14-03-2015
DİNİMİZİN GAYESİ İNSANI KORUMAKTIR
İslam âlimleri dinin gayesini anlatırken, bizzat ayet ve hadislerden istifade ederek şu ana maddeleri tesbit etmişlerdir:
1- Dini muhafaza, 2- Aklı muhafaza, 3- Nefsi muhafaza, 4- Nesli muhafaza, 5- Malı muhafaza.
Şimdi dinin gayeleri noktasından alkollü içkiler ve diğer sarhoşluk veren maddelere bakacak olursak, üstte belirtilen beş temel gayeye ters düştüğü görülür. Meselâ alkollü içkiler, uyuşturucu ve benzeri zararlı maddeleri kullananların önce aklı gider. Akılla beraber o sarhoşluk anında dini de tehlikeye girer. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz; "İnsanı insan yapan aklıdır, aklı olmayanın dini de yoktur" buyurmuşlardır.
Zararlı maddeler kullanıldığında canı tehlikeye atılmakta, nesil de maalesef manen ve maddeten bozulmaktadır. Bu zararlı maddeler, bütün bunlara ilâveten şahsı maddî noktadan da zarara uğratmaktadırlar. Bu ve benzeri sebeplerden dolayıdır ki, yüce dinimiz alkollü içkiler gibi, diğer zararlı maddelerin de, kullanılmasını, imalâtını ve satışını da yasaklamıştır. Zira kullanılması haram olan şeyin imal ve satışı da haramdır.
Bağımlılıkların en yaygını ve belki de üzerinde en çok konuşulanı sigara bağımlılığıdır. Tıbben artık sigaranın zararları konusunda kesinlikle ortaya çıkmıştır. Sigaranın yol açtığı hastalıklar, zararlar ve kirlenme konusu şüphesizdir. Sigara, hem içene hem de o ortamda bulunan şahıslara ve çevreye verdiği zararlar, israf ve hakların ihlâline yol açabileceğinin kuvvetle muhtemel olması dikkate alınarak, içmenin kural olarak dinen "harama yakın mekruh" sayılması gerekir. Ancak bedene verdiği zarar tıbben kesinlik kazanmışsa, açık bir israfa ve kişinin nafaka yükümlülüğünü etkileyip aile fertlerinin ve bakmakla yükümlü bulunduğu kimselerin nafakasını kısmasına yol açıyorsa, zorunlu harcamalardan bile fedakârlık yapmaya zorluyorsa, o takdirde sigara içmenin dinen "haram" olduğu söylenebilir.
Bilindiği gibi yüce dinimizce alkollü içkiler de kesinlikle haram edilmiştir. Ancak bu yasaklamada dinimiz tedriç kanununu yani yavaş yavaş vazgeçirme tarzını seçmiştir. Çünkü insanlar önceden kazandıkları alışkanlıklarından kolay kolay vazgeçmezler. Hele alkollü içkiler gibi, kullananı adeta kendisine esir eden maddelerden vazgeçmek diğer alışkanlıklardan vazgeçmekten daha zordur.
Bu mevzuda en son nazil olan ayetler, Maide suresinin 90 ve 91. ayetleridir. Bu ayetlerde mealen şöyle buyurulmuştur:
"Ey iman edenler! İçki, kumar, tapmaya mahsus dikili taşlar, fal okları ancak şeytan işi pisliklerdir. Bunlardan sakının ki felâha eresiniz." "Şeytan şüphesiz, içki ve kumar yüzünden aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah'ı anmaktan, namazı kılmaktan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçtiniz değil mi?" Bu son ayetler ile alkollü içkiler kesinlikle haram edilmiştir.
Sahabelerden Hz. Enes (r.a.) anlatıyor: Biz içki âleminde idik. Ben içki dağıtıyordum. Bir adam geldi, "İçki haram edildi" dedi. Arkadaşlar derhal "Şu içki kaplarını dök, temizle" emrini verdiler. O haberden sonra kimse ağzına içki almadı." (Sünen-i Nesâi, Eşribe, 51)
İçki hakkında Peygamber (s.a.v.) Efendimizin, birçok hadisleri vardır. En muteber hadis kitaplarında bulunan bu hadis-i şeriflerden birkaç tanesini beyan edelim.
"Her sarhoşluk veren şey (içkidir) ve sarhoşluk veren her şey haramdır." (Buhari ve Müslim)
"Alkollü içkiler yasaklandığına dair vahiy geldiğinde, Rasûlullah (s.a.s.) pazara çıktı ve bunun alışverişinin de yasaklandığını bildirdi." (İbn-i Mâce, Eşribe, 7.)
"İçki kötülüklerin anasıdır." (Sünen-i Nesai eşribe, 44.)
Yüce Allah, dini ve ahlakî prensiplere sahip çıkarak kimlik ve şahsiyetimizi korumamızı emretmiş ve şöyle buyurmuştur: "İşte bu din, benim dosdoğru yolumdur. Artık ona uyun. Başka yollara uymayın. Yoksa o yollar, sizi parça parça edip, doğru yoldan ayırır. İşte bunları, sakınasınız diye Allah size emreder." (6/En'am -153)
14 Mart 2015 Cumartesi 22:56