21-06-2015
RAMAZAN AYI VE FAZİLETİ
Cenâb-ı Hak Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır: "Ramazan ayı ki insanları kurtuluş yolana götüren, doğruyu yanlıştan ayıran Kur’an’ın indiği aydır. Onun için sizden her kim bu aya erişirse oruç tutsun." (Bakara, 185)
Ramazan ayı, oruç ayıdır. Allah Teâlâ, mü’minlere bu ayda oruç tutmayı emretmiştir, yani farz kılmıştır. Yüce Mevla’mız, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmuştur:
"Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki (oruç tutmak suretiyle kötülüklerden) korunursunuz." (Bakara 183)
Peygamberimiz (s.a.s.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyuruyor: "Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur."
Başka bir hadi-i şeriflerinde de şöyle buyuruyor: "Kim ramazan ayını, sevabına inanarak ve bunu elde etmek niyetiyle namazla, oruçla ihya ederse geçmiş günahları affedilir."
Görülüyor ki; Cennet kapılarının açıldığı, Cehennem kapılarının kapandığı ve şeytanların zincirlere vurulduğu bu ay mü’minler için oruç ayıdır. Bu sebeple, Müslüman bu ayda orucunu tutacaktır. Zira oruç sadece aç ve susuz kalmak değil, kalbin Allah’a açılması, hayata Allah’ın emrettiği şekilde bakılmasıdır.
Bu ayın faziletiyle ilgili olarak Peygamberimiz şöyle açıklıyor: "Bu ay, sabır ayıdır. Sabredenin gideceği yer Cennettir. Bu ay, iyi geçinme ayıdır. Bu ayda müminlerin rızkı artar. Bir kimse bu ayda bir oruçluya iftar verirse, günahları affolur. Hak Teâlâ, onu Cehennem ateşinden azat eder. O oruçlunun sevabı kadar, ona sevap verilir." Eshâb-ı Kirâm, "Yâ Resûlallah! Her birimiz, bir oruçluya iftar verecek, onu doyuracak kadar zengin değiliz." deyince, Peygamberimiz (s.a.s.) buyurdu ki: "Bir hurma ile iftar verene de, yalnız su ile oruç açtırana da, biraz süt ikram edene de, bu sevap verilecektir. Bu ay öyle bir aydır ki, ilk günleri rahmet, ortası af ve mağfiret ve sonu Cehennemden azat olmaktır. Bu ayda, emri altında olanların vazifesini hafifletenleri, Allah'u Teâlâ affedip, Cehennem ateşinden kurtarır.
Bu ayda 4 şeyi çok yapınız! Bunun ikisini Allahü Teâlâ çok sever. Bunlar, kelime-i şehâdet söylemek ve istiğfar etmektir. İkisini de zaten her zaman yapmanız lâzımdır. Bunlar da Allahü Tealâdan Cenneti istemek ve Cehennem ateşinden O'na sığınmaktır. Bu ayda, bir oruçluya su veren bir kimse, kıyamet günü susuz kalmayacaktır."
Mübarek Ramazan Ayı; tutulan oruçlarla, kılınan teravih namazlarıyla, sahurdaki güzellikleriyle, mukabelelerde okunan Kur’an-ı Kerim hatimleriyle, vaazlarla, sahurdan evvel kalkıp kılınan teheccüd namazlarıyla, iftar anının heyecanıyla, Kadir gecesindeki manevi coşkusuyla, hayır ve hasenatıyla, fitre ve zekatıyla, bayram sabahı neşesiyle yaşadığımız bir ömrün hasat vaktidir.
Bu mübarek ay, gönüllerin yumuşadığı, şeytanların zincirlendiği, nefislerin kırıldığı ve insanların insanî duygularının en yükseğe çıktığı bir aydır. Hz. Peygamber bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmakatdır:
"Eğer kullar Ramazan ayındaki üstünlükleri bilselerdi bütün senenin Ramazan olmasını isterlerdi."
Ramazan Ayında en çok dikkat edilecek davranışlardan biri de insanların gönlünü kırmamak. Sevimli geçimli Müslüman olmak, bizim gayemiz ve hedefimiz olmalı.
Hele oruçlu iken duygularımıza hâkim olamayarak gönül kırmak ne kötü bir iştir. Kâbe'den kıymetli olan müminin gönlünü kırmak oruçluya yakışan bir davranış değildir.
Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmuşlar: "Nice oruç tutanlar vardır ki kendilerine kalan ancak açlık ve susuzluktur." Neden böyle bir duruma düşüyor?
Çünkü Allah'ın yasakladığı davranışlardan kendisini korumamış oluyor. Orucun farz kılınmasının gayesi, kulu Allah'ın emirlerine uygun yaşamayı öğretmekti. İşte bunun için oruçlu olmakla beraber hiç oruç tutmamış gibi oluyor. Rabbimiz bizleri böyle durumlardan korusun.
Bu Ramazan Ayında oruçlarımızla kendimizi kontrol etmeli, çevremizdekilere sormalı eğer bizde böyle bir durum varsa düzeltmeliyiz. Gönül kırmak ne kadar kötü ise, tamir etmek, kazanmak da en az o kadar kıymetlidir. Bizler bu mübarek ayda gönül kazanan, yıkık gönülleri tamir edenlerden olmaya çalışalım. Allah gönül kazanan kullarını seviyor. Biz de Allah'ın sevdiği kul olmak için hemen harekete geçelim. Allah'ım bana bu hayrı işleme fırsatı ver diye de dua edelim.
21 Haziran 2015 Pazar 15:50