Anasayfa
16-03-2015
MÜ'MİN NASIL OLMALIDIR?
Yaratıkların en şereflisi olan insana yüce Allah akıl ve irade vermiş ve bunun gereği olarak ona bir takım sorumluluklar yüklemiştir. Bu sorumlulukları yerine getirebilmesi için de peygamber ve kitaplar göndermek suretiyle ona rehberlik etmiştir. "Hiçbir toplum yoktur ki aralarında uyarıcı bir peygamber gelip geçmiş olmasın" (Fâtır, 24) anlamındaki âyet bu gerçeği ifade etmektedir.
Peygamberler, örnek ve önder insanlardır. Müminler peygamberleri örnek edinirler kendileri de insanlara örnek olurlar. Bu hususu yüce Allah Kur'ân'da şöyle ifade etmektedir: "Andolsun, Allah'ın Resulünde sizin için; Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah'ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır." (Ahzab 21)
Olgun mü'min derecesine ulaşmak için Rabbimizin emirlerini duymak ve Peygamberimizin sünnetlerine uymak gerekir. Böyle hareket et¬meden dünya ve âbirette selâmeti bulmak, yelkensiz ve dümensiz bir gemi ile okyanusta yolculuk yapmak kadar zordur. Bu yol dikenli, tehlikeli ve haramilerle doludur. Bu yol, dikkat ve uyanıklık ister. Cennet, bu engelleri aşmakla ve durmayıp mücadele etmekle elde edilir.
Mü'minin nasıl olması gerektiğini Kur'an-ı Kerim'den birkaç örnekle açıklamya çalışalım:
"....Müminler, hem sana indirilen Kur'ân'a, hem de senden önce indirilen kitaplara iman ederler. O namaz kılanlar, zekât verenler, Allah'a ve âhirete hakkıyla iman edenler var ya, işte onlara yarın büyük mükâfat vereceğiz." (4/Nisa,162)
"Mü’minler ancak onlardır ki Allah anıldığı zaman yürekleri tit¬rer, karşılarında âyetler okununca (bu), onların imanını artırır, on¬lar ancak Rab'lerine dayanıp güvenirler." (8/Enfal,2)
"Müminler ancak o kimselerdir ki Allah'ı ve Resulünü tasdik eder ve sonra da hiçbir şüpheye düşmezler, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihat ederler. İşte imanına bağlı, gerçek müminler bunlardır." (49/Hucurat, 15)
Uzak kalmamız gereken kötü huyları da Kur'an'da şöyle sıralamaktadır:
"Rasûlüm, alabildiğine yemin eden, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan lâf götürüp getiren, iyiliği hep engelleyen, aşırı giden, günaha dadanmış, kaba ve haşin, bütün bunlardan bir de soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiçbirine mal ve oğulları vardır diye boyun eğme." (68/Kalem sûresi, 10-14)
Mümin, imanı, ibadeti, ahlakı ve davranışlarıyla dürüst ve örnek insandır. O, her şeyden önce Allah'ın birliğine, Hz. Muhammed'in Allah'ın kulu ve elçisi olduğuna, peygamber (s.a.v.)'in bildirdiklerinin hak olduğuna şeksiz ve şüphesiz iman eden, sonra îmanın gereği olarak Allah ve Peygamberin emir ve yasaklarına harfiyen uyan, haram ve günahlardan sakınan kimsedir.
Mümin; Allah'ı ve peygamberini seven, hayatına Kur'an ve Sünnete göre yön verip bu sayede onların sevgisini kazanmaya çalışan insandır.
Mümin; Allah katında kurtuluşa erenlerden olabilmek için ibadetlerini yerine getiren, faydasız ve boş şeylerden yüz çeviren, zekatını veren, namusunu koruyan, sözünde ve özünde doğru ve doğrulukta örnek olan insandır.
Mümin; Kur'an'ın ilk emrinin 'oku' olduğunu bildiği için ilme değer veren, bilenlerle bilmeyenlerin Allah katında eşit olmayacağının bilincinde olan, bilgisiyle insanlığa hizmet vermeye gayret eden insandır.
Mümin; Allah'ın verdiği nimetlere şükreden, bir günah işlediğinde derhal tövbe eden, bile bile günah ve hatada ısrar etmeyen, insanlara iyiliği tavsiye edip onları kötülüklerden alıkoymaya çalışan insandır.
Mümin; insan haklarına saygılı olan, bütün insanları Allah'ın kulu olarak gören, geçimli ve uyumlu, insanlara yol gösterici, birleştirici, tefrika ve ayrılıklara pirim vermeyen uyanık insandır.
Mümin; alçak gönüllü, müslümanlara merhametli, insanlar için hayırlı, her işinde Allah rızasını gözeten insandır.
Mümin; haksız yere cana kıymayan, iftira etmeyen, her türlü günahtan kaçınan, din ve toplum için hiçbir fedakârlıktan geri kalmayan insandır. Yüce Rabbimiz, bu niteliklere sahip birer mümin olmamızı istiyor. Hayatımızı bu isteğe uygun olarak sürdürmeye çalışmalıyız. Bilmeliyiz ki, dünya ve ahirette bizi ancak Kur'an ve Sünnet'e göre yaşayışımız kurtaracaktır.

16 Mart 2015 Pazartesi 22:42