Anasayfa
20-05-2015
MİRAÇLA GELEN HEDİYELER
Hem Kur'an'ın hem de bütün sahih hadis ve tarih kaynaklarının haber verdikleri; Peygamberimiz (s.a.s.)'in en büyük mucizelerinden birisi de İsra ve Miraç mucizesidir.

Kelime anlamı olarak "isra", gece yürüyüşü, gece yolculuk etmek, "miraç" ise yükselmek, yükseğe çıkmak anlamlarına gelmektedir.

İsra ve Mirac olayı hicretten bir yıl ya da onyedi ay önce Receb ayının yirmi yedinci gecesi gerçekleşir. Olayın iki aşaması vardır. Birinci aşamada Hz. Peygamber (s.a.s) Mescid-i Haram’dan Beytü’l-Makdis’e (Kudüs) götürülür. Kur’an’ın andığı bu aşama, gece yürüyüşü anlamında "isra" adını alır. İsra suresinde, "Kulunu Mescid-i Haram'dan, Mescid-i Aksa'ya götüren Allah her türlü noksanlıktan münezzehtir" (İsra,1) buyrulmaktadır. Ayette geçen "her türlü noksanlıktan münezzehtir" lafzı, mucizevi haller anlatılırken ve Allah'ın azamet ve kibriyasını beyan makamlarında kullanılan bir ifadedir. İkinci aşamayı ise Peygamberimizin Mescid-i Aksa'dan Allah’a yükselişi oluşturur. "Mirac" olarak anılan bu yükselme olayı Kur’an’da anılmaz, ama çok sayıdaki hadis-i şerifte ayrıntılı biçimde anlatılır.

Hadislerde verilen bilgiye göre Hz. Peygamber (s.a.s), Kâbe’de Hatim’de ya da amcasının kızı Ümmühani binti Ebi Talib’in evinde yatarken Cebrail gelip göğsünü yardı, kalbini Zemzem ile yıkadıktan sonra içine iman ve hikmet doldurdu. Burak adlı bineğe bindirilerek Beytü’l-Makdis’e getirildi. Burada Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa ve diğer bazı peygamberler tarafından karşılandı. Hz. Peygamber (s.a.s) imam olarak diğer peygamberlere namaz kıldırdı.

Hz. Peygamber (s.a.s), Beytü’l-Makdis’te kurulan bir Mirac’la ve yanında Cebrail olduğu halde göğe yükselmeye başladı. Göğün birinci katında Hz. Adem, ikinci katında Hz. İsa ve Yahya, üçüncü katında Hz. Yusuf, dördüncü katında Hz. İdris, beşinci katında Hz. Harun, altıncı katında Hz. Musa ve yedinci katında Hz. İbrahim ile görüştü. Cebrail ile birlikte yükseliş Sidretü’l-Münteha’ya kadar sürdü. Cebrail, "Buradan bir parmak ucu ileri geçecek olursam yanarı" diyerek Sidretü’l Münteha’da kaldı. Hz. Peygamber (s.a.s) buradan itibaren Refref adlı başka bir binekle yükselişini sürdürdü. Peygamberimiz (s.a.s.), Yüce Rabbinin: "Korkma ya Muhammed, Yaklaş!" buyruğunu işitmeye başladı. Nihayet, hiçbir kimsenin hiçbir zaman erişememiş olduğu yakınlık makamına, İlahî kabule, İlahî ikram ve ihsana nail oldu! İbn Abbas'tan rivayet edildiğine göre, Peygamberimiz (s.a.s.): "Ben, Yüce Rabbimi gördüm!" buyurmuştur.

Peygamberimiz (s.a.s.) Miraç'ta Cenab-ı Hakk'a selam yerine bütün mahlukatın ibadetlerini hediye etmiştir. Efendimizin Cenab-ı Hak ile olan bu konuşması bütün müminlerin miracı olan namazlarında okudukları tahiyyatın sözlerinden oluşmaktadır. Bu konuşmanın meali şöyledir: Peygamberimiz (s.a.s.) Cenab-ı Hakk'a hitaben: "Bütün tahiyyeler, bütün mübarek şeyler, bütün salâvat ve duâlar ve bütün kelimat-ı tayyibe Allah'a mahsustur." şeklinde hitab vermiştir. Bunun anlamı; "Bütün varklıkların halleriyle ve dilleriyle yapmış oldukları ibadetleri ve tesbihlerini, onların namına sana hediye ediyorum; sana mahsustur." demektir.

Bu selamın üzerine Cenab-ı Hak da Resulüne: "Selâm olsun sana ey Peygamber!"şeklinde mukabelede bulunmuştur. Bunun üzerine Allah Resulü de: "Bize ve Allah'ın salih kullarına selâm olsun." şeklinde cevap vermiştir. Bu konuşmaya sidretü'l-müntehada tanık olan Cebrail (a.s.) da Allah'ın şahitlik etmesini emretmesi üzerine "Allah'tan başka hiçbir ilâh olmadığına şehadet ederim. Ve Muhammed'in (s.a.s.), Allah'ın elçisi olduğuna da şehadet ederim." diyerek şehadet etmiştir. Miraç'ta cereyan eden bu karşılıklı sohbetteki sözlerin, müminlerin miracı hükmünde olan namazda okunması sünnettir.

Mirac olayının gerçekleştiği gece müslümanlarca Kadir Gecesinden sonra en kutsal gece sayılmış ve bu gecenin ibadetle ihyası gelenekleşmiştir. Osmanlılar döneminde, camiler kandillerle donatıldığı için Mirac kandili olarak anılan geceyi izleyen gün, cami ve tekkelerde Mirac olayını anlatan ve Miraciye adı verilen şiirlerin okunması, dinleyenlere süt ikram edilmesi de bir gelenekti.

Bu yıl Recep Ayının 27'nci gecesi olan 15 Mayıs Cuma akşamı Miraç Kandildir. Kandilinizi tebrik ederken, Miracın tüm İslam Âleminin barış, huzur ve kardeşliğin pekişmesine, miracın hediyesi olan namazla da diriliş ve yükselişine vesile olmasını Yüce Rabbimden niyâz ederim.

20 Mayıs 2015 Çarşamba 13:15