Anasayfa
<
30-01-2017

Darbeci askerler ve Türk - Yunan ilişkileri...
Türkiye'de 15 Temmuz darbe girişiminde yer alan ve helikopterle Yunanistan'a kaçan sekiz darbeci askerle ilgili Yunan adaletinin kararı açıklandı.

Yüksek Mahkeme'nin (Arios Pagos) kararı, darbeci askerlerin Türkiye'ye iade edilmemeleri yönünde oldu.

Yunanistan'ın gündemini yakından takip edenler için hiç de sürpriz olmayan bir karar bu. Medyada yer alan haberler ve yorumlar, darbeci askerlerin iade edilmeyeceğinin ipuçlarını veriyordu.

Perşembe günü darbeci askerlerin yüzüne okunan karar, "insan haklarını koruma" kisvesine bürünmüş görünüyor.

Mahkemede söz alan bir hakimin, "Temel insan haklarının çiğnenmesi ihtimali, suçun seviyesine bakılmaksızın uluslararası hukuka göre iade edilmeye engel teşkil eder." ifadeleri de bunu gösteriyor.

Adaletin verdiği karara, Atina'daki siyasilerden ve tabii ki hükümet kanadından bir eleştirinin gelmesi de ihtimal dahilinde değil.

Adalet Bakanı Stavros Kondonis, siyasi duruşun ne olacağı konusuna, "Hükümet, Yüksek Mahkeme'nin kararlarına saygı duyacak" sözleriyle karar öncesi açıklık getirmişti.

Yunan hükümeti son sözün yargı olduğunu söyleyedursun, kazın ayağı Türkiye için hiç de öyle değil. Ankara, kararın siyasi olduğuna inanıyor ve bunu resmi olarak da dile getirmekten çekinmiyor.

Yunanistan Yüksek Mahkemesi'nin darbeci askerlerin iadesini reddetmesiyle, Türk - Yunan ilişkilerinde sancılı bir dönemin başlayacağı kesin gibi görünüyor.

15 Temmuz darbe girişimi, Türkiye'nin en hassas olduğu konu şu anda. Komşu ve müttefik bir ülkeden gelen bu kararı Ankara'nın kötü niyetli olarak kabul etmesi ise çok doğal.
Kararın hemen sonrasında Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada bu durum net bir şekilde görülüyor.

Yunanistan'ı darbecileri koruyup kollamakla suçlayan Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında özellikle altını çizmek istediğim bölümler var.

İlkin... "Türkiye'de demokratik düzeni hedef alan, güvenlik güçlerimizden ve sivillerden 248 vatandaşımızı şehit eden, 2 bin 193 vatandaşımızı da yaralayan bir darbe girişiminde aktif rol alan ve Sayın Cumhurbaşkanımızın hayatına kasteden bu şahısların bağımsız Türk yargısı önüne çıkmasına engel olan bu kararı protesto ediyoruz." ifadeleri, Türkiye'nin bu konudaki hassasiyetinin nedenlerini özetliyor.

İkincisi... "Bugüne kadar, DHKP/C ve PKK başta olmak üzere Türkiye'yi hedef alan terör örgütleri mensuplarının adalet önünde hesap vermesine engel olan Yunan makamlarının bu kararıyla, müttefik ve komşu bir ülke olarak Yunanistan'ın terörle ve suçla mücadelede asgari gerekleri yerine getirmekten kaçındığı bir kez daha görülmüştür." ifadeleriyle geriye dönük bir hesaplaşma yapılıyor.

Son olarak da... "Siyasi saiklerle alındığını düşündüğümüz bu kararın ikili ilişkilerimiz, terörle mücadele alanında iş birliğimiz ve diğer ikili/bölgesel konulardaki müşterek çalışmalarımız üzerindeki etkileri de kapsamlı bir değerlendirmeye tabi tutulacaktır." sözleri Türkiye'nin algı ve atacağı adımlar açısından önemli mesajlar içeriyor.

Özetle, darbeci askerlerin Yunanistan'a kaçışının ardından, bunun iki ülke arasında siyasi soruna dönüşeceği tahminleri doğru çıkıyor. Gelişmelerin ne, nasıl olacağını hep birlikte izleyip göreceğiz...

30 Ocak 2017 Pazartesi 16:23