Sanki dün gibiydi… Batı Trakya’da var olan kadın dernekleri ve dernek çatıları altında faaliyet gösteren kadın kollarının tek bir yapı altında toplanması fikrinin ele alındığı toplantının üzerinden tamı tamına 10 yıl geçti.

Batı Trakya Türk azınlık kadınını sosyal ve kültürel hayata verimli bir şekilde katmayı kendisine hedef edinen Kadın Platformu, geçen 10 yıl içerisinde dallandı budaklandı ve güzel çalışmalara imza attı.

2009 yılında gerçekleşen kermeste elde edilen gelirlerle Gümülcine Devlet Hastanesi’ne bir ambülans hediye edildi, bir ilk olan Uluslararası Batı Trakya Türk Kadın Kurultay’ına ev sahipliği yapıldı. Batı Trakya sınırları içerisinde yürüttüğü faaliyetlerle bölge kadınını bilgilendirmeye, sosyal hayata katmayı başardı; yurt dışında da Batı Trakya Türk kadınlarının sesi oldu.

Platform, geçen pazar günü de “İçimizde Doğan, Ötelerde Yeşeren Kadınlarımız” sloganıyla başarılı bir 10. yaş etkinliğine imza attı. Hepsinin birbirinden etkileyici başarı öyküleri olan, kökleri Batı Trakya’ya dayanan kadınlarımız bu öykülerini bizlerle paylaştılar. İstenildiği takdirde başarılamayacak hiçbir şey olmadığını anlattılar, azmin önüne hiçbir engelin çıkamayacağının altını çizdiler.

Etkinliğin onur konuğu ise İskeçe’den göç eden bir babanın kızı olan, hepimizin yakından tanıdığı sinema ve tiyatro sanatçısı Nurseli İdiz oldu. Şarkıcı kızı Elif İdiz ile Batı Trakya’ya gelen Nurseli İdiz de dede ve baba topraklarını ziyaretindeki duygularını paylaştı bizlerle.

Batı Trakya Türk toplumu geçen yıllar içerisinde ne yazık ki büyük göçler yaşadı. Bazılarımızın dedeleri - nineleri, anne – babaları daha iyi ve daha huzurlu bir yaşam için yollara düştüler. Bazılarımız ise kendi istek ve irademizin dışında, doğduğumuz, büyüdüğümüz, yaşadığımız coğrafyadan olduk.

Kadın Platformu’nun son etkinliği de gösterdi ki, nerede yaşarsak yaşayalım, bizim ortak paydamız Batı Trakyalı olmak.

Batı Trakya’dan uzakta da olsak, memleket denen bu coğrafyaya olan sevgimiz, yükümlülüklerimiz, borcumuz hiç bitmiyor.

Aslında hepimiz Batı Trakya Türk toplumunun birer elçisiyiz. Çalışırken, çocuklarımızı yetiştirirken, sivil toplum inisiyatiflerinde yer alırken, başarılara imza atarken memleketimize olan vefa borcumuzu bilinçli veya bilinçsiz olarak ödemeye çalışıyoruz.

Söylemeden edemeyeceğim; platformun yaptığı çalışmalar, birlik ve beraberlik içerisinde hareket ettikçe neler başarabileceğimizin de bir göstergesi. Birlikten kuvvet doğduğunun, “Bir elin nesi var, iki elin sesi var”ın güzel bir kanıtı.

Toplum olarak en çok ihtiyacımız olan şey de bu değil mi zaten? Ortak hareket edebilmeyi başarmak, birlikte çalışabilmek ve birlikte başarılara imza atmak…

Kadın Platformu’nun 10. yıl etkinliğinin ardında da titiz ve toplu bir çalışma var hiç kuşkusuz. Bize de toplum olarak yapılan bu çalışmalara sahip çıkmak, desteklemek düşüyor.

Başarılı çalışmalarından, azimlerinden, pes etmemelerinden dolayı Batı Trakya Türk Kadın Platformu üyelerini kutluyor ve platformun nice 10 yıllara erişmesini diliyorum.