

Yukarıdaki yazıda GÜNDEM gazetesi terör örgütü FETÖ ile ilişkilendirilmenin ötesinde, ekonomik olarak destek aldığı da iddia ediliyor.

"Çamur at, izi kalsın." değil mi?

At iziyle, it izini karıştırmak değil mi amaç?

Bizleri ve yakınlarımızı bu pisliğe bulaştırma çabası değil mi?

Hayır, buna izin vermeyeceğiz! Bu tür çirkinliklere, iftiralara sessiz kalmayacağız ve hukuk yoluyla gereken cevabı vereceğiz.

GÜNDEM gazetesi olarak geçmişte olduğu gibi, gelecekte de tek kaygımız azınlık olacak. Azınlığın tarafı, taraftarı olacağız. Azınlık için yaptığımız, yapabildiğimiz mücadelemizi sürdüreceğiz.

Bu yola baş koyarken hiçbir şeyin kolay olmayacağını biliyorduk zaten. Her şeyi göze alarak çıktık bu yolculuğa. Prensiplerimiz, inançlarımız, ideallerimiz hepsi ulu orta. İsteklerimiz, hedeflerimiz açıkta. Ne gizlimiz, ne saklımız var. Biz rüştümüzü kanıtladık, yeni kanıtlara ihtiyacımız da asla yok.

Bizler alnımız ak, başımız dik olarak yolumuzda yürümeye devam edeceğiz.
Yılmadık, yılmayacağız da. Çünkü işimizi mecburiyetten değil, gönülden yapıyoruz. Nefesimiz yettiğince de bunu yapmaya devam edeceğiz. Bu böyle biline. Nokta...



15 Ekim 2016 Cumartesi 14:15