Kreditörlerin baskısıyla karara bağlanan temel gıda maddeleriyle bazı hizmetlerden kesilen katma değer vergisi zammının meclisten geçmesiyle, hafta başından itibaren hayat pahalılığı artıyor. Yeni yardım paketinin ön şartlarından biri olan KDV zammı, birçok ürün ve hizmette yüzde13'ten yüzde 23'e çıkıyor.

Katma değer vergisinin yükseltilmesiyle kamu gelirlerinin arttırılması hedefleniyor. Ancak uzmanlar yeni vergi politikasının ekonomiye yarayacağı konusunda hayli kuşkulu.
Piyasanın tahminde bulunmaya imkan tanımayacak kadar zor ve karmaşık bir görünüm arz ettiğini söyleyen ekonomi uzmanları, artan vergilerin ekonomiyi kaynak kaybına uğratacağını ve resesyonu (durgunluk) azdıracağını savunuyorlar.

Çipras hükümetinin Brüksel'deki müzakere masasını terketmesi ve referandum kararını almasının ardından kapanan bankalar ise yeni yeni hayat belirtisi vermeye başladı. Üç haftanın ardından açılan bankaların kepenk kaldırması ise şimdilik sembolik anlam taşıyor. Sermaye hareketlerindeki kontroller ve para çekme üst limitleri yürürlükte kalıyor. Vadeli tasarruflar bozulup nakit paraya çevrilemiyor, hesap sahiplerinin bankadan para çekme limiti haftalık 420 euroda tutuluyor, yurt dışına çıkacak havaleler için izin gerekiyor.

Atina ile kreditörler arasında varılan anlaşma sonrası devreye giren 7,2 milyar euroluk köprü kredi ise Yunanistan'a uğramadan alacaklılara havale edildi.

Üçüncü yardım paketinin serbest bırakılmasına kadar geçecek süre için Avrupa Birliği (AB) tarafından açılan bu krediyle Yunanistan, Avrupa Merkez Bankası (AMB) ve Uluslararası Para Fonu'nu (IMF)’e vadesi dolan 6,5 milyar euroluk borç taksitlerini ödedi.
Yani taze para ülkeye gelemeden ülkeyi terk etti. Aynı minval üzere kreditörler başka alacaklıların parasını geri alabilmesi için Yunanistan’a para veriyor. Birinci yardım programı kapsamında Yunanistan’a açılan krediyle de öncelikle özel Avrupa bankalarına olan borçlar ödenmiş miydi? Yakında görüşülecek olan 86 milyarlık üçüncü yardım programı da ilk planda alacaklılara yarayacak.

Görünen köy kılavuz istemez. Yunanistan’dan talep edilen kemer sıkma adımları ekonomiyi canlandırmaz. Ekonomiyi canlandıracak tek şey yatırımlardır.

Bu nedenle ülkenin mali ve idari reformlar kadar rekabeti canlandırıp girişimciliği teşvik eden reformlara da acil ihtiyacı var. Bankacılık sisteminin yeniden düzenlenmesine ve eurodan çıkış tartışmasının da acilen durdurulmasına gerek var.
Bu ekonomik tablo çerçevesinde yabancı şirketlerin Yunanistan’da yatırım yapması büyük önem kazanıyor. Böyle bir işbirliğinde en önemli rolü Türkiye'deki iş dünyasının oynayacağına inanıyorum.

Türkiye, işbirliği konusunda kapılarını her zaman açık tutuyor. Bu alanda en son çağrı Türkiye Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'den geldi.

Zeybekçi, Türklerin Yunanistan'a büyük dinamizm katacağını belirterek, "Turizm havzalarını ortak kullanarak Ege'yi mutluluk denizi yapabiliriz. Artık rekabet etmeyelim, işbirliği yapalım. Dünyada standartları belirleyen iki ülke olalım" ifadeleriyle işbirliğine açık olduklarını bir kez daha yineledi.

Türk işadamları öncelikli olarak 5 sektörde yatırım yapmayı planlıyor: tarım, sanayi, turizm, inşaat ve taşımacılık. Her iki ülkede düzenlenecek İş Forumu ile hem karşılıklı yeni yatırımlar, hem de üçüncü ülkelerdeki iş fırsatlarını değerlendirmek planlanıyor.
Yunanistan ekonomisinin borç alıp, borç ödemek döngüsünden çıkıp, üretme ve pazarlama aşamasına geçmesi gerekiyor. Bu konuda kendisine yardımcı olabilecek en önemli komşusunun ise Türkiye olduğu inkar edilmez bir gerçek. Türkiye'den Yunanistan'la işbirliği isteği ve arzusu hep var. Geriye, Yunanistan'ın bu istek ve arzudan doğru bir şekilde faydalanması kalıyor.