Anasayfa
07-02-2025
Mücadelede Dava Ruhu
Dünyada siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel alanlarda yaşanan hızlı değişimlere karşı kendi kimlik ve kültürünü koruyamayan toplumlarda değişim ve dönüşüm hızlı oluyor. Bugün çevremizi kuşatmış projelerle; insanlık dışı sapkınlıklar, yerlerde sürünen ahlaki değerler, insan vicdanına sığmayan olaylarla sarsılıyoruz.

Batı Trakya Müslüman Türk Toplumu olarak nereye sürükleniyoruz, neler kaybediyoruz, geleceğimizin teminatı olan gençlerimize kurulan tuzaklara yönelik bize düşen görev ve sorumluluklarımız nelerdir? Bu konuda fert ve kurumsal olarak neler yapabileceğimizi düşünmemiz, sorumluluk bilinci içersinde gerekli projeleri oluşturup çalışmalar yapmamız kaçınılmazdır. Mücadelede başarılı olmak istiyorsak, öncelikle toplum olarak dava ruhunu canlı tutmamız gerekir. Dava ruhu; bir amaç uğruna Hak yolunda yürümeyi azmetmektir. Dava adamı da bir milletin temel değerleri olan dinini, dilini ve kültürünü korumak ve canlı tutmak için mücadele etmektir. “Gayret bizden, başarıyı Allah’tan beklemek” şiarı ile hareket etmektir. Sonuç ne olursa olsun, önemli olan yılgınlığa düşmeden, moralimizi bozmamaktır. Ali İmran suresinin 139. ayetinde Rabbimiz bu konuda şöyle buyuruyor: “Öyleyse gevşemeyin, cesaretinizi yitirmeyin ve üzülmeyin. Eğer gerçekten inanıyorsanız, mutlaka üstün gelecek olan sizsiniz.”

Dava adamı; asla davasından geri dönmeyen bir karaktere sahip olmalıdır. Dava adamı; bütün bir hayatını Hak için halka harcamalı, hiçbir zaman riyakar olmamalı, verdiği sözlerden asla geri dönmemelidir. Dava adamı; Tek ve yegane kurtuluş yolunun Allah’ın ipine sımsıkı sarılmakta olduğunu hiçbir zaman unutmamalı ve yaşamını bu doğrultuda yönlendirmelidir.
Tarih, hak bildiği yolda yılmadan davasını terk etmeyen yürekli dava insanlarının örnek hayatlarını kaydetmiştir. Birkaç örnek verelim:

Mekke’li Müşrikler amcası Ebu Talip vasıtasıyla çeşitli vaatlerle Peygamberimizi davasından vazgeçirmeye karşılık Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) şu meşhur cevabı vermekle kararlılığını ve dik duruşunu göstermiştir: “Amca! Sağ elime güneşi, sol elime ayı verseler; ben yine bu davadan vazgeçmeyeceğim.”

Modern bir Türkiye inşa eden, Anavatanımız Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü örnek verebiliriz. Hem asker, hem devlet adamı olarak tam bir dava adamıydı. Çanakkale’yi geçilmez kılan, Şanlı Türk ordusuna; "Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum!” sözleriyle adını tarihe altın harflerle yazdırmıştır.

Batı Trakya’mıza gelince; 1923 Uluslararası Lozan Antlaşmasıyla Anavatanımız Türkiye’nin garantörlüğünde ülkemiz Yunanistan’a bırakıldığımız tarihten bu yana birçok badirelerden geçtik. Bugüne gelene kadar birçok mücadeleler verildi. Verilen bu çetin mücadeleler sayesinde bugünlere ulaştık. Bunlardan bazıları Merhum Müftülerimiz; Mustafa Hilmi, Mehmet Emin Ağa, Ahmet Mete, siyasi alanda ise; Dr. Sadık Ahmet, Ahmet Faikoğlu ve İsmail Rodoplu’yu ziredebiliriz. Bu vesileyle rahmet-i rahmana kavuşan bütün dava adamlarını rahmet ve minnetle anıyoruz.

Halihazırda Batı Trakya Davasında mücadelenin başında olan Gümülcine ve İskeçe Faziletli Müftülerimiz İbrahim Şerif’i ve Mustafa Trampa’yı zikredebiliriz. Bunun yanı sıra kurum ve kuruluş başkanlarımızı ve isimlerini zikredemediğimiz daha nice öncü dava adamlarımız vardır. Batı Trakya Müslüman Türk’ü olarak bütün dava adamlarımıza minnettarız. Hepsine şükranlarımızı arz eder, Batı Trakya Müslüman Türk davası için verdikleri mücadelede Cenâb-ı Hak’tan muvaffakiyetler dileriz.

Bize düşen vazife, büyüklerimiz nasıl ki bugüne kadar bu davayı bize kadar getirmişlerse biz de geleceğimizin teminatı olan gençlerimize milli ve dini hasletlerimizi aktarmak, Müslüman ve Türk olduklarını hatırlatarak bilinçlendirmektir. Ayrıca mücadeleyi yürüten dava adamlarımıza sahip çıkmak onlara destek olmaktır. Rabbim bizi daima Batı Trakya davasına sahip çıkan mücadele ruhlu dava adamlarından kılsın. Dava insanı olarak gayemiz; milli ve dini ideallere inanan, bilimsel düşünceyi önemseyen imanlı, cesur, fedakâr ve milletin hizmetinde, haksızlıklara karşı verilen mücadelenin müdafaasında kararlı gençler yetiştirmek vazifemiz olmalıdır. Daha aydınlık yarınlar için mücadelede dava ruhumuzu her zaman diri tutmalıyız.


7 Şubat 2025 Cuma 17:40