24-04-2017
İsra ve Mirac mucizesi
Mekke Devri’nin 11’inci yılı Recep ayının 27’inci gecesi (Hicretten 19 ay önce) Peygamber Efendimiz (s.a.s.)'in "İsrâ ve Mîrâc" mucizesi gerçekleşti. Bu sene bu mucizenin yıl dönümü Recep Ayı'nın 27'nci gecesi olan 23 Nisan 2017 Pazar akşamıdır. Bu gecede ihya edeceğimiz Mirac Kandili hepimiz için hayırlara vesile olmasını Cenâb-ı Hak'tan niyaz ederim.
İsrâ, gece yolculuğu ve gece yürüyüşü; Mîrâc ise, yükseğe çıkmak ve yükselmek demektir. Bu büyük mucize, gecenin bir bölümünde cereyan ettiği ve Rasûlullah (s.a.s.) bu gece semalara ve yüce makamlara yükseldiği için bu mûcizeye "İsrâ ve Mîrâc" denilmiştir.
Kur’ân-ı Kerîm’de el-İsrâ Sûresi’nin 1’inci ayetinde:
"Kulu Muhammed (s.a.s.)’i, bir gece Mescid-i Harâm’dan, kendisine bir kısım ayetlerimizi göstermek için, etrafını mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah’ın şânı ne yücedir. Doğrusu O işitir ve görür." buyrulmuştur.
Rasûl-i Ekrem (s.a.s.)’in Mekke’deki Mescid-i Haram'dan Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya olan mîrâcı, yukarıda anlamı yazılan âyet-i kerime ile sabittir. Mescid-i Aksâ’dan semalara ve yüce makamlara yükseldiğini ise, Peygamber Efendimizden nakledilen sahîh hadîs-i şeriflerden öğrenmekteyiz.
Miraçta peygamber efendimiz (s.a.s.)'e hediye olarak üç şey verilmişti: Bunlar; Beş vakit namaz, Bakara suresinin son ayetleri ve şirk koşmamak şartı ile ’’LA İLAHE İLLALLAH’’ diyen her Müslümanın cennete girebileceği müjdesi.
Peygamberimizin hayatı içinde önemli bir yeri olan Miraç, Allah’ın sevgili Resülünden başka hiç kimseye sunmadığı ilahi bir ihsandır. Yüce Peygamberimiz için pek büyük şan ve şerefle dolu olan Miraç mucizesi, biz Müslümanlar için de ilahî rahmet ve lütuflarla doludur.
Miraç olayının biz Müslümanlar için en önemli sonuçlarından birisi hiç şüphe yok ki, dinin direği olan namazdır. Namaz, bize bir miraç hediyesidir. Onun içindir ki, namaz mü’minin miracı olmuştur. Nasıl ki, yüce Peygamberimiz Miraç’ta vasıtalardan arınmış olarak Mevlası ile karşı karşıya geldi ise, mü’min de namazda vasıtasız olarak doğrudan doğruya Rabbinin huzuruna çıkar; sadece O’na kulluk etme ve sadece O’ndan yardım isteme fırsatı bulur. Eğer mü’min, günde beş vakit namazını dikkatle ve huşu içerisinde kılacak olursa o namaz onun için bir miraç olur, kul onunla Hakka yol bulur.
Böyle müstesna bir gece vesilesiyle sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’e vahyedilen, insanlığı mutluluğa götürecek prensipleri de hatırlamak lazımdır. Çünkü Kur’an-ı Kerim’de Miractan söz edilirken: "Allah kuluna vahyedeceğini etti" (Necm:10) buyurulmaktadır. Bu vahyedilen hakikatleri şöylece özetleyebiliriz:
"Allah’a ortak koşulmayacak, yalnız O’na kulluk edilecek ve yalnız O’ndan yardım istenecektir. Anne ve babaya hürmet edilecek, onların duaları alınacaktır. Zinaya yaklaşılmayacaktır. Haksız olarak kimsenin canına kıyılmayacaktır. Yetimlere iyi muamele edilecektir. Ölçü ve tartıda doğruluk üzere olunacaktır. Bilmediğimiz bir şeyin ardından körü körüne gidilmeyecek, şuurlu hareket edilecektir. Yeryüzünde kibir ve gurur taslayarak yürünmeyecektir." Bu saydığımız prensipler hiç şüphe yok ki bir toplum için gerekli bütün ahlak ve fazilet kurallarını ihtiva etmektedir.
Miracın özünde, kötülükten arınma, paylaşma, düşünme, sorumluluk taşıma, fedakârlık, imkânların bittiğinin düşünüldüğü bir zamanda bile Allah'ın izni ve dilemesiyle hiç kullanılmayan imkânların var olduğu ümidini tazelemeye davetiye vardır.
Bu duygu ve düşüncelerle, yeniden Miracı yaşayalım, ibadet ve itaatlerimizle Allah’a ulaşalım, zulme ve haksızlığa uğrayan herkesin kurtuluşu için dualar edelim. Bilhassa, İslam coğrafyasında malı, canı, ırz ve namusu ayaklar altında ezilen kardeşlerimizin en yakın zamanda esenliğe kavuşmaları için Rabbimize yalvaralım.
Bulunduğumuz Üç Aylardaki mübarek gün ve geceler, daha huzurlu ve barış içinde bir dünya için ve Batı Trakya Müslüman Türk Toplumunun daha aydınlık yarınlara kavuşmasına vesile olması için Cenâb-ı Hak'tan dua ve niyazlarımızla gönül aydınlığı olan Miraç Kandiliniz mübarek olsun.
24 Nisan 2017 Pazartesi 15:00