09-01-2019
Zamanın değerlendirilmesi
"Zaman; duyu organlarımız tarafından birbiri peşi sıra meydana gelen birtakım olaylar neticesinde hissedilen, bir tür algıdır. İnsanların kendilerini mutlu hissetmeleriyle, stres ve sıkıntı içinde yaşamaları zamanlarını algılama ve kullanma biçimleriyle doğrudan ilgilidir. Güzellik ve çirkinlik, iyi ve kötü, genişlik ve darlık, sevinç ve hüzün, sıhhat ve hastalık, zenginlik ve fakirlik, kâr ve zarar gibi zıtlıkları bünyesinde toplayan zamanı, bir çok şair bizimle ölüme doğru akıp giden, fakat hareketlerini göremediğimiz bir gemiye benzetmişlerdir. Hatta denilmiştir ki; "Biz günleri geçiriyoruz diye seviniyoruz, halbuki her geçen gün ecele yaklaştıran ömürden bir eksikliktir."
Zaman çok kıymetli bir hazinedir. O kadar ki Cenâb-ı Hak zamana yemin ediyor: "Asra yemin olsun ki, muhakkak insan (ömrünü yalnız geçici dünyâ isteklerine kavuşmak için harcadığından) büyük bir (zarar ve) ziyândadır. Ancak îmân edenlerle, Salih amel (iyi işler) yapanlar, birbirlerine hakkı, (inanılması ve yapılması lâzım olan şeyleri ve ibâdetleri yapmak, günâhlardan sakınmak husûsunda) sabrı tavsiye edenler böyle değil (onlar zararda ve ziyânda değildirler)." (Asr sûresi)
Zaman akıp gitmiş, takvim itibariyle bir yıl daha geride kalmıştır. Sevinçleriyle, kederleriyle, acılarıyla ve mutluluklarıyla bir zaman dilimini de yaşayıp ömrümüzden eksilterek, yeni umutlarla, beklentilerle dolu yeni bir yıla daha girdik. Geçmiş elimizden uçup gitti. Öyle ise bize, Yüce Rabbimiz’in bahşetmiş olduğu ömrümüzün geri kalanını güzelliklerle, iyiliklerle neden süslemeyelim. Geçmişten ibret alınarak yaşanmış tecrübeler olarak değerlendirip, geleceğimizi Allah’ın rızasına uygun davranışlarla neden şekillendirmeyelim.
Peygamberimiz (s.a.v) ne güzel buyurmuş: "Beş şey elden çıkmadan önce beş şeyin kıymetini bilin; ihtiyarlık gelmeden gençliğin, hastalık gelmeden sağlığın, fakirlik gelmeden zenginliğin, meşguliyet gelmeden zamanın, ölüm gelmeden ömrün." Görüldüğü gibi bu beş şeyden birisi de zaman dediğimiz nimetin meşguliyetin önüne geçme yarışıdır.
Zamanı nasıl değerlendirmeliyiz? Kısaca şöyle sıralayabiliriz:
1. Kendimize zaman ayırmalıyız: Hayatımızın sağlıklı sürdürülmesi için bedenimize zulmetmemeliyiz. İnsanoğlu için sunulmuş güzelliklerden istifade etmesini bilmeliyiz. Şu ilahi mesajı da asla aklımızdan çıkarmamalıyız: "Ey Adem oğulları! Her secde edişinizde güzel elbiselerinizi giyin, yiyin, için, fakat israf etmeyin, çünkü Allah israf edenleri sevmez." (A'raf Suresi, âyet: 31)
2. Ailemize zaman ayırmalıyız: "Sizin en hayırlı olanınız ailesine karşı iyilikte bulunanınızdır" buyuran Hz. Muhammed'i (s.a.s.) bir aile reisi olarak tanımalıyız. Onun örnek aile hayatını öğrenmeye çalışmalıyız. Hayat arkadaşlarımız olan eşimize ve ciğerparemiz olan evlatlarımıza karşı vazifelerimizi bilmeliyiz... "Kendilerine öf bile deme, onları azarlama, ikisine de güzel söz söyle" şeklinde Kuran-ı Kerimde yer alan inceliğe göre anne-babalarımıza karşı davranışlarımızı kontrol etmeliyiz.
3. Sevdiklerimize zaman ayırmalıyız: "Doğrularla beraber olunuz" diye bir tavsiyenin kitabımızda var olduğunu bilmeliyiz. "Birbirimizi sevmedikçe imanımızın bir değeri olmadığını" ifade eden sevgililer sevgilisinin biz ümmetine tebliğ ettiği ahlaki kaideleri kişiliğimize yansıtmalıyız. Muhabbet beslemenin, tanışmanın, fikir alışverişinde bulunmanın, hoşgörülü olmanın, tebessüm dolu bir bakışın hepimize çok şey kazandıracağını düşünmeliyiz.
4. İnancımıza zaman ayırmalıyız: Allah'a karşı kulluk borcumuz olan ibadetlerimizi severek yapmalıyız. Gönülden, gösterişten uzak davranışlarımızla inancımızı hakkıyla ispat etmeliyiz. "Kendileri için yeryüzünün mescit kılındığı" bizden başka bir ümmetin olmadığını düşünerek azmedersek ibadete zaman bulabiliriz.
Kısaca zamanımızı iyi veya kötü değerlendirdiğimizin ortaya çıkacağı mahşer anı gelip çatmadan, tedbirler almak durumundayız. Ona göre zamanımızı bizi yaratan Rabbimizin rızasına uygun, insanca değerlendirmeye bakalım. Allah'ın bize bahşettiği zaman denilen bu kıymetli nimeti hakkıyla değerlendirebileceğimiz hayırlı yarınlara ulaşmak temennisiyle...
9 Ocak 2019 Çarşamba 15:01