Anasayfa
<
05-12-2016

Bir varmış, bir yokmuş…
Çok eski değil. Daha yedi yıl önce gazetemizin birinci sayfasında yer alan bir haberi hatırlatmak istiyorum sizlere. SİRİZA’nın Demokratik Hak ve Özgürlükler Komitesi’nce hazırlanan, azınlığın sorunlarıyla ilgili raporun geniş bir şekilde yer aldığı bir haber bu.

Rapor, azınlığın demokratik talepleriyle büyük ölçüde örtüşüyor olması nedeniyle, o dönem gazetemizce çok önemsenmiş ve raporun içeriğine geniş bir şekilde yer verilmişti.

Rapor, azınlık eğitimden tutun da, vakıflar, müftülük, 19. madde mağdurları, dernekleşme özgürlüğü gibi birçok konuya atıfta bulunuyor.

Demokratik Hak ve Özgürlüklükler Komitesi, sorunların tespitini yaparken ve bunlara çözüm önerileri getirirken insani ve demokratik prensiplerle yola çıkıyor: “Temsil ettiğimiz sol, tüm azınlık gruplarına mensup vatandaşlar için yeni bir gelecek oluşturabilir. Ancak bunun gerçekleşebilmesi için ideolojimiz ve değerlerimizin, azınlığa da hitap edecek tezler haline getirilmesi gerekir.”

SİRİZA Demokratik Hak ve Özgürlükler Komitesi’nce 2009 yılında dile getirilen taleplere şöyle bir göz atalım…

- Yunanistan’ın kollektif tanımlama hakkından korkmaması ve Türk kelimesini içerdiği için yasaklanan derneklerin faaliyetlerine izin verilmesi;

- Yunan Vatandaşlık Yasası’nın 19. madde mağdurlarına vatandaşlıklarının iade edilmesi;

- Devlet memurluğu sınavlarında uygulanan binde 5’lik kontenjanın Trakya bölgesine odaklanması ve bu oranın binde 10’a yükseltilmesi;

- Azınlık mensuplarına güvenlik güçleri ve orduda eşit davranılması;

- İki dilde anaokulları açılması, azınlık ilköğretim seviyesinin gözden geçirilmesi, yeni azınlık okullarının açılması;

- Atina, Selanik ve Dimokritos Üniversitesi bünyesinde Türk Dili Pedagoji bölümlerinin açılması. Sözkonusu okullarda başlangıçta Türkiye’den gelen öğretim görevlilerinin görev alması;

- Türkiye’den gelen ders kitaplarının zamanında ulaştırılması;

- Türkçe’nin okullarda her türlü etkinlikte özgürce kullanılması;

- Müftülerin azınlık içinde bir seçici kurul tarafından seçilmelerini müteakip devlet tarafından tayin edilmeleri;

- Devletin Müslüman toplumun dini konularına müdahalesini önlemek için 240 din dersi öğreticisi tayinini öngören 3536/2007 sayı ve tarihli yasanın iptali;

- Vakıflar hakkında 3647/2008 tarih ve sayılı yasanın iptali. Vakıf İdare Heyetleri’nin devlet müdahalesi olmadan özerk ve şeffaf bir şekilde idare edilmelerini sağlayacak, basit temsil sistemiyle seçilmelerini öngören yeni bir yasanın çıkartılması;

- Azınlığın camileriyle ilgili tüm idari yasak ve kısıtlamaların kaldırılması (örneğin minarelerin yüksekliği);

- Avrupa Konseyi Ulusal Azınlıklar İçin Çerçeve Sözleşmesi’nin Yunan meclisi tarafından onaylanması.

Akılda değil, satırda kalır… 2009 yılında gazetemizin satırlarında yer alan ve azınlığa yönelik demokratik bir açılımda bulunma cesareti gösteren bu partiye ve genç, dinamik başkanına ne oldu dersiniz?
Laf cambazlığına gerek yok. Yorum yapmaya da…

Durum gayet açık. 2009 yılında Yunanistan’ın dördüncü siyasi partisi olan SİRİZA artık iktidar. Sol söylemler, enternasyonel bakış açısı iktidarın ağırlığı altında ezilmiş durumda.

İnsan ve azınlık haklarına bakış açısı, azınlığı anlamaya çalışma, empati kurma duygusu ne yazık ki ciddi bir erozyona uğramış halde.

Artık Başbakan olan Çipras’ın, Batı Trakya’ya yaptığı son ziyarette, partisinin bir zamanlar kamuoyuyla paylaşma cesareti gösterdiği savunularının en azından bir bölümünün arkasında durmasını beklerdim.

Görünen o ki, yedi yıllık süreçte SİRİZA’nın azınlık haklarına bakış açısından geriye bir uydu anteni ve bir de dekoder kalmış…


5 Aralık 2016 Pazartesi 16:10