01-08-2016
Birlikte zafer vardır
Yüce dinimiz İslâmiyet birlik ve beraberliğe büyük önem vermektedir. Zira birlikte güç vardır, kuvvet vardır. Ayrılık ise zafiyettir, hastalıktır, güç ve kuvvetten mahrumiyettir. Onun için yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'de: "Bir birinizle çekişmeyiniz, yoksa gevşersiniz, gücünüzü kaybedersiniz" (Enfal, 46) buyrulmuştur. Bir atasözümüzde de: "Birlikten kuvvet doğar" boşuna söylenmemiştir.
Peygamber Efendimiz birlik ve beraberliğe çok önem verirdi. Müslümanları daima birlik içerisinde olmaya çağırır, ayrılıktan, hizipçilikten, birlik ve beraberliği bozacak, zedeleyecek şeylerden son derece sakındırırdı. Hadis-i şeriflerinde: "Cemaat rahmettir, birlik ve beraberlikte rahmet vardır, ayrılık ise azaptır." (en-Nebhânî, Fethu'l-Kebir), "Cemaatten ayrılmayınız, sürüden ayrılan koyunu kurt yer." (Ahmed b. Hanbel, Müsned), eli topluluk üzerindedir. Kim cemaatten ayrılırsa cehenneme düşer." (Tirmizî, Fiten), Bir hadis-i şeriflerinde de: "İki birden, üç ikiden ve dört de üçten hayırlıdır, cemaatten, birlikten ayrılmayınız. Şüphesiz ki Yüce Allah, ümmetimi sadece hidayet/ doğru yol üzerinde birleştirir" (Ahmed b. Hanbel, Müsned) buyurmuştur.
Mevlâna hazretleri şöyle der: "Kurt, çoğu zaman sürüden ayrılıp yalnız başına giden kuzucağızı kapar. Sünneti, topluluğu bırakan kişi, bu yırtıcı canavarlarla dolu yerde kendi kanını dökmez de ne yapar? Sünnet yoldur, cemaat, topluluk da yol arkadaşı gibidir. İnsan yolsuz, arkadaşsız kalırsa pek sıkılır, darlığa düşer... Öyle düşünelim ki, sen ihtiyatla hareket ettin de kurt sana rastlamadı, seni kapmadı. Fakat topluluk olmadıkça, o ruhani neşeyi bulamazsın ki. Yalnız başına bir yolda neşeli neşeli giden kişinin duyduğu sevinç, dostlarla, arkadaşlarla giderse yüz misli artar." (Mesnevi)
Birlik ve beraberlik milletlerin ve toplumların hayatında çok önemlidir. Milletleri ve toplumları güçlü, kuvvetli kılan unsurların başında birlik ve beraberlikleri gelir. Millî şairimiz Mehmet Akif'in dediği gibi:
Girmeden bir millete tefrika düşman giremez
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.
Birlik ve beraberliğimizi bozacak, zaafa uğratacak şeyler olduğu gibi kuvvetlendirecek, güçlendirecek hususlar da vardır. Bize düşen, birliğimizi, dirliğimizi bozacak kötü hareket, davranış ve tutumlardan kaçınmak; birlik ve beraberliğimizi güçlendirecek hususlara yapışmaktır. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
Birbirimizin hatalarını, kusurlarını, noksanlarını değil, doğrularını, iyi, güzel taraflarını görmeliyiz. Yapılan iyi, güzel, yararlı şeyleri takdirle karşılamalıyız, bunlara köstek değil, destek olmalıyız. Birbirimizi sevmeyi, saymayı öğrenmeliyiz, birbirimize değer vermeliyiz, her insanın değerli olduğuna inanmalıyız. Yunus'un deyişiyle yaratılanı Yaratan'dan ötürü sevmeliyiz. Düşmanlık ve şerde değil, iyilik hususunda yardımlaşmalıyız. Birbirimize arkamızı değil, yüzümüzü dönmeliyiz.
İşte bizler de bu konuda çok dikkat etmeli, birlik ve beraberliği zedeleyecek hareket ve davranışlardan sakınmalıyız. Yaşadığımız toplumda birlik ve beraberlik adına bize düşen katkıyı nasıl gerekiyorsa en güzel bir şekilde sağlamalıyız. Unutmayalım, bu sadece yaşadığımız dönem için değil, geleceğimiz için de çok önemlidir.
Birlik ve dirliğin ne kadar önemli olduğunu, 15 Temmuz 2016 tarihinde Anavatanımız Türkiye'de yapılmak istenen darbe girişimine karşı hepimiz şahit olduk. Allah'a hamdolsun, gördük ki, demokrasi zaferi, birlik ve beraberlikle kazanılmıştır. Türk Milleti, ferasetli devlet ricalinin etrafında kenetlenip milli iradeye sahip çıkarak, o hain darbecilerin üzerine yağdırdığı silah ve bombalara aldırmadan imanla, şehit olma pahasına büyük bir cesaretle dik durmuş ve hala dik durmaya devam ediyor. Batı Trakya Müslüman Türkleri olarak bizler de, FETÖ terör örgütü tarafından yapılmak istenen bu haince darbe girişimini büyük bir endişeyle karşıladık. Bu hainleri şiddetle lanetliyor, Allah'ın kahhar ism-i şerifiyle kahreylemesini niyaz ediyoruz. Bu darbe girişiminde hayatlarını kaybeden şehitlerimize Allah'tan rahmet,Türk Milletine başsağlığı, yarılılara da acil şifalar dileriz. Allah bir daha böyle karanlık günleri göstermesin, Anavatanımıza zeval vermesin.
Batı Trakya Müslüman Türkler olarak bizler de, 24 Temmuz'da DEB Partisi'nin organize ettiği Hak Arama Yürüyüşünde başarılı bir sınav verdik. Onurlu bir hayat ve huzurlu bir toplum için hepimiz elele verirsek haklarımızı da elde ederiz. Unutmayalım, hak verilmez, alınır, bu da birlik olmakla sağlanır. Birlik de ancak birlikte hareket etmekle oluşur. Bir gönül adamı olan Yunus Emre'nin kardeşlik çağrısıyle yazıma son vermek istiyorum:
Gelin kardeş olalım, işi kolay tutalım.
Sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz.
1 Ağustos 2016 Pazartesi 19:17