Anasayfa
08-02-2016
Gafillerden olma!
Gaflet, Allahü teâlâyı unutmak demektir. Her ne şekilde olursa olsun, Allahü teâlâyı hatırlamak ise gafletten kurtulmak olur. Dinin emirlerini gözeterek yapılan bütün işler, alış verişler, yiyip içmeler, gafletten kurtulmak ve Allahü teâlâyı hatırlamak demektir.

Evine, camiye rastgele sağ ayakla giren kimse, gafletle girdiği için sevab alamaz. Sünnet olduğunu düşünerek sağ ayakla girerse sevab alır. Bunun için gafleti yenmeye çalışmalıdır! Kur'an-ı kerimde; "Gafillerden olma" buyuruluyor. (Araf 205)

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:

"Gaflet üzere uyuyan, Kıyamette öyle dirilir. O hâlde kendinizi Allahı anarak uyumaya alıştırın!" [Deylemî]

"Gafiller arasında Allahı anan, kuru çalılar arasındaki yeşil ağaç gibidir." [Ebu Nuaym]

"Gafil olduğu hâlde, gafletinden habersiz kimseye şaşılır. Şu kişiye de şaşılır ki ölüm onun peşinde iken, o dünyanın peşinde koşar. Rabbi kendinden hoşnut olup olmadığını bilmeden kahkaha ile gülene de şaşılır." [Ebu Nuaym]

Gafletin sonu pişmanlıktır. Gaflet, nimeti yok eder, hizmetleri engeller. Gaflet uykusunun sonu, sonsuz pişmanlık olabilir. Salihlerden biri, hocasını rüyada görüp suâl eder:

- Kıyamette en büyük pişmanlık nedir? Hocası buyurur ki:
- Gafletin neticesi olan pişmanlık...

Yüce Allah, Mülk Sûresinin 2. Âyetinde; "O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır" buyurduğu üzere insanın bu dünyaya gönderiliş gayesi imtihan olmaktır. Kim hayırlı işlerle, güzel bir ömür sürerse imtihanı kazanacak ve ebedî tükenmez bir saadete kavuşacaktır. Kim de nefis ve şeytana uyarak gaflete dalıp şerli işler yaparsa imtihanı kaybedecek ve cezasını da görecektir.
Bu imtihanı kaybetmek veya kazanmak meselesi her şeyin üzerinde en büyük bir mesele iken acayip olan insanların çoğu, gaflet sebebiyle, dünyada ebedî kalacakmış gibi yaşayarak âhiret için hiçbir hazırlık yapmadan buradan göçüp gitmeleridir. Böyle bir kimsenin hâli, imtihana giren bir öğrencinin, imtihanı önemsemeyerek kafasını masaya koyup uyumasına veya lüzumsuz şeylerle uğraşarak vaktini geçirmesine benzer. İmtihan süresi bitip zil çaldığında uyanır. Lâkin iş işten geçmiş olur.

Rabbimizin en büyük bir rahmet tecellisi olan yüce dînimiz İslâm, insanın gafletten sıyrılmasına yardım edecek pek çok fırsatları bizlere sunmaktadır. Meselâ günde beş vakit namaz, günlük meşgalelerin sebep olduğu gafletten en güzel bir kurtuluş vesilesidir. Haftada bir kıldığımız Cuma namazı, büyük bir cemaat ile kılınışı ile, vaaz ve hutbeleriyle haftalık bir yenilenme ve gafletten bir silkiniş vesilesidir. Yılda bir ay farz kılınan oruç, gaflete dalmış nefs-i emmareye karşı bir ay süren bir cihad neticesinde en mükemmel bir temizlenme ve uyanışı temin eder. Dünyada mal ve servet tutkusundan kurtulmamıza vesile olan fakirlere zekât vermek. Ömürde en az bir kez edası farz olan Hacca gitmek, gafletten uyanışın en en temel sebepleridir.

Hikâye edilir ki, İbrâhim b. Edhem bir gün saltanatından ve erdiği nimetlerden dolayı sevindi. Sonra uyuyup rüyasında bir kimsenin kendisine bir kitap verdiğini gördü. Bir de ne görsün kitapta şöyle yazılıydı:

"Fânîyi bâkiye tercih etme. Saltanatına da aldanma. İçinde bulunduğun yok olucu olmasa, pek büyük bir şeydir. O halde Allah'ın emrine koş. Çünkü O: "Rabbinizden bir mağfirete ve cennete koşun..." (Âl-i İmran, 133) buyuruyor."

İbrahim b. Edhem korku içinde uyandı ve "Bu, Allah'tan bir uyarı ve öğüttür" dedi. Allah'a tevbe etti, zikir ve tâatle meşgul oldu. Ona gösterilen bu rüya gaflet uykusundan uyanmasına ve Kur'ân ile Allah'ın hoşnutluğuna ermesine sebep oldu.

Kur'an-ı Kerim mesajlarıyle bizleri gafletten uyandırmak için uyarılarda bulunmaktadır. Bu mesajlardan birinde Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:

"De ki: Hamd Allah'a mahsustur. O âyetlerini size gösterecek ve siz de onları tanıyacaksınız. Rabbin yaptıklarınızdan habersiz değildir." (Neml, 93)
Çok değerli okurlarım: Sağlık sorunlarım nedeniyle bir müddet sizden ayrı kalacağım için üzgünüm. Rabbim izin verirse, sağlığıma kavuşunca bu köşemde sizinle tekrar buluşmak üzere hepinizi Allah'a emanet ediyorum. Hakkınızı helal edin, dualarınızı beklerim.



8 Şubat 2016 Pazartesi 16:29